
Halkevleri: Aşı ticareti yapanları boykot edelim 

2021-04-15 12:57:53


	&nbsp;

	İSTANBUL - Kovid-19 salgınına karşı geliştirilen aşılardaki patent uygulamasının kaldırılmasını isteyen Halkevleri, bunu uygulamayan aşı üreticisi ilaç şirketlerine karşı boykot çağrısı yaptı.&nbsp;

	&nbsp;

	Halkevleri, aşı şirketi Pfizer’in İstanbul Ortaköy’de bulunan fabrikası önünde bir araya gelerek salgın için üretilen aşılardaki patent uygulamasının kaldırılmasını istedi. Türkçe ve İngilizce “Aşıda patent öldürüyor. Patent kaldırılsın” pankartının açıldığı açıklamada, başta Pfizer ve Astra Zeneca olmak üzere aşı ticareti yapan ilaç şirketlerine karşı boykot çağrısı yapıldı.&nbsp;

	&nbsp;

	İNSANLIK TEHDİT ALTINDA

	&nbsp;

	Koronavirüs salgınının 8 milyar insanı tehdit ettiğini ve insanların yaşamlarının tehdit altında şekillendiğini söyleyen Halkevleri İstanbul Bölge Temsilcisi Zeynep Çelik, “Salgının durdurulabilmesi ve SARS-CoV-2 virüsünün etkisiz hale getirilebilmesi için, aynı zaman dilimi içinde enfeksiyon zincirini kıracak kadar insanın aşılanması şart. Bu şart sağlanamazsa, aşılama yalnızca aşıya dayanıklı virüs mutasyonlarının ortaya çıkmasına ve salgının bu mutasyonlarla devam etmesine neden olacak. Enfeksiyon zincirinin kırılabilmesi için gereken aşılama oranına tek tek ülkelerde ulaşılması da yeterli değil. Dünya’nın herhangi bir yerinde salgın devam ettiği sürece insanlığın tamamı hastalık tehdidi altında olacak” diye belirtti.

	&nbsp;

	PATENTİN KALDIRILMASI ENGELLENİYOR

	&nbsp;

	Kovid-19 aşılarının uluslararası bir ticaret malı haline getirildiğine dikkat çeken Çelik, Hindistan ve Güney Afrika’nın başlattığı “Kovid- 19 aşılarından patentin kaldırılması” görüşmelerinin, ABD, Kanada, Japonya, Avusturalya gibi ülkeler tarafından engellendiğini hatırlattı. Çelik, “Emperyalist kapitalist devletlerinin desteğini arkasına alan dev ilaç şirketleri, aşıda patent uygulamasını kaldırmayarak, neoliberal iktidarlar, Kovid-19 aşısının üretimini ve tedarikini kamulaştırmayarak, insanlığın Kovid-19 salgınını yenmesinin önündeki en büyük engeller haline geldiler” ifadelerine yer verdi.

	&nbsp;

	İTHAL AŞIYA MAHKUM ETTİLER

	&nbsp;

	Ülkede de ise iktidarın izlediği aşı politikasının aşının kovid-19 ile etkin bir mücadele aracı olmasını önlediğinin altını çizen Çelik, iktidarın 2011’de Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kapatarak Kovid-19 aşısının yerli ve yeterli üretimini olanaksız hale getirdiğini dile getirdi. İktidarın enstitünün yeniden açılması çağrılarına kulak tıkayarak yurttaşları ithal aşıya mahkum ettiğini vurgulayan Çelik, “Aşı ithalatı kararları Saray’ın karanlık odalarında planlanmış, halkın ve bilim insanlarının denetimine kapalı bir süreç işletilmiştir. Bu politikalarla, enfeksiyon zincirinin ülke bazında kırılabilmesi için ilk adım olan, aynı anda nüfusun yüzde 70’inin aşılanması mümkün değildir” diye belirtti.

	&nbsp;

	ENSTİTÜ DERHAL AÇILMALI

	&nbsp;

	Türkiye’nin jenerik aşı üretimine derhal başlaması gerektiğini söyleyen Çelik, bunun için de Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün derhal yeniden açılması gerektiğini belirtti. Çelik, “Her biri aşı laboratuvar çalışmalarını devletlerinden aldığı muazzam kamu kaynaklarıyla gerçekleştiren ilaç tekellerinin Kovid-19 aşılarındaki patent hakları iptal edilmelidir” dedi.

	&nbsp;

	BOYKOTLAR YÜRÜTÜLMELİ

	&nbsp;

	“Kovid-19 aşısının insanlığın ortak malı olarak üretilmesi ve ücretsiz olarak bütün insanlara ulaştırılmasının önündeki en büyük engellerden olan aşı üreticisi ilaç şirketlerine karşı yaygın boykotlar ve protestolar yürütülmelidir” diyen Çelik, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Doktorlar ve hastalar bu şirketlerin ürettikleri ilaçların yerine muadillerini kullanmalıdır. Başta Türkiye olmak üzere, aşı ihtiyacını karşılamak için kısıtlı bütçelerinde ağır yükler oluşturmaya zorlanan devletler, kamusal sağlık ve sosyal güvenlik kurumlarının bu boykotlara katılımını sağlamalı, ulusal sağlık ortamında yapacağı düzenlemelerle bu şirketleri ücretsiz aşı sunmaya zorlamalıdır.”

	&nbsp;

	Açıklama alkışlarla son buldu.

	&nbsp;