Sur’da restorasyondan tescilli yapılara el koyma planı çıktı 2021-03-18 09:02:18 DİYARBAKIR - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Sur ilçesinde tescilli yapıların restore edilmesi projesinden, mülklere el koyma planı çıktı. Bakanlık, mülk sahiplerini restorasyon bedeline itiraz etmeksizin kabul ettiklerine dair taahhütname imzalamaya zorluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sokağa çıkma yasakları ve sonrasında devam eden "Acele kamulaştırma" kapsamında 334'ü tescilli, 250’si tescille değer olmak üzere 3 bin 569 yapının yıkıldığı Diyarbakır’ın Sur ilçesinde mülk sahiplerini borçlandırarak, tescilli yapılara el koyma planı ortaya çıktı. Bakanlık, Cevatpaşa, Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Savaş ve Cemal Yılmaz mahallelerindeki 347 tescilli Diyarbakır evinin restorasyonu için başlattığı çalışmasının ücretini mülk sahiplerinden almak için adım attı. Bakanlığın hazırladığı, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca onaylanan ve TOKİ tarafından yürütülecek restorasyonun bedellinin miktarına mülk sahiplerince itiraz edilmeksizin kabul edildiğine dair taahhütname hazırlandı.   EL KOYMA   Sur’da 6 mahallenin yıkımında düşük bedelle kamulaştırma ya da yapım sonrası yüksek fiyat farkını karşılama seçeneğiyle mülk sahiplerinin mülklerini satmaya zorlamasına benzer bir adımın atıldığı restorasyon çalışmalarında, söz konusu taahhütname ile mülk sahipleri ödeyemeyecek yüksek restorasyon bedelleriyle borçlandırılarak mülklerine haciz yoluyla el koyma adımının önünü açıyor. Her bir yapının metrekaresine göre restorasyon bedelinin bir ile 3 milyon TL arasında değiştiği çalışmalar kapsamında, tescilli 347 Diyarbakır evinden 176'sında çalışmalar başlandı.    Cumbası, eyvanı, havuzu, demir ve bazalt işlemeleri bulunan evlerdeki özgün doku korunarak yapılacak restorasyonuna ilişkin mülk sahiplerinin mülklerinin restorasyon bedelinin ödenmesini düzenleyen taahhütnamenin, restorasyon nedeniyle kira yardımı yapılıyormuş gibi yanıltıcı ibareler taşıması ise dikkat çekiyor.    TAAHHÜTNAME    Birçok mülk sahibinin kira yardımı yapılacak diye aldatılarak imzalatıldığı taahhütnamede şu ifadeler yer alıyor: “Diyarbakır ili Sur ilçesi sınırları dahilinde bulunduğum tescilli taşınmaza ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacak restorasyon çalışmalarından dolayı yapının tahliyesi karşılığında 6306 sayılı kanun ve ilgili düzenlemeler kapsamında ödenecek olan kira yardımını talep ediyorum. Bu kapsamda mülkiyetim altındaki tescilli yapımın/yapılarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan rölöve, restititüsyon, restorasyon, rekonstrüksiyon projeleri kapsamında restorasyon/yenileme çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca başlaması ve yapılması için bu muvafakat ederim.    İTİRAZ ETMEKSİZİN KABUL ŞARTI   Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 05.05.2020 tarihi ve E.93015 sayılı yazı kapsamında restorasyonu yapılacak olan tescili yapımın/yapılarımın restorasyon işinin bitiminde ya da öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirtilecek maliyetleri yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen ve tarafıma bildirilecek şartlar çerçevesinde tarafımca karşılanacağını, restorasyon çalışmasının tamamlanması sonrasında veya öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanacak olan sözleşmeyi imzalamayacağımı, itiraz etmeden kabul edeceğimi beyan ve taahhüt ederim. Hazırlanacak olan sözleşmeyi imzalamadığım takdirde tarafıma ödenecek olan kira yarımı bedelini Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bildirilecek yasal faizi ile beraber geri ödeyeceğimi ve tüm bu çalışmalar safhasında ve sonunda oluşabilecek her türlü hukuki sorumluluğu kabul edeceğimi beyan ve taahhüt ederim.”   