Dil Bayramı için ortak çağrı: Dilimize sahip çıkalım 2021-05-15 12:00:56   HABER MERKEZİ - 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle yapılan açıklamalarda, Kürt diline sahip çıkmak ve yaşamın her alanında kullanılması için ortak mücadele çağrısı yapıldı.   15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle birçok kurum ve siyasi parti açıklama yayımlayarak, dil bayramını kutladı. Kürt dili, kültürü üzerinde ciddi baskıların olduğu belirtilen açıklamalarda, Kürtçe’nin eğitim dili ve resmi dil olması için ortak mücadele çağrısında bulunuldu.    DİYARBAKIR    Kürt Dil Platformu ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Kürt Dil Platformu açıklamasında 15 Mayıs 1932'de Mir Celadet Bedirxan ve arkadaşlarının Şam'da çıkardığı Hawar Dergisi'nin Kürt davasına çok değerli hizmetler sunduğu ve Kürt dili, edebiyatı ve kültürünü geliştirdiğini belirtti.    ‘DİLİMİZİ KONUŞALIM’   Ana dilin korunması ve kullanılması gerektiğini vurgulayan açıklamada, “Ebeveynler, erkekler ve kadınlar Kürt dilini birlikte korumalıdır. Kürt dilinin hepimizin kimliği, namusumuz, varlığımız olduğunu biliyoruz. Kürtçe konusunda bilinçli hareket etmeliyiz. Bu nedenlerle Kürt halkı hayatın her alanında dikkatli, gönüllü ve bilinçli bir şekilde dilini kullanmalıdır” denildi.   ‘KÜRTÇE RESMİ DİL OLSUN’   Açıklamasının devamında “Siyasi çalışmalarda Kürtler toplantılarını Kürtçe yapmalı, etkinliklerde Kürtçe konuşmalı, aydınlarımız Kürtçe yazmalı, sanatçılarımız Kürtçe çalışmalı, düğün ve kutlamalarda halkımız Kürtçe konuşmalı. Kürtçe TV, gazete ve internet siteleri Kürtçe yayınlasın. Dilinizi tüm dini uygulamalarda, türbelerde, camilerde kullanın. Havaalanlarında, otobüslerde, otobüslerde ve minibüslerde, marketlerde ve kafelerde Kürtçe konuşun. Dilinizi akıllıca seçin ve ustalaşın. Kürtçe eğitim dili ve resmi dil olsun” taleplerini sıraladı.   Kürt dilinin bir statüye sahip olmasını talep edilen açıklamada, başlatılan imza kampanyasına destek çağrısı yapıldı.   Amed Emek ve Demokrasi Platformu, dünyada en az 7 bin dilin kullanıldığını vurgulayarak, geçen yüzyılda birçok dilin yok olacağına dikkat çekildi. Türkiye'de yaşayan milyonlarca Kürt olduğu ve dillerinin resmi alanda hiçbir şekilde kullanılmadığını dile getirilen açıklamada, “Ne okullarda, ne hastanelerde, ne parlamentoda, ne mahkemede, ne de başka bir yerde. Kullanıldığı yerlerde ‘bilinmeyen dil’ olarak da kullanılmaktadır. Bazı üniversiteler ‘yaşayan diller ve lehçeler’ adı altında faaliyet göstermesine ve okullarda seçmeli dersler olarak sunulmasına rağmen, bu tek başına dili ilerletmek ve yok olmaktan kurtarmak için yeterli değildir” denildi.   Dilin korunması ve geliştirilmesi hükümetin temel sorumluluğu olduğu vurgulanan açıklamada, “Hükümet, halkın konuştuğu tüm dillere erişebilmelidir. Toplum da sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bu sorumluluk: konuşmak, yazmak ve hayatınızda dilinizi kullanmaktır. Her toplum resmi dilin yanı sıra kendi dilini kullanmalıdır” ifadeleri kullanıldı.    Tüm halkların hayatlarında kendi dillerini konuşma çağrısı yapılan açıklamada, “Hükümeti, Türkiye'de Kürtçe ve diğer dillerin kullanımının önündeki tüm engelleri derhal kaldırmaya ve bu dillerin gelişmesi için çalışmaya çağırıyoruz” sözlerine yer verildi.    DBP: HAWAR KÜRT HALKININ ÇIĞLIĞIDIR   Kürt Dil Bayramı vesilesiyle açıklama yapan DBP, Hawar dergisinin Kürt halkının dili için ortaya çıkan bir çığlık niteliği taşıdığı ifade edilerek, Kürtçe için yıllardır sürdürülen asimilasyon politikalarına dikkat çekildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşundan bu yana ulus devlet anlayışıyla hareket etmesinden dolayı her dönem farklı şiddet yolları ile Kürt halkına ve diline saldırmıştır. 15 Temmuz 2016 sonrasında çıkarılan KHK’lar ile Kürt dili ve kültürü ile ilgili çalışmalar dernekler kapatılmış, basın ve yayın organları yasaklanmıştır. Belediyelere atanan kayyımlar ile yerel yönetimlerin çoklu dillerde yapacağı hizmetler engellenmiştir.  