Delil olmadan 5 yıl tutuklu kaldılar: Pardon! 2020-12-24 09:00:59 DİYARBAKIR - Hiçbir somut delil olmadan emniyet fezlekeleriyle iki polisin ölümünden sorumlu tutulan Serhat Güzel ve Vedat Bayram, 5 yıl 2 ay tutukluluğun ardından beraat etti. Adana'nın Seyhan ilçesinde 28 Eylül 2015 tarihinde yaşanan silahlı saldırı sonucu iki polisin yaşamını yitirmesiyle ilgili gözaltına alınan Serhat Güzel ve Vedat Bayram, 10 Ekim 2015’te tutuklandı. Güzel ve Bayram hakkında Adana 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma" iddiasıyla 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle 2 kişiyi tasarlayarak öldürme" ve "yasadışı silah taşıma" iddiasıyla ayrı ayrı 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yargıtay'ın, yerel mahkemenin kararını bozmasıyla Adana 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada Güzel ve Bayram, üzerlerine atılı suçlamayla ilgili somut, inandırıcı ve kesin delil elde edilmediğinden dolayı beraat etti. Güzel ve Bayram, verilen kararın ardından tutuklu bulundukları İzmir Ödemiş M Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi.    FİZİKİ VE PSİKOLOJİK ŞİDDET   Delil olmamasına rağmen 5 yıl 2 ay tutuklu kalan Serhat Güzel (28), karşı karşıya kaldıkları hukuksuzluğu ve cezaevlerinde yaşananları anlattı. Otobüsle gittiği İstanbul’da gözaltına alındığını belirten Güzel, götürüldüğü İstanbul Emniyeti Müdürlüğü’nde fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını söyledi. Ertesi gün uçakla Adana Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü hatırlatan Güzel, yine fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, 3 gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklanarak Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulduğunu ifade etti.   SOMUT DELİL YOK   Kendisi ve Vedat Bayram hakkında hiçbir somut delil olmamasına rağmen müebbet hapis cezası aldıklarını anımsatan Güzel, “Kararın siyasi olduğunu düşündüğümüzden, verilen cezalara şaşırmadık.  Müebbet cezası alırken, hissettiğim tek şey öfkeydi. Ne olursa olsun direnmek ve kendimi her türlü zor koşula hazırlamaktı. Başka bir şey hissetmedim” dedi.    Yargıtay’ın kararı bozmasıyla umutlanmadığını, yeniden yapılacak yargılamada “yeni kılıflar” yaratılacağını beklediklerini dile getiren Güzel, son duruşmaya kadar da beraat kararı beklemediklerini aktardı.    HUKUK SİSTEMİ ÇÖKTÜ   Haklarında somut delil olmamasına rağmen 5 yıl 2 ay tutuklu kalmalarının “Hukuk sisteminin çökmesi” sonucu olduğunu söyleyen Güzel, mahkemelerin aldığı kararların “siyasi” olduğunu ve masumiyet karinesinin hiçe sayıldığının altını çizdi. Güzel, “Kürt olduğumuz için ilk günden itibaren suçlu olarak görüldük. Emniyetin düzenlediği fezlekeler delil olarak mahkemeye sunuldu. Gözaltına alınırken ilk günden itibaren basına suçlu olarak lanse edildik, bu şekilde dolaylı olarak mahkemeler yönlendirildi. Hakkımızda bir hüküm yokken, ceza çektirdiler” ifadelerini kullandı.   CEZAEVİNDE YAŞANANLAR    Cezaevinde yaşanan hak ihlallerine değinen Güzel, cezaevine girdiği andan itibaren ihlallerin başladığını belirterek, “Gardiyanlar, tutuklulara ayakta sayımı dayatıyor. Gardiyanların bu tutumuna karşı bir direnme söz konusu olduğu an, tutuklulara disiplin cezası veriliyor. Bazı gardiyanlar tutukluları provoke etmeye çalışıyor. Bu provokasyona karşı çıkanlar yine disiplin cezaları ile karşılaşıyor" dedi.     KÜRTÇE KİTAP YASAĞI    Cezaevinde Kürtçe kitapların yasak olduğunu, buna “tercüman yok” gerekçesinin gösterildiğini aktaran Güzel, cezaevi yetkililerinin Kürtçe kitapların içeri girebilmesi için tutuklulara "Para karşılığında kitapların çevirisinin yapabiliriz, ondan sonra kitapları teslim edebiliriz" teklifinde bulunduğunu söyledi. Radyo, gazete gibi iletişim araçlarının kendilerine verilmediğini ifade eden Güzel, “Pandeminin başlamasıyla birlikte revir yok. Çok acil bir şey olduğunda çıkarıyorlar, yoksa kolay kolay revire çıkarmıyorlar. Yine aynı şekilde çok acil bir durum olmadıkça, hastaneye sevkler yapılmıyor" diye belirtti.    AÇLIK GREVİ   Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin asıl nedeninin İmralı'da tecridi olduğuna işaret eden Güzel, "Tecrit sorunu çözülmeden cezaevlerinde hiçbir sorun çözülmez" dedi. Açlık grevine giren tutukluların temel taleplerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması olduğunu vurgulayan Güzel, taleplerin karşılanmaması durumunda eylemlerin süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine, sonrasında ise ölüm orucuna evrileceği uyarısında bulundu. Güzel, “Tutuklular buna hazırlar, kararlılar ve moralleri yerinde. Bu yüzden kararları net” şeklinde konuştu.    MA / Cengiz Özbasar