'Fişleme' yasasına tepki: AKP'li olmamız isteniyor 2021-04-18 09:05:59 VAN/GİRESUN - Kamuoyunda "fişleme" yasası olarak bilinen ve yürürlüğe giren güvenlik soruşturmasına tepki gösteren sendika üyeleri, "Ya AKP'li olacaksınız ya da destek vereceksiniz mesajı veriliyor" dedi.   Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından daha önce iptal edilen "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi", geçtiğimiz Mart ayında AKP tarafından bir kez daha Meclis'e sunuldu. Teklif, muhalefet partilerinin oylarıyla reddedildi ancak AKP'nin oylamanın içtüzüğe aykırı yapıldığı yönündeki itirazı üzerine kanun teklifi tekrardan Meclis Genel Kurulu'na getirildi. İktidar ve ortağı MHP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen kanun teklifi, dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.   Böylece kamuya ilk defa ya da yeniden atanan öğretmenler, istihbarat personelleri, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli soruşturmaya tabi tutulacak. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel ve üst kademe kamu yöneticileri de soruşturmadan geçilecek. Soruşturmalar ise Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirliklerince yapılacak.   15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası birçok üyesi benzer arşiv araştırmaları üzerinden ihraç edilen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, Meclis'te kabul edilen teklifin yaratacağı sonuçları değerlendirdi.     SINAVDA 100, KOMİSYONDA 0   KESK Van Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yunus Haylaz, kanunun amacının "gelecek dönemlerde kendileri gibi düşünmeyen, hareket etmeyen ve kendilerine itaat etmeyen insanları devre dışı bırakmak” olduğunu söyledi. Meslek dallarında yapılan sınavlarda yüksek puan alanların yerlerine, soruşturma yürüten komisyonun belirleyeceği kişilerin kamuya alınacağını belirten Haylaz, "Sınavdan 100 puan alan bir kişi, belirlenen komisyonda belki sıfır puan alacak. Birinciyken sonuncu olacak" dedi.    İktidarın tüm devlet kurumlarını kendi himayesi altına almaya çalıştığı ve "Bizim gibi değilsen, burada hakkın ve yerin yoktur" yaklaşımıyla hareket edildiğini dile getiren Haylaz, bu durumun toplumda kimi sıkıntılara neden olduğunu ifade etti. Kanunun, Anayasa, insan hakları, demokrasiye ve adalete aykırılık teşkil ettiğini söyleyen Haylaz, “Bu tür yasaları kabul etmiyoruz. Konfederasyonlar yasanın iptali için AYM’ye tekrar gidecek. Sivil toplum örgütleri olarak sonuna kadar bu yasanın karşısında duracağız" diye belirtti.    'AKP'Lİ OLACAKSINIZ' MESAJI   Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Başkanı Murat Atabay, kanunu "fişleme olarak nitelendirdi. İşe alınacakların bilgilerinin belirlenen kurumların eline geçeceğine dikkati çeken Atabay, "Daha da önemlisi, fişlerken kendi kadrolarını oluşturuyorlar. Kadrolaşmanın önünü açıyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen ve AKP’li olmayan herkese, 'Ya AKP’li olacaksınız ya AKP’ye destek vereceksiniz ya da AKP’nin yaptığı haksızlıklara ve hukuksuzluklara ses çıkarmayacaksınız. İlerde ne siz ne çocuğunuz devletin hiçbir kamu kurumunda görev alamayacak’ mesajı veriliyor. Bunu da halkı sindirmek ve kadrolaşmalarını istedikleri düzeyde sağlamak için kullanacaklar” şeklinde konuştu.    ENGEL ÜSTÜNE ENGEL   Güvenlik soruşturmasının yanı sıra öğretmenlik için getirilen sözleşme uygulamasının da benzer bir durum teşkil ettiğini kaydeden Atabay, üniversite mezunlarının KPSS'den sonra mülakat engeliyle karşılaşacağını söyledi. Atabay, şöyle konuştu: “Mülakatta zaten bir eleme yapıyorlar. Mülakatın ardından şimdi de güvenlik soruşturmasıyla çok daha ciddi bir eleme yapacaklar. Eğitim alanında sadece kendilerine bağlı bir kitle oluşturmaya çalışıyorlar. Oluşturdukları kitle liyakatle değil, bir yere bağlı olduğu için ciddi bir kalite kaybı yaşanıyor. Eğitim emekçilerinde ‘hiçbir şeye sesimizi çıkarmayalım. İtiraz etmeyelim. Yarın başka bir yasa çıkarıp bizi işimizden edebilirler’ gibi düşünceler hakim" ifadelerini kullandı.    Hukukun üstün olduğu ülkelerde bu tür uygulamaların olmadığını sözlerine ekleyen Atabay, "Her türlü haksızlığı ve hukuksuzluğu yasal zemine dayandırarak, insanların önüne koyabiliyor. Hem devlete olan güven ciddi anlamda zedeleniyor hem de kişilerin geleceğine dair bir endişe ortaya çıkıyor. Böyle baskıcı yönetimlerde yaşayan insanların ilk tercihi mutlaka orayı hemen terk etmek ve göç etmek oluyor” dedi.    'ANAYASA HİÇE SAYILDI'   Kanunun “anti-demokratik” olduğunu dile getiren Eğitim Sen Giresun Şubesi Başkanı Ergün Önal ise Anayasanın hiçe sayıldığını söyledi. Teklifin kabul edilmemesine rağmen tekrardan Meclis'e getirildiğini anımsatan Önal, “Anayasa ve Meclis hiçe sayılarak önümüze getirdiler. Öğretmenleri de içine alarak, bireyin en temel hakkı olan gizlilik, özel yaşama müdahale ve keyfi kullanılabilecek bir çerçeveden bir teklifi yasallaştırdılar. Bu teklif yasallaşmadan önce de pratikte çok uygulanan bir şeydi” diye konuştu.    Önal, bu durum karşısında yaşanan sessizliği eleştirerek, “Modern devletin başından bu yana ne kurumlarımız demokratik olmuştur ne de biz bu ülkenin insanları olarak demokratik bir gelenek oluşturamadık. Oluşturamadığımız için sanki sıradan kabul edilebilir bir durum olarak görünüyor” ifadelerini kullandı.    Önal, şöyle devam etti: “Türkiye demokrasisine darbe vuran bu hukuksuzluk eylemi bundan önce çok yapılmış ve tanık olunmuştur. Siyasal iktidarın gidici olmasından dolayı, bu yasayı meclisin ilk defa reddetmesine rağmen meclisi hiçe sayarak, yasayı geçirmesinin en büyük nedeninin bundan önce işlenmiş suçların meşruluğunu yasal bir hale getirme çabasıdır diye düşünüyorum.”    MA / Özlem Yayan - Tolga Güney