DBP'den polis müdahalesi sonrası açıklama: Tek yol ulusal birlik 2020-12-22 18:00:59   İSTANBUL – DBP’nin, Federe Kürdistan’da yaşananlar ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in tutuklanmasına ilişkin Aksaray’da yapmak istediği açıklamaya gerçekleşen polis müdahalesi ardından HDP İstanbul il binası önünde bir araya gelindi. Açıklamada özgürlük için ulusal birliğin önemine dikkat çekildi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul İl Örgütü, Aksaray’da Federe Kürdistan’da yaşananlar ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in tutuklanmasına ilişkin yapmak istediği ve polis müdahalesiyle engellenen açıklamayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul il binası önünde gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve HDP Milletvekili Musa Piroğlu'nun yanı sıra birçok yurttaş katıldı. Açıklamada,  “Zaman özgürlük zamanı. Ölsün kardeş kavgası” pankartı açılırken, sık sık “Leyla Güven onurumuzdur” ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı. ‘YAN YANA GELMELİYİZ’ Açıklamada konuşan HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Aksaray’da yapmak istedikleri eyleme polis saldırısında çok sayıda kişinin darp edilerek gözaltına alınmasını kınayarak, “Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz” dedi. Leyla Güven’in gözaltına alınmasına değinen Uğurlu, tutuklamanın iktidarın halkların bir arada yaşama iradesinden duyduğu korkuyu ortaya çıkardığını söyledi. Federe Uğurlu, Federe Kürdistan bölgesinde yaşananlara değinerek, “Bu kardeş kavgasına bir an önce son verilmeli. Oturup ulusal birlik tartışılmalı. Ulusal birliğin sağlanması için yan yana gelmeliyiz” diye belirtti. ‘KÜRT HALKINA DÜŞMANLIK’ Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise AKP-MHP faşizminin kurumsallaşmaya çalıştığını belirterek, iktidarın bitmiş ve çaresiz durumda olduğunun altını çizdi. İktidarın halklara, kadınlara, gençlere verebileceği bir şeyi olmadığını dile getiren Aydeniz, “Bir tek zulümleri kaldı. Kürt halkının direnişi onları bitirdi. Kadın mücadelesi onları bitirdi. Onlar da varlıklarını Kürt halkına düşmanlık üzerinden devam ettiriyorlar. Bu nedenle sonuna kadar saldırıyor, düşmanlık ediyorlar” dedi. ‘KAZANIMLAR YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’ Devletin MHP tarafından yönetildiğini belirten Aydeniz, milliyetçilik temelinde hareket edildiğini söyleyerek, “Biz de diyoruz ki Kürt halkı mücadelesini sürdürecek. Kürtler verdikleri mücadeleyle bugün Başur, Rojava, Bakur ve Rojhilat’ta kazanımlarını elde ettiler. Kürtlerin burada ulusal birliklerini oluşturması elzemdir. Eğer Kürtler kendi aralarında ulusal birliklerini oluşturmazlarsa bugün oluşturulan müdahale ve Kürt düşmanlığı ile bu kazanımların yok edilebileceğini görüyoruz” ifadelerine yer verdi. ‘TEK YOL ULUSAL BİRLİK’ Tarihi bir süreçten geçildiğini belirten Aydeniz, “Mezopotamya coğrafyası Kürtlerin kadim coğrafyasıdır. Ama bugün işgalci devletler burada büyük bedelle elde edilmiş kazanımları yok etmek için savaş güdüyorlar. Bu savaşı Kürdistan’ın kalbinde güdüyorlar. Hiçbir Kürt gücü hiçbir savaşa karşı kendi gücünü kendi birleşenini suçlu göremez. Kürt halkının kazanımlarını korumanın ve büyütmenin kalıcı hale getirmenin tek yolu ulusal birliği korumaktan geçiyor. Kürtler statüsüz yaşamak istemiyor. Kürtlerin Türkiye’de verdikleri mücadele Türkiye demokrasisi için vazgeçilmezdir. Eğer demokratik bir zemin oluşturulmak isteniyorsa burada sessiz kalınmamalı. Kürtlere düşmanlaştırılmaya karşı yapılan tahriklere kapılmamalıdır. Gün özgürlük için bir araya gelme günüdür. Gün tecridi kırma günüdür” şeklinde konuştu. ‘DİZ ÇÖKMEK YOK’ Son olarak söz alan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, Güven’in tutuklanmasının ülkedeki herkesin tutuklanması anlamına geldiğini belirterek, “Devletin bütün görevlileri artık şunu bilmelidir, Kürt halkının iradesine ve seçilmişlerine saygı duyacaklar. Demokrasi güçleri olarak biz buraya ağır bedeller ödeyerek geldik. Ne Leyla diz çöker ne biz geri çekiliriz” dedi. ‘KAVGADAN KAÇMADIK’ Yurttaşların haklarını direnerek korumaya devam edeceklerinin altını çizen Piroğlu, “Hiçbir kavgadan kaçmadık, kaçmaya niyetimiz yok. Onların peşindeyiz, bugün bu saldırıyı yönetenler bilsinler ki bu ülkede yoksulların, işçilerin arasında ve Kürtlerin kalbinde bir isyan, bir öfke büyüyor. Bu öfke ayağa kalktığı gün iktidarın sonu gelecek. Kürt anasının çocuğu için yaktığı ağıt buradaki yoksulun çığlığı ile birleştiğinde bu iktidarın sonu gelecek. Birleşerek geliyoruz bu iktidarı yıkacağız ve biz kazanacağız” şeklinde konuştu. Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.