AKILLARA ZARAR   Tescilli yapıların yıkım ve restorasyonuna ilişkin kamuoyuna bir rapor sunduklarına söyleyen TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, tescilli yapıların asıllarına uygun yapılmaması nedeniyle bir dava süreci başlattıklarını kaydetti. 39 tescilli yapının restorasyonu için Ankara’da ihale yapıldığına dair kendilerine bilgi ulaştığını dile getiren Hatun, “(İhale) Gizli saklı yapıldı, belki biz duymadık, gizli saklı yapılmamış da olabilir. Evleri tescilli olan mülk sahipleriyle konuştuk. Bu taahhütnameyi bize de gösterdiler, 28 Ocak 2021’e ait bir taahhütname.    TAAHHÜTNAME İMZALATILIYOR   Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından evleri restore edilmeye çalışılan ailelere imzalattırılmaya çalışıldı. Taahhütname akılara zarar bir şey, sanki Sur yıkılmamış, hiçbir şekilde savaş çıkmamış, bir şey olmamış, o tescilli yapının sahibi sanki Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gidip resmi başvuruda bulunmuş. Bu şekilde bir restorasyon çalışmaları yapıldı. Böyle akla ziyan bir taahhütname şunu söylüyor: Biz sizin başvurularınız üzerine yapılarının restore edeceğiz. Restorasyon süreci boyunca size kira vereceğiz. Çevre Şehirciliğin belirlemiş olduğu bir fiyatta anlaşacağız ve bina itiraz etmeyeceksiniz. Bu süreç bitikten sonrada hukuki sürece başvurulmayacak, bunun için taahhütname imzalatılıyor” diye konuştu.    ‘RESTORE ETMEK ZORUNDASIN’   “Bu yapılar kendiliğinde yıkılmadı orada bir süreç yaşandı, o süreç esnasında yıkılan yapılardır” diyen Hatun, şöyle devam etti: “Sen devlet olarak bunu yapmak zorundasın, restore etmek zorundasın. Restorasyon sürecinde o halka kira bedellide vermek zorundasın, bu yasada var. Babalarının hatırına verdikleri bir şey değil. Sen yüksek fiyatlarla orayı restore edip o halkı alamayacağı bir fiyatla bir taahhütname imzalattın. Halk o parayı vermediğinde o restore etiğin yapılar ne olacak doğalında Çevre ve Şehircilik Bakanlığın mülkü olacak. Taahhütname onu gösteriyor. Bu kentin hepsi biliyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı restorasyon bedeli olarak 3 milyon verecek bir kişi bile yoktur. Şu yöntem çıkıyor ortaya ucuza satın alıp pahalıya satma temel dertleri bu. Kendi yaptıkları ucubelere ses ettirmemek için tescilli yapıları yapmaya çalışıyor.    OYUNLARA GELMEYİN   Halkın alamayacağı bir bedel çıkartıp hukuk yolunun kapalı olduğu bir şekilde taahhütname imzalandı. Bu şehir kabile yeri değildir, herkes hukuku biliyor. Biz de bu konuda evleri restore edilen birkaç aileyle görüştük, bu konuyla ilgili gerekli hukuk süreciyle başlatacaklar. Biz de bu hukuki sürecin yanında olacağız. O halkın mağdur edilmemesi için gerekirse kamuoyunu bilgilendireceğiz. Halkımıza çağrımızdır, bu tür taahhütnameleri imzalamayın, bu bir kandırmacadır. Farklı yöntemlerle evinizin elinizden alma sürecidir. Bu tür oyunlara gelmeyin Çevre ve Şehircilik Bakanlığın bir rant devşirmesidir.”