Kaçmaz: Yeni anayasa toplumsal sözleşmeyle mümkün 2021-02-26 09:03:35 ANKARA - Yeni anayasanın toplumsal sözleşmeyle hazırlanabileceğini belirten HDP Anayasa Komisyonu Üyesi Hüseyin Kaçmaz, toplumun tüm kesimlerinin içinde yer alacağı, uzlaşı zeminde herkesin sözünü dile getirebildiği bir ortama ihtiyaç olduğunu söyledi. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa çıkışı ardından Meclis’te grubu bulunan partilerin kurmaylarında bu yönlü hazırlık başladı. AKP'nin yeni anayasa için 4 aşamalı bir çalışma yürüttüğü ifade edilirken, muhalefette ise bunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin daha da kalıcı hale getirilmesi olduğu görüşü hakim.   Halkların Demokratik Partisi (HDP), 2019 yılında “Demokratik Anayasa” talebiyle bir dizi buluşma gerçekleştirirken, taslak metinde yeni anayasa yapım süreci için 3 temel noktaya dikkat çekilmişti.Türkiye’de yeni bir anayasanın yolunun “Çok taraflı-geniş tabanlı müzakereci anayasa süreci”, “yol temizliği” ve “kuvvetler ayrılığı” ile mümkün olacağı belirtilmiş, bu konuda çözüm önerileri de sunulmuştu.   Gündemdeki yeni anayasa tartışmalarını HDP Şırnak Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Hüseyin Kaçmaz ile konuştuk.    Türkiye’nin darbe ürünü bir anayasa ile yönetildiğini belirten Kaçmaz, toplumun demokratik bir anayasa ihtiyaç duyduğu konusunda tüm kesimlerin hemfikir olduğunu, ancak mevcut koşullar ve iktidardan gelen çıkışın buna denk bir pratik sergilemediğini kaydetti.   ‘TEK ADAM SİSTEMİNİ PEKİŞTİRİLMEYE YÖNELİK’   AKP’nin 16 Nisan 2017 tarihinde yaptığı anayasa değişikliğiyle geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin otoriter başkanlığa doğru evrildiğini söyleyen Kaçmaz, yeni sistemde yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki kuvvetler ayrılığının ortadan kalkmasının yanı sıra bu erklerin bir kuruma ya da partiye değil, tek kişiye bağlanan bir sisteme dönüştüğünü ifade etti.   Kaçmaz, “Bu konjonktürde ve antidemokratik ortamda yeni anayasa yapılacağı söylenmesi inandırıcı değildir. Otoriter rejimler dönem dönem reform ya da yeni anayasa söylemlerine başvurur. Bunların yapılabilmesi için yeni ve ilerici bir anlayışa ihtiyaç vardır. Ancak bugün iktidarın kastettiği reform ve yeni anayasa söylemleri tek adam sistemlerini daha da pekiştirmeye yönelik bir hamledir” dedi.   ‘KUVVETLER AYRILIĞI’    HDP’li Kaçmaz, yeni bir anayasa için vazgeçilmez koşulun yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesinin yeniden güçlendirilmesi olduğunun altını çizdi. Kaçmaz, şöyle devam etti: “Mevcut hukuksuzluklar giderilmeden, yargı üzerindeki baskı kaldırılmadan ve kuvvetler ayrılığı olmadan yeni bir anayasa süreci 16 Nisan 2017 referandumundan farklı olmayacaktır. O tarihte de Olağanüstü Hal (OHAL) koşulları vardı. Bugün de OHAL uygulamalarının devrede olduğu bir dönemdeyiz.”   TOPLUMSAL UZLAŞI   Anayasaların bir “toplum sözleşmesi” olduğunu vurgulayan Kaçmaz, bu nedenle en geniş katılımla ve uzlaşı esasıyla yeni bir anayasa yapımının ancak toplum sözleşmesi olabileceğini belirtti.    Kaçmaz, “Türkiye’de maalesef hem mevcut darbe anayasası hem de iktidarın uygulamaları anayasadan kaynaklı ret, inkar politikalarının daha da derinleşmesine neden oldu. Ret ve inkar politikalarının başlangıç noktası da anayasadır. Bugün 20-25 milyon Kürt, anayasaya göre yok hükmündedir. Anayasada yer alan 66. madde; ‘Anayasa vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ der. Herkes Türk ise Kürt yoktur. Kürt yoksa Kürdün hakkı da yoktur. Eğitim talebi de olamaz. Aleviler için de durum böyle. Anayasa tek başına bütün sorunların çözümüne olanak sağlamayacaktır. Ancak toplumun tüm kesimlerinin uzlaştığı ve kendini gördüğü anayasa bir başlangıç noktası olabilir” ifadelerini kullandı.    Bu iradenin ne mevcut iktidarda ne de Türkiye koşullarında mümkün olmadığının altını çizen Kaçmaz, “Anayasa tartışmaları ardından ortaya çıkan ‘kırmızı çizgi’ söylemi, toplumun büyük bir kesiminin ötekileştirileceğini bir kez daha gösteriyor” dedi.   ‘İKTİDAR ÖMRÜNÜ UZATNAJ İSTİYOR'   İktidarın kendi oy kaybını gidermek için böyle anayasa çıkışında bulunduğu dile getiren Kaçmaz, “Devletin tüm kurumlarını ele geçirmeleri ve medya üzerinden yaptıkları algı yönetimine rağmen istedikleri yüzde 50+1 ulaşamıyorlar. Kendi içlerinde de bir çelişki söz konusudur. Reform ve anayasa tartışmaları ile yeni bir alan yaratarak, sıkışmışlıklarını gidermek istiyorlar. Otoriter rejimlerde hiçbir zaman kendi iktidarını tehlikeye atan bir değişim ve dönüşüm söz konusu değildir. Bu şuan ki iktidar içinde geçerlidir. İktidarın gerçekten can yakıcı sorunları çözme konusunda gayesi yok. Sadece ömrünü uzatmak istiyor” diye konuştu.   Türkiye’de farklı halklar, inançlar, mezheplerin bir arada yaşadığını ve tekçi bir anlayışla yapılacak bir anayasanın sorunları çözemeyeceğini söyleyen Kaçmaz, “Bunun için bu coğrafyada yaşayan halkların, inançların, mezheplerin eşit, adil ve gönüllü birliktelikle yaşayacakları bir toplum ideali olmalıdır. Tüm toplum kesimlerinin içinde yer alacağı, uzlaşı olan bir zeminde herkesin sözünü, taleplerini dile getirebildiği yeni bir anayasa yapılmalıdır” diye belirtti.   MA / Berivan Altan