Tutsaklığı yenen Newroz ruhunu anlattı 2021-03-19 09:00:55 VAN - Newroz'u 11 yıl boyunca cezaevinde kutlayan Şefika Bilici, "Beton duvarlar ve tel örgüler Newroz ateşiyle kayboluyordu. Direniş ruhu, dayatılan tutsaklığı yeniyor ve zafere ulaşıyordu” dedi.  Bu yıl “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” şiarıyla kutlanacak olan 21 Mart Newrozu'na kısa bir süre kaldı. Her yıl milyonlarca kişiyi buluşturan Newroz'un kutlanacağı yerlerden birisi de cezaevleri. 13 Şubat 2010 tarihinde "KCK" adı altında yapılan operasyonda tutuklanan ve 11 yıl cezaevinde kalan Şefika Bilici (30), dört duvar arasında yıllarca gerçekleştirdikleri kutlamaları anlattı.     TUTSAKLIĞI YENEN DİRENİŞ     Newroz kutlamaları hazırlıklarının haftalar öncesinden başladığını belirten Bilici, tiyatro, folklor ve müzik gibi etkinliklerle kutlamalar yaptıklarını aktardı. Her yıl kutlamalara inanç ve coşkunun hakim olduğunu ifade eden Bilici, bu durumun tutukluların moral ve motivasyonuna olumlu etkide bulunduğunu söyledi. Özellikle son bir hafta içerisinde herkese bir görev verildiğini ve kolektif bir hazırlık yapıldığına dikkati çeken Bilici, "Beton duvarlar ve tel örgüler Newroz ateşi, çekilen halay ve zılgıtlarla kayboluyordu. Direniş ruhu, dayatılan tutsaklığı yeniyor ve zafere ulaşıyordu” dedi.    MAZLUM DOĞAN RUHU   Yasak olmasına rağmen daha önceden topladıkları kağıt ve gazeteler ile Newroz ateşi yaktıklarını dile getiren Bilici, gürleşmesi için kimi zaman elbiselerin ateşin üstüne atıldığını kaydetti. Bilici, “Demirci Kawa’nın ve tarihi direnişlerin ruhunu en yüksek şekilde yaşıyorduk. Kutlamalarla tutuklular duruşlarını sergiliyordu. Cezaevi yönetimi de saygı duymak zorunda kalıyordu. Mazlum Doğan’ın ruhu Newroz kutlamalarında doruğa ulaşıyordu” diye konuştu.    2013 NEWROZU'NUN COŞKUSU     PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunduğu 2013 Newrozu'nu hiç unutamadığını paylaşan Bilici, o dönem büyük bir heyecan taşıdıklarını anlattı. Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulduğu vakit 2013 Newrozu'nu karşıladığını ifade eden Bilici, şunları söyledi: “O gün için de çok zengin hazırlıklarımız vardı. Sabahtan akşama kadar kutlama yapacağımız bir program oluşturmuştuk. Okunacak mektuptan haberimiz yoktu. Bazı televizyon kanallarında Diyarbakır Newrozu canlı olarak verilmeye başlanıldı. Program çıkarmamıza rağmen mektubun okunması heyecanımızı inanılmaz arttırdı. Hepimiz televizyona kilitlenmiştik. Sanki ruhumuz milyonların sel olup aktığı alandaydı. Şuan bile o ruhu yaşıyor ve hissediyoruz. Hayatım boyunca unutmayacağım bir Newroz’du."   Cezaevlerinde olduğu gibi dışarıda da aynı coşkuyla bu yıl kutlamalara katılacağını kaydeden Bilici, "Herkes çağdaş Kawaların ruhu ile Newroz’a katılmalı" çağrısı yaptı.     MA / Dindar Karataş