Salih Müslim: AKP’ye güven yok, yüz yüze görüşme yapılmalı 2021-03-17 12:22:58   HABER MERKEZİ - PYD'li Salih Müslim, PKK Lideri Öcalan'la ilgili iddialara ilişkin olarak AKP iktidarına güven olmadığını belirterek, avukatların derhal İmralı'ya giderek yüz yüze görüşme yapmalarının sağlanması gerektiğinin altını çizdi.    Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili sosyal medyada yayılan iddialara dair Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) sorularını yanıtladı. İddiaların, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iki gün sonra yaptığı açıklamayla geçiştirilemeyeceğini belirten Müslim, “Gerçeğin ne olduğunu kimse bilmiyor. Bu devletin, kurumlarının, savcılığın sözlerine güvenilecek bir durum ortada yok. Bir güven olmadığı için, her şeye kuşkuyla bakılır. Daha önce defalarca yalan söylenmiş, bu önceki pratiklerde ortaya çıkmış. Örneğin; Önderliğin zehirlendiği iddiası ortaya atıldı. Baskılar artınca devlet yetkilileri bu durumu yalanlamıştı. Ancak daha sonra CPT (Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi) ve bazı uluslararası kuruluşlar, bu olayda gerçek payının bulunduğunu söyledi. O yüzden AKP iktidarına hiçbir güven yok. Onun için avukatlar, kendileri de gidip görüşmek istiyor ki bu görüşme normal olarak da bir haktır” dedi.   'KÜRTLER AYAKTA OLMALI'   Türkiye’nin kendi Anayasa’sına uymadığını dile getiren Müslim, “Türk devleti kendi kendini yalancı çıkartıyor. Daha önceki pratiklerinden dolayı bu durum kuşku uyandırıcıdır. Onun için halkların, tüm Kürt güçleri ve kurumlarının kesintisiz ayakta olması gerekiyor. Bunda da çok haklılar. Bir baskı olmayınca, gerçek anlaşılmıyor. Avukatlar da yüz yüze görüşme yapmada haklıdır. Önderliğin durumu Kürdistan’ın tamamındaki halklar için önemli bir konudur. Herkes bunlara bağlıdır ve çok hassas bir konudur. Onun için üzerinde durulması gerekiyor. Gerçeğin açığa çıkması için halkın alanlara çıkması çok önemlidir. Bazı güvenilir kişilerin oraya gidip görüşmesi ve bilgi vermesi tüm Kürdistanlılar için çok önemlidir” diye konuştu.   NATO DA SORUMLU   İmralı tecridinin uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken Müslim, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye hukukuna bile aykırıdır. Ancak daha önce de belirtmiştik, bu soru biraz derindir ve sadece Türkiye’nin elinde değildir. 1999 kaçırılma olayından beri bir Gladio meselesi vardır. Daha önce de bunu söyledik. İmralı’daki yönetim sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı değildir. NATO güçleriyle ilgilidir. Her ne kadar Türkiye sorumluysa NATO da sorumludur. Önderliği kaçıranlar da sorumludur. Bu uluslararası bir sorundur. Kendileri de ortak oldukları için Türkiye’ye fazla baskı uygulamıyor. Sanki Türkiye onlara diyor ki ‘Uyguladıklarım sadece benim değil sizinle de bağlantılıdır’. Öyle bir imaj yaratılıyor. Sanki bu böyle sürecek de. Türkiye kendini dayatıyor. ‘İşte şöyle yaparsanız ben böyle yaparım’ tarzında. Uluslararası kuruluşlar ve ülkelere şantaj yaparak oyun oynuyor. Bu durum son zamanlarda mülteci vb. konularda açıkça görüldü. Türkiye NATO’nun bir üyesi de olsa bu baskıyı uygulayamıyorlar. Bu politikalarının kurbanları da biz oluyoruz, Kürt halkı oluyor.”   İNSANLIK DIŞI UYGULAMALAR   İmralı Adası’nda insanlık ölçüleriyle bağdaşmayan uygulamaların devrede olduğunu söyleyen Müslim, “Kürt halkı da muhakkak bunların farkındadır. O yüzden bu bir nevi kendini savunma bendine giriyor. Eğer gerçekten bu dayatmalar artarsa kaos da olabilir. Kürtler artık bir dereceden sonra dayanamazlar. Öyle bir duruma gelinirse, halkın da ne yapacağını bilemiyoruz, çok kötü olur. Umarız diğer taraftakiler de biraz akıllanır. Uluslararası kuruluşlar da müdahalede bulunur. Oradaki Türk hükümetinin aklı başına gelir ve bazı geri adımlar atar. Yoksa tüm bölge ve herkes için çok kötü olur” şeklinde konuştu.