Anadil de hizmet veren kreşler kapatılmış, kültür ve sanat alanındaki çalışmalar sonlandırılmıştır. Kürt dili tamamen yasaklanmak istenmiştir.    BASKILAR KALDIRILSIN   Kürt Dil Bayramı’nı karşılarken, anadilinde eğitim talebi başta olmak üzere Kürt dili üzerindeki baskıların kaldırılması, kapatılan Kürt kültür ve sanat derneklerinin tekrardan açılması çağrısı yapıyoruz. Anadilde eğitim talebi anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Kürt Dil Bayramı asimilasyon politikalarına karşı bilinçlenme, dil kırım siyasetine karşı direnme, hafızalaştırma anlayışına karşı ise sahiplenme ve mücadeleyi yükseltme günüdür.”   Kürt Araştırmaları Derneği, Zaman Kürtçe Öğrenme Zamanı Derneği, Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Batman Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Birca Belek Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Fırat Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.   Açıklamada, 15 Mayıs 1932’de Celadet Ali Bedirxan’ın 89 yıl önce Kürt halkının sesi ve çığlığı Hawar Dergisi’nde duyuldu denildi. Kürt halkının kadim bir halk olduğu vurgulandığı açıklamada, Kürt halkının dili ve üzerinde ciddi baskıların olduğuna dikkat çekildi. Kürt halkı ve diline yönelik saldırılara karşı mücadele edilmesi gerektiği dile getirilen açıklamada, diline sahip çıkamayanın kendisine sahip çıkmayacağı kaydedilerek, “Dil bedendir, kültür bedendir, coğrafya bedendir, kendi bedenimize sahip çıkma bilinciyle kırıma ve baskılara karşı sesinizi yükseltelim ve mücadele edelim.   DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM    Biz kendi dilimize kültürümüze sahip çıkmazsak kimse dilimize, kültürümüze sahip çıkmaz. Bu gün dünden daha örgütlü ve güçlüyüz. Gelin başlayalım. Bir gün değil her anı Kürtçe yaşayalım ta yaşamımız Kürtçe olana kadar. Kürtçe düşünelim, düşlerimizi Kürtçe görelim. Herkes evini Kürtçe okula çevirmeli. Kısaca Kürtçe yaşayalım” diye belirtildi.   MARDİN   Mezopotamya Yazarlar Derneği ve Kürt Edebiyatçılar Derneği, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısı ile ortak açıklama yayımladı. Kürt dilinin baskılar, sürgünler ve şiddetin bütün araçlarıyla yok edilmeye, unutturulmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, "Kürt diline sahip çıkmak dün olduğu gibi bugün de siyasi varlığımızın, mücadele geleneğimizin, tarihe ve halkımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Kürtlerin Kürtçeyi yaşamlarının her alanında yaşatması ve Kürtçe'nin önündeki engellerin kaldırılması için mücadele etmeli” diye belirtildi.    KAMPANYAYA DESTEK ÇAĞRISI    Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Yıllardan beridir süregelen baskı ve asimilasyon politikaları, toplumsal değişim ve dönüşüm ve zorunlu göçler sonucu Kürtler kendi anadillerini unutmak tehlikesi ile yüz yüze kalmışlardır. Bu yüzden anadilimizi hangi şartlarda olursa olsun öğrenmeli ve öğretilmesi için büyük bir çaba içine girmeliyiz. Kürt Dil Platformu ve Tora Ziman’ın öncülük ettiği ‘Kürtçe Resmi Dil Olsun’ kampanyasının amacına ulaşması için biz yazarlar ve edebiyatçılar olarak da üstümüze düşeni fazlasıyla yapmak ve topluma örnek olmak gibi bir misyona sahibiz.”   İZMİR    İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi yayımladığı yazılı açıklamayla 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nı kutladı. Anadilde eğitimin temel bir insan hakkı olmasına rağmen Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde bununla ilgili maddeye şerh koyduğu hatırlatılan açıklamada, bunun ülke için bir utanç kaynağı olduğu aktarıldı.   Türkiye’de “Yaşayan Diller ve Lehçeler” adlı seçmeli derslerle Kürtçe’nin Kurmanci ve Dimilkî lehçelerinde haftada sadece iki saat derslerin görüldüğü, ancak çoğu yerde öğrencilerin bu hakları okul idarelerinin keyfi tutumlarına bağlı kılındığı vurgulanarak, Kürtlerin anadilinde eğitim hakkından mahrum bırakıldığı belirtildi.