'Dersim halkı tekçiliğe karşı direnecek' 2020-12-08 09:03:18 DERSİM - Dersim'de dernek ve vakıf adı altında örgütlenen tarikatlara tepki gösteren kent halkı, tek dil, tek inanç, tek bayrak politikası yürütüldüğünü belirterek, “Asimilasyona karşı inancımızı ve kültürümüzü koruyacağız” dedi. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kimliği, doğası ve inancı üzerinde baskı politikaları uygulanan Dersim, yeni bir asimilasyon politikasıyla karşı karşıya. Dersim'in etnik ve inanç kimliklerini kültürel bir zenginlik olarak görmeyen hükümetler, şimdi de dernek, vakıf, yardım kuruluşu, kitap evi şeklinde örgütlenen cemaatler eliyle Kızılbaş Aleviliği üzerindeki asimilasyon politikalarını sürdürüyor. Munzur Eğitim ve Kültürel Hizmet Derneği (Süleymancılar), Ehlibeyt Sevenler Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (Menzil tarikatı), Ensar Vakfı Tunceli Şubesi, Birlik Vakfı Tunceli Şubesi, İlim Yayma Cemiyeti Tunceli Şubesi, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Tunceli Temsilciliği ve Milli Beka Hareketi Derneği gibi birçok cemaat yapılaması, kenti bir ağ gibi sarmış durumda.    Munzur Üniversitesi, kaymakamlıklar, valilik gibi kurumların yanı sıra bizzat hükümetten maddi ve manevi destek alan bu cemaatler, Fethullah Gülen’den boşalan yerleri doldurmaya çalışıyor. Söz konusu cemaatlere bağlı kuruluşlar özel okul, dershane gibi çalışmaların yanı sıra maddi yardımlar üzerinden şehirde çalışma yürütüyor. Dersimliler, yaygınlaştırılmaya çalışan bu asimilasyon politikalarına karşı kültürlerini koruyacaklarını söyledi.   DUYARLILIK ÇAĞRISI   Yıllardır Dersim’in dili, kültürü, inancı üzerinden özel politikaların yürütüldüğünü söyleyen Hıdır Gündoğan, “Bölgemizde yürütülen bu politikalar yıllardan beri başarı sağlamadı. Fakat bu etkin olmayacakları anlamına gelmiyor. Ekonomik koşullar üzerinden yürütülen faaliyetler ile halkımıza bu politikalar dayatılıyor. Sadece cemaat, tarikat, vakıflar üzerinden değil, Alevilikte kutsal olan doğamıza da bir yönelim var. Son zamanlarda baskıları ve saldırıları bu yöndedir. Halkımızın bu politikalar karşısında duyarlı olması gerekiyor. Bununla başa çıkmanın tek yolu mücadele etmektir” dedi.   ‘ALEVİLİK YAŞATILMALI’   “Devlet geçmişten bu yana Dersim’de asimilasyon politikalarını sürdürmüştür” diyen Aşkın Aylu, bunların yeni olmadığını söyledi. Aylu, Cumhuriyet tarihi boyunca olan Alevilik inancına ve Kürt halkına yönelik saldırıların had safhaya çıktığını belirtti. Son yıllarda AKP’nin tarikat ve cemaatler üzerinde asimilasyonu sürdürmeye devam ettiğini dile getiren Aylu, “İlim Yayma Cemiyetinin burada bir karşılığı yok. Burası bir Alevi kenti ama İlim Yayma Cemiyeti kendine yer edinmeye çalışıyor. Ensar Vakfı hepimizin bildiği gibi çocuklara yönelik istismar ile gündeme gelen bir vakıf. Bu durum ortaya çıktığında Aile Bakanı ‘bir kereden bir şey olmaz’ demişti. Oysa kaç tane çocuğa tecavüz edildi. Belki bugün fazla bir rağbet yok ama 5 veya 10 yıl sonra buradan insan koparıp asimile etmeye çalışılacak. Halk, aileler, sendika ve partiler bunlara karşı kendi kurumlarını oluşturmalıdır. Alevilik kültürlerini burada yaşatılmalı ve gençlere aktarılmalılar” şeklinde konuştu.   ‘KİMSENİN KÜLTÜRÜNÜ ASİMİLE ETMEDİK’   Yurttaşlardan Selvi Yıldız, Alevi halkının şu ana kadar farklı inanç ve kültürden olan kesimleri asimile etmeye yönelik bir girişimi olmadığını vurguladı. Kentte olan cemaatlerin ve vakıfların inançlarını hiçleştirmeye çalıştığını kaydeden Yıldız, “Biz kimseyi asimile etmedik, kimsenin kültürünü aşağılamadık. Her zaman kendi haklarımızı savunduk ve kültürümüzü sürdürdük. Bu cemaatler bizim inancımızı küçük düşürüyor ve hiçleştirilmeye çalışılıyor. Sürekli bir Alevi karşıtlığı ile karşılaşıyoruz. Dersim’de yaşayan Sünniler var. Biz hiçbir zaman onları kendimizden ayırt etmedik. Herkes kültürünü ve dilini özgürce yaşasın. İnancımızı savunmaya devam edeceğiz. Eminim Dersim halkı cemaatlere ayak uydurmaz” diye konuştu.   ‘TEKLEŞTİRME POLİTİKASI’   Alevilik inancının Türkiye’de İslamiyet’ten farklı olduğunu belirten yurttaşlardan Ulaş Berk, Aleviliğin cemaat ve vakıflar doğrultusunda değiştirmeye çalışıldığını söyledi. “Tek dil, tek inanç, tek bayrak hep tekleştirme üzerinden gidiliyor” diyen Berk, kentte de tekleştirme politikalarının sürdürülmeye çalışıldığını belirtti. Tarikat ve cemaatlerin Munzur Üniversitesinde yer edinmeye çalıştığını ifade eden Berk, “Bu tarikatlar genelde genç kesimleri hedef alıyor. Genç kesimlerin fikrini veya düşüncesini değiştirebileceklerini sanıyorlar. Dersim halkının bu tarikatlara izin vermeyeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.     ‘BİRLEŞELİM’   Alevilik inancını değiştirmeye çalışanlara karşı halkın birleşmesi gerektiğine işaret eden Funda Tufan, “Eğer birleşmezsek, alt yapılarını oluşturacaklar. Bunları istemiyoruz. Dersim halkı insanlık, birlik ve beraberlik için bir araya gelsin. Bu korkuyu üzerimizden atalım, kültürümüze, inancımıza yönelik bu yönelimleri uzaklaştıralım” dedi.   ‘DEĞERLERE SAHİP ÇIKALIM’   Yeni bir Alevilik yaratmanın bir anlamı olmadığını dile getiren Meral Suban Kırmızıdaş da şunları söyledi: “Dersim’de yaşayan Aleviler kendi inanç ve kültürel değerlerine sahip olan insanlardır. Bu tür cemaat, tarikat, derneklere kanmazlar. Ne kadar baskı, bu tür asimilasyonlar olsa da bilinçli olan insanlar kendi değerlerine sahip çıkar. Tarihimize baktığımızda bunun örnekleri ortada. İnsanlar bunları görmeli ve ona göre hareket etmelidir.”   MA / Ayşe Sürme