Eğitimdeki eşitsizlik pandemi döneminde derinleşti 2021-04-28 13:56:42   MERSİN - Mersin Eğitim İzleme Kurulu, hazırladığı raporda eğitim alanındaki eşitsizliklerin pandemide daha da derinleştiğine dikkat çekip, eğitim emekçilerinin aşılanmasını istedi.    Mersin Eğitim İzleme Kurulu, kentte pandemi sürecinde eğitim alanında yaşanan aksaklıklara ilişkin hazırladıkları Nisan ayı raporunu açıkladı. Hazırlanan rapor, kurul üyeleri tarafından Eğitim Sen Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı.   Raporu açıklayan Şube Eğitim ve Yükseköğretim Sekreteri Duygu Taner, bir yılı aşkın süredir devam eden pandemi sürecinde 1 milyonu aşkın öğrencinin uzaktan eğitime erişemediğini dile getirdi.  Eğitimdeki sorunların gittikçe derinleştiğini söyleyen Taner, pandemi sürecinden en çok etkilenen öğrencilerin ise düşük gelirli ve mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocukları olduğunu ifade etti.   'EĞİTİM HAKKININ İHLALİ    Mersin genelinde eğitime erişimde hem nitelik hem de nicelik yönünden eksikliklerin olduğunu belirten Taner, “Evler öğrenciler için okula dönüşmüşken, evde uygun bir çalışma ortamı olmayan öğrencilerin evden öğrenmeyi gerçekleştirebilmeleri mümkün değildir. Devlet okullarında okuyan öğrencilerin önemli bir kısmı uzaktan eğitime dahi ulaşamazken, özel okullardaki öğrenciler hem yüz yüze eğitim yapmakta, hem de uzaktan eğitim almaktadır. Devlet okullarında okuyan öğrencilerle özel okullarda okuyan öğrenciler arasındaki eşitsizliğin giderek büyümesi, milyonlarca öğrencinin eşit koşullarda eğitim alma hakkının ihlali anlamına gelmektedir” dedi.   'EĞİTİM ALANI AŞILANMALI'   Taner, yürütülen süreçle okulların ve üniversitelerin öğrencisiz, öğretmensiz bırakılmak istendiğini de dile getirdi. Bu açıdan Mersin’de ağır bir tabloyla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Taner, şöyle devam etti: “En öncelikli tedbirleri hayata geçirmeden, artık normalleşmişiz gibi yüz yüze eğitim kararı alıp öğrenci ve öğretmenleri okula çağırmanın sonuçları ağır olmuştur. Salgının yayılım hızı dikkate alındığında, bir yıla yakın süren uzaktan eğitim sürecinde ekonomik, sosyal, psikolojik ve fiziki hazırlıklar tamamlanabilecekken, bu tedbirler alınmamıştır. Yüz yüze eğitime geçmeden önce eğitim alanı aşı takviminde öncelikli sırada planlanmış olsaydı, ne vakalar ve vefatlar bu düzeyde olurdu ne de yüz yüze eğitime ara verilmek zorunda kalınırdı.  Şimdi dönüp dolaşıp yine başa gelinmiştir. Çok daha ağır bir salgın süreciyle karşı karşıya olmamız, mutasyonlu virüsün çocuk ve gençlerde de ağır etkide bulunması, bir hatayı daha kaldıramayacaktır.”    Tüm eğitim bileşenlerinin aşılanmasını ve zamanı geldiğinde ikinci dozlarının yapılması konusunda iktidara seslenen Taner, yine 10 yaş altı çocuğu bulunan kadın personellerin idari izinli sayılmaları için var olan engellerin kaldırılmasını istedi.   Devamında hazırlanan raporda yer alan şu önerilerde bulunuldu:    "* 17 Mayıs’tan sonra tüm kademelerde yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli biçimde yapılabilmesi için, aşı dâhil tüm önlemler alınmalı, uzaktan eğitim uygulamalarını kalıcı hale getirmek yerine, eğitime erişim başta olmak üzere yıllardır eğitimin çözüm bekleyen temel sorunlarına, eşitsizliklere ve adaletsizliklere yoğunlaşılmalı, kalıcı çözümler üretilmelidir.   * Öğretmen açığının kapatılması, yardımcı hizmetli personel istihdamı, maske ve hijyen malzemelerinin sağlanması, seyreltilmiş sınıflar, yeni öğretmen odaları, yeni öğretmen ve öğrenci tuvaletleri ve diğer fiziki düzenlemeler için acilen eğitime ek bütçe oluşturulmalıdır.   * Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır.   * Öğrencilerimizin üstün yararı için, eşitsizliklerin giderileceği bir telafi programı ve müfredat düzenlemesiyle birlikte LGS ve YKS uygun bir tarihe ertelenmelidir.   * Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır.   * Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.   * Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmelidir.   * Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.   * Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmelidir.   * Okullarda uygulanması gereken tedbirleri düzenli olarak denetleyecek ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yürütecek görevlendirmeler yapılmalıdır.   * Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.   * Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.”   EMEP: İKTİDAR, ÇARKLAR DÖNSÜN DİYE HAYATI KISITLADI   Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak da Kovid-19 salgınına karşı 29 Nisan’da başlayıp 17 Mayıs’a kadar sürecek “tam kapanma” kararına ilişkin Mersin İl Örgütü binalarında açıklama yaptı.    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarif ettiği kapanmanın tam kapanma koşullarını sağlamadığını söyleyen Başkavak,, “Fabrikalar, işyerleri çalışırken; yaşlılar, çocuklar, emekliler ve asıl olarak ta belirli bir işi olmadığı için günübirlik ya da geçici işlerde çalışanlar, iş arayan işsizler ve küçük esnaf evlerine kapanacak. Erdoğan, iktidarı çarkların sorunsuz dönmesi için hayatı kısıtlamaktadır” dedi.   Günübirlik çalışan işçiler ile küçük esnafın durumuna da değinen Başkavak, “Ne ile geçinecekler, ne yiyecekler buna bir çözüm üretmeyerek, kaderlerine terk edildiler” ifadelerini kullandı. İktidarın pandemi bahanesiyle 1 Mayıs’ı yasakladığını söyleyen Başkavak,  işçi ve emekçilerin tüm yasaklamalara rağmen 1 Mayıs’ı kutlayacağını vurguladı.Fabrika ve işyerlerinin koronavirüsün merkezi haline geldiğini kaydeden Başkavak, pandemiye dair alınması gerekenlerini dile getirdi.