İHD: Adana Newrozu'nda tahammülsüzlük hakimdi 2021-03-25 15:54:55   ADANA - Adana Newrozu’na dair hak ihlali raporu hazırlayan İHD Adana Şubesi, kutlama sırasında polislerin kitleye karşı provokatif ve tahammülsüz söz ve davranışlarda bulunduğunu belirtti.   İnsan Haklar Derneği (İHD) Adana Şubesi, kentteki Newroz kutlaması sırasında yaşanan hak ihlalleri ve polis şiddetine dair hazırladıkları raporu dernek binalarında düzenledikleri basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. Açıklamaya HDP Adana İl Örgütü yöneticileri de katıldı.   Toplantıda konuşan İHD Şube Başkanı Yakup Ataş, hak ihlallerinin tespiti ve raporlanması amacıyla kentteki Newroz kutlamasında gözlemci sıfatıyla yer alındıklarını belirtti.   'SUSTURUN BUNLARI'   Newroz'a gelenlerin üç farklı arama noktasından geçtiğinden sonra alana alındığını, kadınların tacize varan bir aramaya maruz kaldığını belirten Ataş, onur kırıcı aramaya yaptıkları görüşmelerden sonra son verildiğini söyledi. Ataş, arama noktasında "HDP halktır, halk burada" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" slogan atan gruba yönelik bir polisin amirinin "Susturun bunları, almayın içeri" şeklinde talimatı ile yaşanan arbede sırasında ise aralarında avukat Özgür Yakut'un da olduğu çok sayıda kişinin yaralandığını ifade etti.    Yine sarı, kırmızı ve yeşil flamalar, yöresel kıyafetlilerin ve müzisyenler ile davulcuların alana alınmadığını kaydeden Ataş, Newroz alanına Atılım Gazetesi ile girmek isterken gözaltına alınan Ömer Temel’in 3 gün gözaltında tutulduktan sonra "yasa dışı örgüte yardım" iddiası ile tutuklandığını, B.K., S.T. ve H.H.S. isimli çocuklar ile M.Ç., Ö. D. ve Y.Ç. adlı kişilerin de Newroz kutlamalarında çıkarken slogan atmaları sonrası ters kelepçe ile gözaltındıktan sonra ifadelerinin ardından serbest bırakıldığını söyledi.   'HUKUKA VE YASAYA AYKIRI'   Raporun değerlendirme bölümünü de paylaşan Ataş, şu ifadeleri kullandı: “Newroz Bayramında, kolluk güçlerinin Valilik İznine rağmen hukuka aykırı bir şekilde katılımcıların toplantı ve gösteri hakkını, ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiği gibi kötü muamele yasağını da ihlal ettiği tarafımızdan gözlemlenmiştir. Özellikle katılımcıların kendini ifade etme biçimi olan yöresel kıyafetlerinin etkinlik alanına alınmaması, hakkında yasaklama kararı bulunmayan gazete ve dergi gibi yayınlara el konularak  gözaltı ve tutuklamaya gerekçe gösterilmesi, demokratik hakkını kullanan katılımcılara karşı polisin  fiziki şiddete  varan kötü muamele ve gözaltı işlemi yapması, kolluk amirlerinin kitleye karşı provokatif ve tahammülsüz söz ve davranışları tarafımızdan gözlemlenmiş olup, kolluk gücü marifetiyle evrensel hukuk ve yasalara aykırı olarak demokratik hakların kullanımı engellenmiştir.”   Toplumsal barışın tesisinin, evrensel temel hak ve özgürlükler  ile demokratik bir yaşamın inşaası ile ancak mümkün olduğunu belirten Ataş, “Kolluk güçlerinin hukuk devletinin temel ilkelerini ortadan kaldıran keyfi uygulamaları demokratik yaşamın inşaasının önündeki en büyük engeldir. Türkiye’nin insan hakları ilkelerini yaşamsallaştıran  demokratik hak ve özgürlüklerin güvencesini sağlayan  güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç bulunmaktadır” diye konuştu.