‘Tecrit devam ettikçe kriz derinleşir' 2021-05-14 09:10:36   VAN - Tecritle beraber ülkede yaşanan sorunların derinleştiğini söyleyen HDP Bitlis Eşbaşkanı Rumet Dursun, tecride karşı başlatılan açlık grevlerine ses vermeye çağırdı.    İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ve artan hak ihlallerinin sonlandırılması amacıyla cezaevlerinde 27 Kasım 2020'den beri devam eden süresiz-dönüşümlü açlık grevi 169’uncu gününe girdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bitlis Eşbaşkanı Rumet Dursun, açlık grevi eylemlerinin temelinde tecrit olduğunu söyleyerek, dışarıdan da aynı sesin yükseltilmesi gerektiğini ifade etti.    İKTİDAR ÇÖZÜM İSTEMİYOR   İktidarın tecridi derinleştirdiğine dikkat çeken Dursun, “Sayın Öcalan, özel bir gasp ve hınç hukukuyla tecrit altında tutuluyor. Öcalan çözüm modellerinden bahsettikçe, yol haritaları hazırladıkça, somut adım atıp kangrenleşmiş Kürt sorununa dair nihai çözüm masasını işaret ettikçe tecrit ağırlaşıyor ve tecrit derinleşiyor. İktidar çözüm olsun istemiyor. Çünkü savaş sürmezse, cenazeler gelmezse siyaset yapamıyor.İktidar Türkiye’de yaşanan gerçek sorunların konuşulmasını istemiyor” ifadelerini kullandı.   KRİZ DERİNLEŞİYOR   Tecridin devam etmesiyle ülkede yaşanan krizlerin daha da derinleştiğini ifade eden Dursun, “Ülkede yaşanan her sorun Kürt sorunuyla bağlantısı var. Doğalında tecrit derinleştikçe sorunlarda derinleşiyor. Ülkede ekonomik kriz var ise tecrit devam ettiği için vardır. Bakın barış sürecinde durum neydi şuan çatışmalı ortamda durum ne? Dün 100 TL ile haftalık pazar alışverişini yapan aile şimdi 300 TL ile bile ihtiyacını alamıyor. Faturalara bakın, o zamandan bu yana ne kadar artı. Tecrit devam ettikçe bu krizler daha çok derinleşecektir. Birileri iktidarını sağlamlaştırmaya çalışırken biz mazlum halklar bu durumdan daha çok etkileniyoruz” dedi.   Cezaevlerinde başlayan açlık grevlerinin bu çıkmazların analiz edilerek başlatıldığını belirten Dursun, “Bizim özeleştirimiz ise geçmişte yaşanan acıların tekrarını beklemeden, tutukluların sağlığı açısından geri dönüşü olmayan bir sürece girilmeden İmralı tecridine son verilmesini sağlamak olmalıdır. Ki bu aynı zamanda bu coğrafyanın gerçek ‘reform’ gündemine en etkili müdahale de olacaktır” diye konuştu.   YASAL OLAN HAKTIR   Açlık grevinde olan tutukluların taleplerinin demokratik haklar olduğuna vurgu yapan Dursun son olarak şunları söyledi: “Kanun herekse eşit uygulansın. Tüm tutukların hakkı olan avukat ve aile görüşü ile telefon görüşme hakkı İmralı Cezaevi'ne de uygulansın. Bu istenilen bir lütuf değil, yasal olan haktır. Onun için biran önce bu hakların uygulanmasını istiyoruz.”