Siyasetçiler: İmralı ile iletişim kanalları açılmalı 2021-03-17 11:26:11   İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla iddiaların ciddiyetine dikkat çeken siyasetçiler, Öcalan’ın önemli bir aktör olduğunu ve bir an önce iletişim kanallarının açılması gerektiğini söyledi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili sosyal medyada yayılan iddialar üzerine kamuoyunda başlayan kaygılar artıyor. Öcalan’ın avukatlarının Adalet Bakanlığı ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı iki ayrı “acil görüşme” başvurusuna 3 gündür yanıt verilmedi. Bu durum Öcalan’ın aile ve avukatlarının yanı sıra kamuoyunda kaygıların artmasına neden oluyor. Kaygıların giderilmesi için bir an önce Öcalan ile aile ve avukat görüşünün sağlanması gerektiği çağrısında bulunan siyasetçiler, tecridin sonlandırılmasını istedi.    KÜRDE TEHDİT    Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Özlem Gümüştaş, İmralı tecridinin Kürt halkını esaret altına almaya yönelik bir uygulama olduğunu vurguladı. Gümüştaş, “Zaman zaman yayılan ve manipülasyona açık haberlerle, tecrit Sayın Öcalan şahsında ve başta Kürt halkı olmak üzere barış ve demokrasi güçlerine dönük bir tehdide dönüşüyor. Bu durumun sürmesinin tek nedeni ise denetimsizliktir. İmralı dış denetime açık değil, avukat, aile görüşü ve iletişim gibi asgari mahpus hakları yıllardır askıda. Bu keyfi uygulamalar, tutsaklarla ilgili çıkan haberler karşısındaki idari makamlar ve devlet yetkililerinin kayıtsızlığıyla derinleşiyor” diye konuştu.   ÖCALAN ÖNEMLİ BİR AKTÖR    Öcalan’ın önemli bir aktör olduğunu vurgulayan Gümüştaş, “Öcalan’ın güvenlik koşulları ve sağlığı mahpus hakları kadar, siyasal kurtuluş mücadelesinin önemli konularından biridir. Bu nedenle İmralı’da tecridin kaldırılması, iletişim ve denetimin sağlanması, siyasi mücadelenin konusu, politik öznelerin eylem gündemi olmalıdır” diye seslendi.   İLETİŞİM KANALLARI AÇILMALI   Kürt sorununun savaş, tecrit ve inkar ile iktidarın gündeminden düşmediğini belirten ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, bunun nedeninin ise Kürt sorununun savaş ve inkar siyasetiyle çözülmesindeki ısrar olduğunu söyledi. Tümüklü, “Çünkü mesele salt bir hapishane meselesi değil, bu ülkedeki politik özgürlük meselesidir. Politik özgürlük mücadelesinin merkezinde de Kürt sorunun çözümü vardır. Yani mesele rejim meselesidir, bugün için haber alınamaması çok özel bir politikanın ürünüdür” değerlendirmesinde bulundu.    Tümüklü, iletişim kanallarının bir an önce açılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı.   ACİL GÖRÜŞME SAĞLANMALI   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ da Öcalan ile ilgili iddiaların ciddiyetine dikkat çekerek, iddiaların giderilmesinin tek yolunun ise acil bir şekilde görüşmelerin sağlanmasıyla mümkün olduğuna işaret etti. İmralı Adası’nda 27 Şubat 2020’de çıkan yangını hatırlatan Dağ, Ada’da yaşanan olayların kaygılara neden olmasına rağmen iktidarın adım atmadığını söyledi.    ORTAK PROBLEM    İddiaların ilk olmadığını dile getiren HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, “Tecrit sadece Sayın Öcalan’ın ya da Kürtlerin hayatlarına yönelik bir şekilde baskılanmıyor. Artık bu ülkenin bütün toplumsal hayatını belirleyen ve orada ona şekil veren bir hal alıyor. İktidarın tecrit politikası bütün halklara baskıyla devam ediyor. Tecrit siyasetinin son bulması artık sadece Kürt halkının ve onun siyasi öznelerinin sorunu değil. Bu ülkenin demokrasi savunucularının ortak problemi haline gelmiştir. Bir an önce tecride son verilmeli ve sağlıklı bir iletişimin yolu açılmalıdır” dedi.