Metin Lokumcu’nun davası Trabzon’a sevk edildi 2020-12-23 17:22:40   ANKARA – Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Hopa ziyareti sırasında çıkan olaylarda polisin biber gazıyla yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu’nun davası duruşmaya saatler kala Trabzon’a sevk edildi. Avukatlar, kararı dosyanın uzatılması için yapıldığını söyledi. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Hopa ziyareti sırasında çıkan olaylarda polisin biber gazı sonucu yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu’nun 9 yıl sonra açılan davası, yarın Hopa'da yapılacak ilk duruşmaya saatler kala "kamu güvenliği" gerekçesiyle Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi'ne taşındı. Hopa Asliye Ceza Mahkemesi, ilk duruşmaya saatler kala bugün dosya üzerinden karar alarak "kamu güvenliği" gerekçesiyle davanın Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen kararda, “sanıklar Bayram Ali Kaş, Erol Darcan, Fatih Ünlü, Haktan Yakıcı, İlhami Çalı, Mehmet Seyfettin Uzun, Muhammet Ulaşlı, Muhsin Armağan, Recep Aydın, Saim Baktimur, Sinan Eyupoğlu, Taner Ballı ve Tayfun Vardarlı hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan yargılananların Trabzon Asliye Mahkemesi’ne nakline Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından 21 Aralık 2020 tarih ve 2020/6986 esas ve 2020/14284 sayılı ilamı ile karar verilmiştir” denildi. ‘NAKİL KARARININ TARAFSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞTÜ’ Duruma tepki gösteren dava avukatlarından Mert Ekinci, “Dosya kapsamında yargılanan sanıkların tamamı kolluk personeli yani yürütmenin personeli olup davanın nakli için yürütmenin organlarından olan Adalet Bakanlığından görüş istenilmesi bu anlamda nakil kararının tarafsızlığına gölge düşürür niteliktedir” dedi.   ‘DOSYA UZATILDIKÇA UZATILIYOR’ Dava avukatlarından Sercan Aran da, “Yarın usulü de olsa bir duruşma olacaktı. Böyle bir kararı son dakikaya kadar olsa da bekliyorduk. Karar bugün adliyelerin mesai saatinin bitimine 10 dakika kala UYAP'a yüklendi. Mahkeme kalemi ile de yaptığımız görüşmede şu an re'sen duruşma açtıklarını, nakil kararını taraflara birkaç saate tebliğ edeceklerini söylediler. Yangından mal kaçırır gibi, duruşmaya bir günden az kala bu kararın çıkmasını izah edemiyoruz” ifadelerinde bulundu. Benzer şekilde birçok dosyanın sevk edildiğini ancak o dosyalarda emniyet ya da MİT tarafından hazırlanan raporlar esas alınarak, bu kararın verildiğini kaydeden Aran, Lokumcu davasında ise böyle bir rapor hazırlanmadan karar alındığını belirtti. Aran, “Bu dosyada keşif yapılacak, Trabzon'dan nasıl yapacağız bu keşfi hala anlayamıyoruz. Dosyadaki her aşamada her şeyi uzatacak bir karar oldu. 9 yıldır aile ve bizler adalet arıyoruz dosyada. Her ne kadar eksik olsa da bir iddianame tanzim edildi ve yargılama başlayacaktı. Ancak sanıkların yargılanmasına, sorgulanmasına dahi izin verilmiyor, uzatıldıkça uzatılıyor dosyamız” sözleriyle tepki gösterdi. RESEN DURUŞMA YAPILDI Kararın avukatlara tebliğ edilmesi ardından bugün avukatsız resen duruşma yapan Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Cumhuriyet savcısının huzuruyla sanıklar, sanık müdafileri ve müştekiler ile mağdurlarının ve vekillerinin yokluklarında kesin olarak karar verilmiştir” diye belirtti. ‘ORTADA BİR GÜVENLİK SORUNU YOKTUR’ Lokumcu davasının Trabzon’a nakledilmesine ilişkin Sol Parti, Halkevleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP), Halkların Demokratik Partisi (HDP)Hopa İlçe Örgütü, Eğitim-Sen Hopa Temsilciliği, SES Artvin İl Temsilciliği, DEKAP (Derelerin Kardeşliği Platformu), İHD (İnsan Hakları Derneği) Rize Şubesi, ÇGD (Çağdaş Gazeteciler Derneği) Rize Şubesi tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Bu bir nakil değildir, davanın kaçırılmasıdır ve hukuksuzdur” denildi. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Metin Lokumcu Davası'nın duruşmaya saatler kala Trabzon'a nakledildiğine ilişkin kararın, UYAP'a yüklendiğini avukatlarımız aracılığı ile öğrendik. Mahkeme ile avukatlarımızın yaptığı görüşmede "mahkeme hâkiminin re ‘sen duruşma açtığını nakil kararını bir kaç saat sonra taraflara tebliğ edeceği" bildirildi. Bu bir nakil değildir, davanın kaçırılmasıdır ve hukuksuzdur. Davanın Hopa'dan kaçırılması 9 yıldır süren adalet arayışında adalet arayan bizlerin önüne taş koymaya çalışmaktır. Ortada bir güvenlik sorunu yoktur asıl güvenlik sorunu iktidarın kendisidir. Metin Lokumcu'nun canına kastedenlerdir güvenlik sorunu, adalet arayan bizlerin önüne taş koymaya çalışanlardır. Davamıza, hocamıza 9 yıldır nasıl sahip çıktıysak bu dava nereye kaçırılırsa kaçırılsın sahip çıkmaya, takipçisi olmaya devam edeceğiz.”