Üniversite öğrencileri okullarının durumunu değerlendirdi 2021-02-21 20:34:27   İSTANBUL – Birleşik Öğrenci Meclisleri, farklı üniversitelerden öğrenciler online toplantı ile kendi üniversitelerinin durumunu değerlendirdi. Birleşik Öğrenci Meclisleri, üniversitelerin durumunu ve Boğaziçi’ne atanan “kayyım rektör” Melih Bulu’nun istifasının istenmesiyle başlayan eylemlilik sürecini yaptıkları online toplantı ile değerlendirdi.  Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi başta olmak üzere ülkenin birçok yerinden üniversitelerden öğrenciler katıldı. Üniversiteliler kendi yaşadıkları şehirleri ve okullarının içinden geçtiği durumu değerlendirdi. ‘SORUNLARIMIZI BİRLEŞEREK ÇÖZECEĞİZ’ Toplantıda ilk olarak söz alan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Çağlar Karabulut, Bulu’nun istifa etmesi istemiyle başlayan süreci aktardı. Eylemlerin başladığı günden bu yana öğrencilerin çeşitli baskılar altına alınmaya çalışıldığını söyleyen Karabulut, polisin Boğaziçi eylemlerine saldırılarıyla, “Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine izole olun” çağrısını yaptığını belirtti. Karabulut, “Öğrenciler bunu dinlemedi. Diğer üniversitelerden sadece destek konusunda değil, kendi sorunlarıyla birleşme çağrısı yaptı. Sorunlarımızı birleşerek çözeceğimizin mesajı verildi” dedi. ‘ÜNİVERSİTENİN ÖZERK YAPISINA SALDIRI’ Ardından söz alan Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ulaş Budak, sürecin kendilerine bir yol açtığını söyleyerek, üniversite olarak dayanışma ağı kurduklarını belirtti. Budak, “Bulu’nun atanmasın sadece Boğaziçi ile ilgili değil. Üniversitelerin özerk, demokratik yapılarına bir saldırıdır.  Bizim okulumuzun rektörü de kayyum olarak atandı. Rektör atandığı günden beri kulüp çalışmalarına karışıyor. Boğaziçi eylemlerine destek verilmemesi için öğrencileri tehdit etme noktasına kadar çalışmaları var” diye belirtti. ‘SALDIRILAR KORKULARINI GÖSTERİYOR’ Çukurova Üniversitesi öğrencisi Cansel Dayanır ise Adana’nın Boğaziçi eylemlerine kadar sessiz bir havası olduğunu belirterek, Boğaziçi eylemleriyle birlikte kentin hareketlendiğini ifade etti. Dayanır, kentte yapılmak istenen Boğaziçi eylemine daha yapılmadan saldırı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, bu saldırının korkularının bir göstergesi olduğunun altını çizdi. ‘ÜNİVERSİTELERE MÜDAHALE GİRİŞİMLERİ’ Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Derya Yıldız, Bulu’nun atanan ilk kayyım rektör olmadığına işaret ederek, “Bizim üniversitemizin rektörü de kayyım. En genel anlamda kayyım rektörler üniversitelerimize müdahale girişimleridir. Bu anlayışta ülkedeki siyasi anlayışın tekçiliğini görüyoruz” diye konuştu. ‘ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİ ÖZNE OLMALI’ Ege Üniversitesi öğrencisi Hasan Benli de, Bulu’dan önce de kayyım rektörlerin varlığına işaret ederek, Ege Üniversitesi’ne atanan her rektörün bir suç işlediğini dile getirdi.  Benli, “Rektör seçen sistem çürümüştür. Rektör olan kişiler üniversite bileşenleri tarafından istenmeyen kişiler oluyor. Getirilenler birilerinin atadığı kişiler oluyor. Rektör atama sürecinde üniversite bileşenlerinin söz hakkı bulunmuyor. Bileşenler özne olarak tanınmıyor. Bizim yapmak istediğimiz de bu bileşenlerin yeniden özne haline getirilmesi” ifadelerine yer verdi. ‘MEŞRUYUZ’ Ankara Üniversitesi öğrencisi Yelda Öztürk ise Ankara’nın eylemlere yapılan polis saldırılarıyla abluka altına alınmak istendiğini dile getirerek, kadınların, gençlerin bu ablukayı kırmaya çalıştığını vurguladı. Öztürk, “ Her eylemde saldırıyla karşılaşıyoruz. Boğaziçi eylemlerinin kalabalık olmasına rağmen işkenceyle arkadaşlarımız göz altına alındı. Korku politikasıyla sindirmeye çalışıyorlar. Her şeye rağmen kitle taleplerimizin meşruluğunu bildiği için arkamızda duruyor ve polise tepki gösteriyor” şeklinde konuştu.