ÖHD Eş Genel Başkanı: Savcının açıklaması yetersiz, yüz yüze görüşülmeli 2021-03-20 09:00:33 İSTANBUL - ÖHD Eş Genel Başkanı Ayşe Acinikli, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ilişkin iddialar için yetkililere, “Öcalan’la bir an önce görüşmelerin önü açılmalı” çağrısında bulundu.  İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Ada Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 27 Nisan 2020’den bu yana haber alınamazken, sosyal medya hesaplarından sağlık ve güvenlik koşullarına ilişkin paylaşılan iddialar kaygılara neden oldu. Öcalan’ın müvekkilliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu iddiaların ciddi olduğu belirtilerek, “Endişelerin giderilme yolu da İmralı ile en erken iletişim kanallarının kurulmasından geçmektedir” dedi. Yayılan iddialara ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan iki gün sonra yazılı bir açıklama yaparak Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek iddialar yalanladı. Adalet Bakanlığı’ndan ise şimdiye gelen bir açıklama yok.        Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ayşe Acinikli, söz konusu iddiaların çok ciddi olduğunu ve bir an önce avukat ve aile görüşmenin yapılması gerektiği çağrısında bulundu.    HUKUKSUZ BİR SİSTEM    İmralı’daki tecridin son bulması için cezaevlerinde birçok defa açlık grevlerinin başlatıldığını hatırlatan Acinikli, “Cezaevlerinde şimdi de açlık grevleri var ve tutukluların talepleri çok meşru. İstenilen şey Türkiye’nin kendi hukukunu uygulamasıdır. Ortada yapılması gereken bir yasal düzenleme yok. Tutuklularla görüşme kanunu açıktır ve bellidir. Vasi vekaletiyle avukatlar mesai saatleri içinde hafta içi gidip görüşmeler yapabilir. Yine aileler gidip görüşme yapabilirler. Bunun dışında kişinin telefon hakkı, mektup hakkı vardır. Fakat bunlardan hiçbiri İmralı’da kullandırılmıyor” dedi.   SIKINTI YARATABİLİR   Öcalan’la yüz yüze görüşmelerin önünün açılmaması durumunda sıkıntılı durumların yaşanabileceğine dikkati çeken Acinikli, “Hem kamuoyunda hem de cezaevlerinde bu kadar ağırlığı olan bir insana ilişkin bu iddialar çok ciddidir. Bu nedenle sıkıntılar yaşanmadan görüşmenin önü açılmalı. Yapılan bütün girişimlere, AHİM nezdinde alınan ihlal kararlarına rağmen Türkiye’nin bu hususta ısrar etmesi gerçekten akıl almaz bir durum. Yapılması gereken Türkiye’nin kendi hukukunu uygulamasından ibarettir. Başka özel hiçbir şeye ihtiyaç yok. Normal prosedürün uygulanması yeterlidir” diye konuştu.    SİLİVRİ’DE EYLEM YAPILDI   AKP iktidar bloğunun freni boşalmış bir kamyon gibi baş aşağı gittiğini ifade eden Acinikli, şöyle devam etti: “Hukuksuzlukta artık sınır tanımıyor. Daha kötüsü olamaz dediğimiz noktada daha beteri geliyor. Hukuksuzluğun bu denli artmış olması artık aklın ve mantığın devreden çıktığını gösteriyor. ÖHD olarak çok kaygılıyız. Şunu belirtmekte fayda var. Söz konusu iddiaların Silivri Cezaevi’nden duyulmasıyla beraber oradaki mahpusların eylem girişiminde bulunduğu ve bunun sonucunda gardiyanların koğuşlara girip mahpusları darp ettiklerine dair haberler geldi bize. Zaten cezaevlerinde süre gelen bir açlık grevi var. Bir önceki açlık grevlerinde yaşanan can kayıplarını da hatırlamak gerekiyor. Biz gerçekten diken üzerindeyiz. Şuan da neler olabileceğini, nasıl gelişmeler yaşanabileceğini noktasında çok gerginiz.”   GEÇMİŞ PRATİKLER GÖZ ÖNÜNE ALINMALI   Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamanın yetersiz olduğunu belirten Acinikli, “Normalde Sayın Abdullah Öcalan’la her gün, her hafta görüşme yapılabilecekken böyle hassasiyetin olduğu bir durumda bile görüşme izninin verilmemesi gerçekten mantığın devreden çıktığına, hukukun ortadan kalktığına delalet eden bir durum. Avukatlara görüşme izni verilse konu çözülecek. Adaya bir gidilse, görüşme yapılsa, kamuoyu bu konuyla ilgili bilgilendirilse durum açığa kavuşmuş olacak. Daha önce yaşanan ölümlerdeki birtakım pratikleri göz önünde bulundurmak gerekir. Ortada giderilmesi gereken büyük bir kaygı var” diye konuştu.      DÜZENLEMELER İMRALI’YI KAPSAMIYOR   2 Mart'ta açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’na da değinen Acinikli, iktidarın açıkladığı hiçbir şeyin İmralı'yı kapsamadığına vurgu yaptı. Acinikli, “Bir adım sonrasında da maalesef politik mahpusların bulunduğu cezaevlerini de kapsamıyor. Yapılan bütün düzenlemeler, söylemler genelde Kürtlerin dışında tutulduğu süreçler ve uygulamalar oluyor. Burada şunu söylemekte fayda var. Açıklanan o reform paketi içeriği boş bir paket. Nisan ayında çıkarılan infaz paketi ortada. Cezaevlerinde bir iyileştirme yapmanın yolu yöntemi bu değildir” dedi.   TOPLUMSAL KAYGI GİDERİLMELİ   İnsan Hakları Eylem Planı’na Hapishaneleri İzleme Komisyonu adı altında bir komisyon kurulmasının planlandığını belirten Acinikli, benzer komisyonların olduğunu hatırlatarak bunların aktif hale getirilmesinin yeterli olacağını söyledi. İmralı’ya aileye, vasi ve avukatların gidişine izin verilmediğine bir kez daha vurgu yapan Acinikli, “O yüzden o komisyon açıklamasının somut bir karşılığı olacağını ben düşünmüyorum. Bizim şu aşamada talebimiz toplumda oluşan kaygının bir an önce giderilmesi için görüşme izninin verilmesi ve İmralı'da yaşananların kamuoyuna aktarılmasıdır. Biz şu an yaşanabilecek gelişmeler nedeniyle kaygılıyız. Bir an önce bir an önce bu konunun açıklığa kavuşturulması için avukatlara ve ailelere görüş izni verilmesi gerekir” diye konuştu.     MA / Ferhat Çelik