Boğaziçililer: Akademik özerklikten vazgeçmiyoruz 2021-01-11 09:00:43 İSTANBUL - Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Melih Bulu’ya karşı protestolarını sürdüren öğrenciler, “Üniversitelere karşı anti-demokratik dayatmaları kabul etmiyoruz, akademik özerklik ve demokrasi talebimizden vazgeçmiyoruz” diyerek, dayanışma çağrısında bulundu.  AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atadığı Melih Bulu’ya karşı tepkiler sürüyor. Öğrencilerin protestoları, AKP Genel Başkanı Erdoğan dahil İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve birçok AKP-MHP yöneticisi tarafından “terörist, Vandal” şeklinde hedef alınıyor. İktidar medyasının hedef gösterdiği öğrenciler, eylemlerini sürdürmekte kararlı.    ‘MANİPÜLASYON YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR’   Kendilerine yönelik, karalama ve hedef gösterme politikalarını eleştiren Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Ebru Batur, iktidarın ve gazetelerinin modern ve eşit hayata olan düşmanlığının üniversitelerde yıllardır sürdüğünü ifade etti. Batur, söylemlerin amacının sadece eylemlerine yönelik manipülasyon yaratmaya çalışmak olduğunu söyledi.    Batur, “Öğrencilerin içinde teröristler var” söylemlerinin gençlik hareketini bitirmeye yönelik bir söylem olduğunu belirterek, “İstiyorlar ki öğrenciler korksun. Ancak direnişin 5’inci günündeki kalabalıktan gördük ki bu çabaları da boşa düşüyor. Bizler bütün bu karalamaların karşısında direnmeye devam edeceğiz. Kayyımlık binası yeniden rektörlük binası oluncaya dek geri çekilmeyeceğiz” diye konuştu.    ‘AÇIK HAVA CEZAEVİNE ÇEVRİLDİ’   Öğrencilerinden İbrahim Kılıç da, üniversite içinde yapılan eylemlerin iktidarın karalamalarına cevap olduğunu dile getirerek, “Okul ve çevresi adeta açık cezaevine çevrilmiş. Üzerimizde polis helikopteri uçuyor, okulun kapısına kelepçe vuruluyor. Öğrenciler ve akademisyenler olarak rektörlük önünde her şeye rağmen barışçıl eylemlerimizi sürdürüyoruz. Öğrencilere terörist demek kasıtlı bir çarpıtmadır” dedi.    ‘GERÇEĞİMİZ MÜCADELEMİZDİR’   Bir diğer öğrenci Esra Çalışkan da, iktidara yakın medyanın çarpıtmalarına tepki göstererek, şöyle devam etti: “Gerçekleri çarpıtmak için gerçekten ‘Militanlıkla’ siyasi partilerle, herhangi bir eylemsel direnişle alakası olmayan öğrencilere ‘terörist’ diyorlar. Gerçeğimiz, atanan kayyım rektörleri kabul etmiyor oluşumuz ve buna karşı vereceğimiz mücadeledir.”    ‘AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR’   Öğrenci Metin Kiper ise, iktidarın, provokatif söylem ve iftiralarla üniversite gençliğini, kendileri gibi düşünmeyen birçok kesimi yıpratmaya çalıştığını ifade etti. Kiper, tepkisini şöyle sürdürdü: “Son bir haftadır, kayyum rektör atanması sürecinde bu tarz itibarsızlaştırma kampanyalarıyla karşılaşıyoruz. Bu karalama kampanyaları ile üniversite gençliğinin mücadelesinin kitleselleşmesi ve toplumla gençliğin demokrasi talebi arasına suni duvarlar örülmesi amaçlanıyor. Havuz medyası bu tarz iftira ve karalama kampanyalarıyla asla amacına ulaşamayacak. Nitekim biz de bu kışkırtıcı ve dezenformatif dile karşı cevabımızı demokratik haklarımız çerçevesinde her gün veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.”    ‘BULU’NUN İSTİFASI YETERLİ DEĞİL’   Kiper, öğrencilerin talepleri karşılanana kadar eylemlerine devam edeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “İlk başta okulumuzu kayyım rektöre terk etmeyeceğiz, kampüslerimizi boş bırakmayacağız. Eylemlerimiz, üniversiteler üzerinde siyasi tahakküm kurmaya yeltenen otoriter sistemin bir eleştirisidir. Melih Bulu'nun istifa etmesi tek başına yeterli değildir. Esas hedefimiz, akademik özerklik ve demokrasinin tam anlamıyla gerçekleşmesidir. Bunun sadece Boğaziçi Üniversitesi sınırları içerisinde kalmaması ve kitleselleşmesi gerekmektedir. Bu yüzden başta diğer üniversiteler olmak üzere, toplumun her kesimini mücadelemizi desteklemeye çağırıyoruz. Üniversitelere karşı anti-demokratik dayatmaları kabul etmiyoruz, akademik özerklik ve demokrasi talebimizden vazgeçmiyoruz.”    MA / Berna Kişin