'Doğa savunucularının gözaltına alınması kabul edilemez' 

2021-04-13 13:33:28


	 

	HATAY - İskenderun'da mahalle sakinlerinin tepkisiyle engellenen ÇED toplantısına dair hazırladıkları raporu paylaşan İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, doğa savunucularının gözaltına alınmasının insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu söyledi.

	 

	İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi, Akçay Mahallesi'nde taş ocağıyla ilgili yapılmak istenen Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısında çıkan arbede 4 Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) gözaltına alınıp serbest bırakılmasına dair hazırlıkları raporu paylaştı. Dernek binasında yapılan açıklamaya HDP İskenderun İlçe Eşbaşkanları Hülya Ateş ve Nevzat Güzel ile çok sayıda kişi katıldı. 

	 

	'ÇEVRE SORUNLARINA NEDEN OLUYOR'

	 

	İskenderun Kaymakamlığı'nın ÇED toplantısı öncesi ilçe genelinde 7 günlük eylem ve etkinlik yasağı getirdiğini anımsatan İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, ÇED toplantısının olacağı gün jandarma ve polisin mahalleyi ablukaya alarak, mahalle girişinde GBT kontrolü yaptığını ve ikameti mahallede olmayan kimsenin girişine izin vermediğini belirtti. ÇED toplantısı öncesi mahalle sakinlerinin maden işletmesine karşı olduklarını belirttiğini anlatan Selçuk, toplantı öncesinde yaşanan darbede 9 kişinin gözaltına alındığını, mahallede ikamet edenlerin hemen serbest bırakıldığını söyledi. 

	 

	Selçuk, "4 kişi ikamet adreslerinin Akçay Mahallesi olmaması nedeniyle aracın içerisinde ters kelepçe takılarak emniyete götürülmüş ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmışlardır. Amanos Dağları’na açılan maden ve taş ocakları çevreye zarar vermiş büyük bir çevre tahribatı yaratmıştır. Açılan ve planlanan termik santraller ve maden ocakları ithal edilen angusların İskenderun Limanı’ndan getiriliyor olması İskenderun’da ciddi çevre sorununa neden olmuştur. Planların gerçekleşmesi durumunda İskenderun ve çevre ilçelerde sağlıklı bir yaşam sürdürmek neredeyse imkansız hale gelecektir" dedi.

	 

	Doğa savunucularının gözaltına alınmasının insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Selçuk, halkın görüşlerinin esas alınması gerektiğini dile getirdi.