Kurtulan: Acı haberler almadan tecrit sonlandırılmalı 2021-05-18 09:01:00 İSTANBUL - HDP Milletvekilli Fatma Kurtulan, tecridin İmralı Adası’yla sınırlı olmadığını belirterek, “Acı haberler almadan taleplerin karşılanması için adım atılmalı” dedi.  İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ve artan hak ihlallerinin sonlandırılması amacıyla cezaevlerinde 27 Kasım 2020’de başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 173’üncü gününde devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili ve Meclis Cezaevi Komisyonu Üyesi Fatma Kurtulan, İmralı tecridi, açlık grevleri ve cezaevlerinde artan hak ihlallerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    TECRİT HER YERDE   Tecridin sadece İmralı Adası’yla sınırlı olmadığını, hayatın tüm alanlarına sirayet ettiğini ifade eden Kurtulan, açlık grevi eylemlerinin tecridin ülke barışına, geleceğine ve tüm yaşam alanlarına sirayet etmesine karşı başlatıldığını söyledi. Kurtulan, salgın koşullarında devam eden açlık grevinin büyük risk barındırdığını belirterek, “Acı haberler almadan, hiçbir tutuklunun sağlığını bozacak sonuca varmadan, talepleri olan tecridin kalkması için bir an önce adım atılması gerekiyor. Tabii bunu talep edip oturmakla olmuyor, tutukluların bu talebinin karşılanması için gerekli her girişimde bulunmak ve ses olmak gerekiyor” dedi.    SALGIN ÖNLEMİ ALINMIYOR   Açlık grevi eylemlerinin bağışıklık sistemine etkilerine değinen Kurtulan, “Cezaevlerinde hastalığın yayılmasına vesile olacak uygulamalar söz konusu, mesela koğuşlarda arama adı altında baskınlar yapılıyor ve aramalarda hijyen konusunda hiçbir önlem alınmıyor. Çok sayıda insanla koğuşta arama yapılması, Kovid-19 hastalığının yayılmasına sebebiyet veriyor” diye ekledi.   Cezaevlerinde keyfi uygulamaların ve hak ihlallerinin arttırdığına dikkat çeken Kurtulan, bu durumu “işkence” olarak tanımladı. Artan hak ihlallerinden en çok hasta tutukluların etkilendiğini belirten Kurtulan, ağır hasta tutukluların durumunun her geçen gün kötüye gittiğini söyledi.    BİLİNÇLİ BİR POLİTİKA    Tecridin tüm cezaevlerine yayıldığını dile getiren Kurtulan, iktidarın izlediği politikayla tutukların dünyayla bağını kesmeye çalıştığını kaydetti. Açlık grevleriyle baskıların arttığını vurgulayan Kurtulan, “Tutukların sağlık durumlarına ilişkin ailelere dahi bilgi verilmiyor. Virüsü kim bulaştırıyor? Aileler ve avukatlar gidemiyor ya da sınırlı gidiyor. O zaman virüsü bulaştıran cezaevi görevlileridir. Çünkü onları dışarı çıkıyorlar. Yine en büyük sorunlardan biri de çok ciddi hasta olmasına rağmen tutukluların kelepçeli muayene edilmesi. Aynı zamanda tutuklu hastaneye her gittiğinde 14 gün hücrede tek başına bırakılıyor. Bu nedenle tutuklular hastaneye dahi gitmek istemiyor” dedi.   BAKANLIK SESSİZ   Cezaevlerini “kanayan yara” olarak tanımlayan Kurtulan, cezaevlerine yapmak istedikleri ziyaretlerle ilgili başvuruların yanıtsız bırakıldığını söyledi. Kurtulan, “Bir yıldır Adalet Bakanlığı’ndan bilgi bekliyoruz. Adalet Bakanlığı bizim yönelttiğimiz sorunlarla ilgili bir soruşturma başlatmış mıdır? Bilgi almış mıdır? Gereğini yapmış mıdır? Bu bilgi dahi yok, bekliyoruz. Mevcut yasaların uygulanması için bedenini açlığa yatırmış onlarca tutuklu var. Burayı artık görmemiz lazım” şeklinde konuştu.