Türkdoğan: Newroz meydanlarında yükselen talepler görülmeli 2021-03-23 11:14:47 ANKARA - Newroz meydanlarında barış talebinin ve tecride karşı tutumun ortaya konulduğuna dikkat çeken İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, iktidarın da muhalefetin de talepleri görmesi gerektiğini söyledi.    Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) kapatma davası açılması, devamında İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği süreçte İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 19 Mart’ta gözaltına alındı. Aynı gün serbest bırakılan Türkdoğan, gözaltına alınma sürecini ve Newroz’da ortaya çıkan barış talebini Mezopotamya Ajansına (MA) değerlendirdi.   HEDEF GÖSTERİLDİ   İçişlere Bakanı Süleyman Soylu’nun, Şubat ayında İHD’yi ve kendisini hedef göstermesini hatırlatan Türkdoğan, “Emniyet güçlerinin başındaki bir ismin, böylesi çıkışlarından sonra gözaltına alınmayı bekliyordum. Türkiye’de hep böyle olur. Sabahın 6’sında polis elinde bir evrakla evinizi arar, standart bir şekilde gözaltına alınırsınız. Ama bu hukuka aykırıdır. Avukat olmam nedeniyle Avukat Hak Merkezi’ne haber verilmeliydi. Arama sırasında bir avukatın olması gerekiyordu. Sabahın erken saatlerinde ev baskınlarının yapılması zaten bir eleştiri konusudur” ifadelerini kullandı.   GÖZDAĞI BASKINI   Çağrı üzerine gidip ifade verebilecek bir suçlamada ev baskınıyla gözaltına alındığını söyleyen Türkdoğan, “Bunun insan hakları savunanlara gözdağı vermek için yapıldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Suçlama konusu yaptıkları konular, tamamen benim konuşmalarım, bir insan konuştu diye böyle evini basamazsınız” dedi.    ‘KÜÇÜK ORTAĞI BASKIN’   Türkdoğan, “Eli kelepçeli olarak beni basına afişe edip, onun üzerinden bir şey yapmak istiyorsa, birileri çok çok yanılıyor. Bu çok geçmişte kalmış bir düşünce. Türkiye'deki güvenlikçi kafanın artık değişmesi gerekir. Kim ne derse desin, biz ilkelerimiz doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” diye belirtti.   Son 6 yıldır uygulanan güvenlikçi politikalar nedeniyle ağır hak ihlallerin yaşandığına dikkat çeken Türkdoğan, “Devlet içindeki farklı anlayışların, aynı zamanda çatışmasını görüyoruz. Bir yandan aşırı güvenlik politikaları uygulanmaya devam ediyor, MHP’nin isteklerine uyuyor, bir yandan da Adalet Bakanlığı reform adı altında taahhüt altına giriyor. Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı baskın olduğundan, onun dediği uygulanıyor. MHP’nin genel kurulundan bir gün öncesine denk getirilen HDP’yi kapatma iddianamesi, şeklen iddianameye benzese de içerik olarak bir iddianame olması mümkün değil. Bu da ne kadar acele ettiklerini gösteriyor” diye konuştu.    GÖRÜNMEYEN DEVLET!   Cumhur İttifakı’nın AKP ve MHP’den ibaret olmadığını, içerisinde çeşitli yapılar olduğuna işaret eden Türkdoğan, bu ittifakta tek tek bireylerin dahi yer aldığını söyledi. Türkdoğan, devamında şunları söyledi: “Görünen ve görünmeyen devlet, neredeyse bu ittifakta tekleşmiş durumda. Bu ittifak, Kürt meselesinin çözümsüzlüğü üzerine kurulu, şiddete dayalı güvenlik politikalar uygulayan bir ittifaktır. Biz ezilen, baskıya uğrayan toplulukların yanındayız. Dolayısıyla Kürt halkının yanında yer alıyoruz. Hakkı ihlal edilen bireyleri ve toplumları savunduğumuz için bu tarz güvenlik konseptini uygulayanların hedefi haline geliyoruz. Tuhaf olan şudur; Türkiye bunları yaşadı, tecrübe etti. 80’li yıllar bir daha yaşanmamalıdır. Bu politikalardan bir şey çıkmayacak. Aynı şeyi neden deneyimleyip insanları mağdur ediyorsunuz. Niçin ülkenin insan ve ekonomik kaynaklarını tüketiyorsunuz. Yazık değil mi bu ülkenin insanlarına? Bu soruları artık yüksek sesle sormak gerekiyor.”   