HDP’li Öcalan: Metîna, Zap ve Avaşîn operasyonları tecritle bağlantılıdır 2021-04-27 11:27:42 URFA - HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, TSK'nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Metîna, Avaşîn ve Zap bölgelerine yönelik 23 Nisan’da başlattığı askeri operasyonların İmralı tecridiyle bağlantılı olduğunu söyledi.   İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, ailesi ve avukatları ile görüştürülmeyerek 22 yıldır ağır tecrit koşulları altında. Avukatları ile son 10 yılda bugün yine tecride karşı 152’inci gününe ulaşan açlık grevlerine sahne olan cezaevlerinde başlatılan avukatları sonucunda 2018 yılında sadece 5 kez görüştürülen Öcalan, İmralı’daki diğer  üç tutuklu Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş gibi ailesiyle bir araya gelmesi engelleniyor.   Yasal olarak haftada bir telefon görüşmesi yapma hakkı bulunmasına rağmen geçen 22 yılda ailesiyle sadece iki defa telefon görüşmesi yapabilen Öcalan, 25 Mart’ta kardeşi Mehmet Öcalan ile 4,5 dakika süren bir görüşme gerçekleştirebildi. Yarıda kesilen bu görüşmeye dair Öcalan’ın “Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum” mesajları kamuoyuna yansıdı. Ailesi ve avukatları, bu görüşmenin üzerinden geçen 34 günde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na 15 defa “derhal görüşme” talebiyle başvursa da olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt alamadı.   İmralı’da sürdürülen hukuksuzluğu değerlendiren PKK Lideri’nin yeğeni olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, sözlerine babası Mehmet Öcalan’ın 25 Mart’ta ağabeyi Abdullah Öcalan ile yapabildiği kısa telefon görüşmesi üzerinde durarak başladı.   O görüşmeye dair PKK Lideri’nin ‘Bu yaptığımız hukuksal yasal olmalı, bu mesele siyasi bir mesele. Korsanvari bir şekilde telefonla görüşmemiz doğru değil’ şeklinde yansıyan sözlerini hatırlatan Ömer Öcalan, Türkiye’nin yasalarına göre Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi önünde engel olmamasına rağmen İmralı Adası’ndaki hukuksuzluüun devam ettiğini ifade etti.   İMRALI’DA BAŞLADI TOPLUMA YAYILDI   İmralı tecridinin her geçen gün daha da derinleştiğini belirten Öcalan, bu tecridin topluma yansımasına dair ise şunları söyledi: “Tecrit çok derinleştiği zamanlarda Türkiye’de halklar nefesiz kalıyor, görüşmeler olduğu zaman huzur oluyor, toplum nefes alabiliyor. Tekçi, halkları nefessiz bırakan bir rejim söz konusu. Sadece Sayın Öcalan ile ilgili de değil, artık kimsenin düşünmesine, konuşmasına izin verilmiyor. Bu tecrit İmralı’da başladı ama şimdi Türkiye ve Kürdistan’ın tamamına yayılmış durumda. Bir devlet düşünün, o devletin yasaları, anayasaları olsun ama yasalarını ve anayasasını ayaklar altına alsın.”    ‘OPERASYON TECRİTLE BAĞLANTILI’   HDP’li vekil, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Federe Kürdistan Bölgesi’nde yer alan Metîna, Avaşîn ve Zap alanlarına yönelik 23 Nisan’da başlattığı operasyonların da yine “tecritle bağlantılı” olduğunu ifade etti. Öcalan, “Devlet doğru yaşatma üzerinden bir siyaset yürütürse sorun kalmaz ortada. Ama devlet yaşatma yerine boğma, nefes aldırmama siyaseti yürütüyor ve bu siyaset bir tıkanmayı beraberinde getiriyor. Bu kararlarının sonucunda tıkanmayı Türkiye’nin ekonomisine, siyasetine, insanların sosyal yaşamlarına bakarak görmek mümkün. Büyük bir tıkanma var ve bu daha da kötü oluyor. İmralı’nın kapısı açılırsa bütün Türkiye halkları nefes alacak”  dedi.   AKP-MHP SİYASETİ TIKANDI   AKP-MHP’nin bugüne dek yürüttüğü siyasetin artık tıkandığını söyleyen Öcalan, şöyle devam etti: “Görüşü ne olursa olsun artık kimsenin bu politikalara inancı kalmadı. Bu politikalar hırsızlık, rant, yolsuzluk, talan politikalarıdır. Kürtler üzerinde yükselttikleri şiddetle bu politikaların üzerini kapatmak istiyorlar. Kuzey Kürdistan’da savaş başlattılar, Sincan’da Kürt siyasetçileri ‘Kobanê Davası’ adı altında mahkemeye çıkarıyorlar. Her yerde bir boğulma var. Kirli siyasetlerini Kürt düşmanlığı, Sayın Öcalan üzerinden tecridi derinleştirerek kapatmak istiyorlar. Buna siyaset demek doğru değil. