Hasta tutuklunun annesi: Sessizliği kabul etmeyeceğiz 2021-01-12 09:25:48 İZMİR - Hayatı baskı, göç, gözaltı ve tutuklamalarla geçen 70 yaşındaki Hazal Suncak, açlık grevi eylemleri için duyarlılık çağrısında bulunarak, “Bu sessizliği kabul etmeyeceğiz” dedi.  Kürtler, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana devletin uyguladığı baskı, köy yakmaları ve zorunlu göçün yarattığı mağduriyetin izlerini hayatın her alanında yaşamaya devam ediyor. Suncak Ailesi de devletin tüm baskılarından nasibini alan Kürt ailelerinden sadece biri. Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Kutlu (Tinate) köyünde yaşayan aile, devletin baskıları ve bunun sonucunda yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle 57 yıl önce İzmir’in Kadifekale ilçesinde göç etmek zorunda kaldı.   BASKILAR KÖY YOLLARINI KAPATTI    Kadifekale’de hayata tutunmaya çalışan aile, her kış aylarında terk etmek zorunda kaldıkları köyün yolunu tutar. Devlet baskılarının katmerleştiği 1990’lı yıllarda köyü yakılan aile, koruculuk dayatmasından dolayı o günden sonra köye gitmedi. Köy yolları kapanmasına rağmen Suncak Ailesi’ne yönelik baskılar son bulmadı.    57 YILDIR SÜREN BASKILAR   Ailenin, baskılara karşı Halkın Demokrasi Partisi’nin (HADEP) kurulduğu 1994 yılında siyasi parti çalışmalarına katılmasıyla, var olan baskılar artarak devam etti. O günden sonra bir kez daha baskıların hedefi haline gelen aile, ev baskınları, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldı. Baskılardan en çok nasibini alan 70 yaşındaki Hazal Suncak, 57 yıldır maruz kaldıklarını anlattı.    ‘HAYATIM ZULÜMLE GEÇTİ’   Devlet baskıları sonucu göçle başlayan Suncak’ın hayatı, siyasi parti çalışmalarıyla sistematik hale gelen baskılara dönüştü. “Hayatım baskı ve zulümle geçti” diyerek anlatmaya başlayan Suncak, “Evimiz, başımdaki saç telleri kadar basıldı. Kadifekale’de yaşanan her hareketlilikte, ‘evinizde terörist var, hakkınızda ihbar var’ denilerek basılıyordu” dedi.    BASKILAR BOYUT DEĞİŞTİRDİ   Devam eden ev baskınlar sonucunda 1997 yılında gözaltına alınarak tutuklanan Suncak, 3 yıl boyunca cezaevinde kaldığını dile getirdi. Suncak, cezaevinde olduğu sürece ailesine yönelik baskıların da artarak devam ettiğini söyledi. Baskıların artık boyut değiştirerek devam ettiğini belirten Suncak, buna karşı mücadelelerinin de sürdürdüğünü vurguladı.    OĞLU HASTA TUTUKLU   Aileye yönelik baskılar karşısında oğlu Yılmaz Suncak’ın 1989 yılında PKK’ye katıldığını anlatan Suncak, 4 yıl sonra gözaltına alındığını ve  50 gün ağır işkenceden geçirilmesinin ardından ağır müebbet cezası verilerek tutuklandığını aktardı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutuklular listesinde bulunan oğlunun, Şakran 4 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulduğunu söyledi. Anne Suncak, "Oğlumun tiroit kanseri, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve şeker hastalığı var. Görme yetisinde bozukluk yaşanıyor. Cezaevinde tedavisi yapılmadığı için durumu kötüleşiyor” diye belirtti.    ‘SESSİZLİĞİ KABUL ETMEYECEĞİZ’   Açılık grevi eyleminde olan tutukluların taleplerinin karşılanması için kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapan Suncak, şöyle dedi: “Biz çocukları cezaevinde olan anneler olarak, barış, eşitlik ve özgürlük için mücadelemize devam edeceğiz. Çocuklarımızın verdiği mücadelenin arkasında olacağız. Bir an önce tecrit kalkmalı. Çocuklarımız başta Sayın Abdullah Öcalan için, sonra tüm Türkiye’deki tecride karşı açlık grevinde. Biz bu sessizliği kabul etmeyeceğiz.”    MA / Esra Solin Dal