MECLİS ÇELİŞKİLİ   Gözaltına alındığı gün vekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Meclis’teki Adalet Nöbeti’ni ziyaret edeceğini aktaran Türkdoğan, “Meclis başkanının o kararı okumasının gerektirecek hiçbir anayasal kural yoktu. Anayasa Mahkemesi’nden gelen kararlar için biz Meclisiz, Anayasa Mahkemesi nasıl bize yazı yazar deniliyor. Bu durumda Ankara savcılığından gelen fezlekeyi okumak zorunda değil. Öyle ya sen koca Meclissin! Anayasa Mahkemesi’nin yazısını müdahale olarak görüp, yeri geldiğinde de ‘ben Meclis’im mahkeme kararını okumak zorundayım’ derseniz, büyük bir çelişkiye düşersiniz” dedi.   NEWROZ MESAJI   Newroz alanlarını dolduran Kürt halkının barış talebinin görülmesi gerektiğinin altını çizen Türkdoğan, bu talebin kitlesel olduğunu anlattı. Türkdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye'deki iktidarın son 6 yıldır uyguladığı güvenlik politikalarının sonuçsuz kaldığını ve başarısız olduğunu, halkın barış talebinin diri olduğunu Newroz gösteriyor. Bunun mutlaka dikkate alınması gerekir. Bu barış talebi, Kürt sorununun şiddetle çözülemeyeceği, barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini gösteriyor. Ama tam tersi adımlar atılıyor. HDP’ye kapatılma davasının açılması, milletvekillerinin hapiste tutulması, Demirtaş kararının uygulanmaması ve daha birçok şeyi sıralayabiliriz. Bunlardan vazgeçilmesi gerekiyor.”    TECRİT KALIDIRILMALI   Newroz meydanlarında verilen mesajlar üzerinde duran Türkdoğan, “Halk alanlarda barış talebini dile getirirken, aynı zamanda tecride karşı olan tutumunu da ortaya koydu. Çünkü Kürt meselesi söz konusu olduğu zaman, herkes bilir ki özellikle Abdullah Öcalan’ın buradaki durumu çok önemli. Onun üzerindeki bu tecridin kalkması noktasında da iktidar pek ala adım atabilir. Belki bu yeni bir barış sürecine giden bir yolu açabilir. Bence bu mesajı iktidarın değerlendirmesi gerekiyor, çünkü sonuç itibariyle halk iradesi çok önemlidir. Kürt halkı da iradesini bir kere daha barıştan, demokratik siyasetten yana koydu.”   ‘MUHALEFET DE GÖRMELİ’   Newroz alanlarında yükselen talebi sadece siyasi iktidarın değil, muhalefetin de görmesi gerektiğinin altını çizen Türkdoğan, “Muhalefet de Kürt halkının durduğu yeri görmeli. Kürt halkı 2013 yılında da 90’lı yıllarda da şimdi de aynı yerde duruyor. Yine barış talebi var. O nedenle muhalefet, HDP üzerinden iktidarın kutuplaştırıcı siyasetine prim vermemeli, HDP ile birlikte rahatlıkla demokrasiden yana tutum almalı. Bu çağrı aynı zamanda Türkiye'nin siyasi muhalefeti bakımından da önemlidir. Milyonlarca insan aynı şeyi söylüyor. Onların Meclis’teki temsilcisi de HDP’dir. O halde HDP ile çok rahatlıkla yan yana gelinebilir. Bence halkın bu mesajının bu şekilde anlaşılması gerekir” dedi.   MA / Mehmet Günhan