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bir an önce kaldırılmalı.”      ‘YASALAR AYAKLAR ALTINDA’   PKK Liderine yönelik hukuksuzluklar ve keyfi yaklaşımların söz konusu olduğunu sözlerine ekleyen Ömer Öcalan, oysa ki yasaların bütün yurttaşlara eşit uygulanması gerektiğinin altını çizdi.   Tecridin mevcut yasalarda yazılı olarak yer almasa da ülkeyi yönetenlerin aklında yer edinmiş kirli bir düşünce olarak uygulandığını söyleyen Öcalan, “Toplum üzerinde baskıların daha ağırı tecrit olarak uygulanıyor. Ailenin hakları var; her 15 günde bir Sayın Öcalan ile görüşmesi lazım. Avukatların hakkı var, ne zaman isterlerse müvekkilleri ile görüşebilirler. Sayın Öcalan’ın hakları var, telefon ile ailesini arayabilir. Ama bütün bu haklara karşı devlet yasalarını ayaklar altına almış durumda” diye belirtti. HDP’li vekil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) devam eden dosyalarına ilişkin PKK Lideri Öcalan’ın 10 yıl önce kaleme aldığı ve Kürt sorununda çözüm yolunu işaret ettiği 160 sayfalık ‘Yol Haritası’nı da hatırlattı.   ‘İMRALI’DA ALINAN KARARLAR KEYFİ’    Bu metnin bugün İmralı’da başvurulan hak ihlallerine gerekçe olarak sunulduğuna dikkat çeken Ömer Öcalan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Öcalan’a verdikleri cezalarda öne sürdükleri gerekçeler içi boş, anlamsız şeyler. Eylül 2020’de avukat ve aile için 6 aylık yasak getirmişlerdi ama 6 ay geçmesine rağmen yasak hala devam ediyor. Bu şu anlama geliyor: ‘Ben devletim benim, kanunlarım var ama bular herkes için eşit uygulanmıyor. Sayın Öcalan için hiç geçerli değiller.’ Bu kirli bir siyasettir, düşman hukukudur. İmralı tecridi yasalar ile değil, keyfi alınan kararla devam ediyor.”     AİHM VE CPT’NİN ROLÜ    Ömer Öcalan, PKK Lideri’ne dönük 9 Ekim 1998 tarihinde girişilen komploda yer alan uluslararası güçler ve kurumların İmralı tecridindeki rol ve misyonları üzerinde de durdu.  Öcalan, “9 Ekim 1998 komplosu Avrupa’da başladı. Bunun için Avrupa’da insan haklarını savunan, işkenceye karşı olduklarını belirten örgütlerin çabaları çok yetersiz. Bu tecritte AİHM ve CPT’nin de rolü var, bu rollerini bırakmaları lazım. Ortadoğu’da huzurun sağlanması Sayın Öcalan üzerinde 22 yıldır var olan tecridin kırılması ile bağlantılıdır. Ne zaman tecrit kırılırsa onurlu bir demokrasi ön plana çıkar” şeklinde konuştu.    ‘BÜTÜN POLİTİKALARI KÜRT DÜŞMANLIĞI’   PKK Lideri ile görüşmek için 15 günde bir Adalet Bakanlığı'na dilekçe yazdığı bilgisini paylaşan Ömer Öcalan, başvurularına olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini aktardı. Öcalan, bu durumu dair “Bu ülkede Adalet Bakanlığı var ama ne yazık ki adalet, yasa, hukuk yok. Bütün politikaları Kürt düşmanlığı. Adalet Bakanı siyasi oyunlar ile AKP-MHP iktidarının sözcülüğüne soyunmuş durumda. Onları istediği perspektiflerle yasaları uyguluyor ya da uygulamıyor” ifadelerini kullandı       AÇLIK GREVLERİ   Bugün 100’ü aşkın cezaevinde 152’nci gününde devam eden açlık grevleri üzerinde durup, eylemdeki tutukluların çözümün adresi olarak PKK Lideri’nin işaret ettiğini vurgulayan Ömer Öcalan, “Siyasi tutukluların talepleri insani taleplerdir ve kimseden bir lütuf dilenmiyorlar. Yasaların uygulanmasını istiyorlar. Ramazan ayındayız, önemli bir ay, vicdan sahibi olan herkes bu hassasiyeti gözetmeli. Bu zulüm bu topraklarda birden çok kere yaşandı ama biz iyi biliyoruz ki bu son bulacak ve Ortadoğu halkları kazanacak. Bu zulüm bitecek ve zulüm edenler tarih sayfalarına yüzleri kara çıkacaklar” diye konuştu.     MA / Emrullah Acar - Lezgin Tekay