Öğretmenlerden 'fişleme'ye itiraz: Çember iktidar için daralıyor 2021-04-17 09:03:37   İSTANBUL - Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şubesi Sekreteri Turan Fırat, Meclis’ten geçen “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu”na öğretmenlerin de dahil edilmesinin “Çember iktidar için daraldığının göstergesi” olduğunu söyledi.   Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi, eğitim ve öğretim hayatını da ciddi anlamda etkiledi. Sağlık örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen iktidar, 21 Eylül’de 2020-2021 eğitim-öğretim yılının yüz yüze yapılmasına karar verdi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) paylaştığı 29 Mart-4 Nisan vaka tespit tablosuna göre, toplam pozitif ve temaslı öğretmen sayısı 2 bin 558, öğrenci sayısı ise 3 bin 379’e ulaştı. Okulların gerekli önlemler alınmadan açılması sonrasında15 Şubat’tan bu yana 16 eğitimci Kovıd-19 nedeniyle hayatını kaybetti.   Öğretmenler risk altında eğitim vermeyi sürdürürken, AKP tarafından Meclis Genel Kurulu'na getirilip, muhalefet partilerinin oylarıyla reddedilen “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi”, AKP'nin oylamanın içtüzüğe aykırı yapıldığına yönelik itirazından sonra yeniden getirildiği Genel Kurul’da 7 Nisan’da kabul edildi.   Kamuya ilk kez alınacaklara ilişkin güvenlik soruşturması kriterlerinin belirlendiği kanunun kapsamına öğretmenler de  eklendi. Eğitimcilerin “fişleme" diyerek tepki gösterdiği kanunla birlikte statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk kez veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacak öğretmenler güvenlik soruşturması ve arşiv taramasına tabi tutulacak.    Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirliklerince yapılacak.    Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Sekreteri Turan Fırat, iktidarın artık tahtını kaybedeceğini anladığı için böylesi kanunlarla tek tip insan profili oluşturmaya çalıştığını belirtti.   'CANIMIZLA ÖDÜYORUZ'   Kovid 19 salgını koşullarında eğitim alanının dip seviyelerde olduğunu belirten Fırat, "iktidarın pandemiyi yönetememesini canları ile ödediklerini" dile getirdi.   Okullarda eğitim ve öğretimin var olduğu söyleminin boş bir iddia olduğunun ifade eden Fırat, “Okullara bakarsak bomboş olduğunu görebiliriz. Dezenfektan ve temizlik konusunda okullarda sıkıntılar yaşanıyor. Ama bu sorunların şu ana kadar çoktan giderilmesi gerekirdi. Eğitim içler acısı bir durumda. Eğitime yeterli yatırım ve olanak sağlanmıyor” dedi.   ÖĞRETMENLER AŞI BEKLİYOR   Eğitimcilerin yüzde 10’unun bile aşılanmadığına işaret eden Fırat, bu durumun çok büyük risk oluşturduğunun altını  çizdi. Fırat, “Türkiye kendi ilacını üretemediği durumuna düştüğü için sonuçlarını biz çekiyoruz. Şuan hiçbir şey yokmuş gibi davranılıyor. Okulda veya ülkede her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranılıyor. Oysa okullarda eğitim en dip seviyelerde, öğretmenler okula gelmek istemiyor” diyerek, öğretmenlerin bir an önce aşılanması gerektiğini vurguladı.   ÖZGÜR OLUNMAYAN ÜLKE...    Fırat, ‘Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’na öğretmenlerin de dahil edilmesine ilişkin ise “İktidar, tüm toplumu baskı altına almak istiyor. Aslında bu uygulamalar iktidar için her geçen gün çemberin daraldığının da göstergesi” ifadelerini kullandı.   İktidarın düşünmeyen ve sorgulamayan bir insan modeli yaratmaya çalıştığını söyleyen Fırat, “Öğretmenlerin özgür olmadığı bir ülkede eğitimin ilerleme şansı yoktur. Bir öğretmen sisteme ve eğitime dair fikirlerini özgürce söyleyemiyorsa veya söylediğinde bin bir sorunla karşılaşıyorsa, o ülkede demokrasi ve özgürlük olgusunun kalmadığını gösterir” diye konuştu.