Küçük esnaf kirasını ödeyemez hale geldi 2020-12-08 09:01:51 AYDIN- Söke ilçesi Kavakdibi Kapalı Çarşısında faaliyet gösteren esnaflar, koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan önlemlerin hiçbir işe yaramadığını ve kiralarını dahi ödeyemez hale geldiklerini söyledi.  Koronavirüs (Kovid-19) salgını “normalleşme süreci”nin ardından tırmanışa geçmesi ve yeni yasakların getirilmesi ücretlileri ve küçük esnafı eziyor. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım’da açıkladığı yeni tedbirler, birikimi olmayan esnafı kirasını ödeyemez hale getirdi. Aydın'ın Söke ilçesi Kavakdibi Kapalı Çarşısında faaliyet gösteren esnaflar, yeni tedbirlerin hiçbir işe yaramadığını belirterek, yaşadıkları zorluklara dikkati çekti.     BEDELİNİ HALK ÇEKİYOR   Kavakdibi Kapalı Çarşısı’nda market işleten Kasım Çalışkan (65), 7 yıldır esnaflık yaptığını söyledi. Salgının önlenmesine yönelik alınan yasak kararlarının işe yaramadığını anlatan Çalışkan, kirasını ödeyemediğini söyledi. İşçilerin sigortalarının dahi yatıramadığını kaydeden Çalışkan, “Mevcut iktidar esnafa kredi vereceğiz diyor. Ama biz faizleri ödeyemez durumdayız. Gerek Cumhurbaşkanı gerekse parlamentodaki bakan ve vekiller halka kulak versinler. Mevcut dünya sistemi, doğayı tahrip ederek bu hastalığa sebep oldular şimdide bu hastalıkla baş edemiyorlar. Onlara bir şey olmuyor. Bedelini halk, toplum ve esnaf çekiyor. Halkın sağlığı denilerek bir takım yasaklamalar getirildi. Ancak bunlar sadece küçük esnafı kapsadı. Büyük Alışveriş Merkezleri (AVM) çarkını döndürmeye devam ediyor ve küçük esnaf bitiyor. Yaşanan ekonomik krizden dolayı zor durumdaydık, koronavirüs bizi bitirme noktasına getirdi. Aslında en büyük sorun barış ve kardeşlik sorunudur. Bunun için de özellikle barışın, demokrasinin, hukukun oturtulması gerekiyor. Bunlar olursa ülkemizdeki kaynaklar savaşa değil halk için kullanılır ve kriz daha kolay aşılır” diye belirtti.      ESNAF KEPENK KAPATACAK   Daha önce memur olan ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamudaki işinden ihraç edilen Şirvan Öztaş (36) da mutfak evini açarak geçimini sağlamaya çalıştığını söyledi. Yaklaşık bir yıldır ev yemekleri yaparak ayakta kaldığın dile getiren Öztaş, “Açtığımdan beri işlerim hiç parlak gitmedi. Zaten bir ekonomik kriz vardı. Üstüne bir de pandemi geldi.  Her gün her şeye zam geliyor. Bugün aldığımız bir teneke yağın fiyatı bir hafta beş TL zam ile alıyoruz. Bu belirsizlik artık bizi kaygılandırıyor. Hiçbir şeye inancımız kalmadı. Esnaf olarak çok zor durumdayız ve dükkanı kapatmayı da düşüyorum.  Çünkü kurtarmıyor. Böyle giderse birçok esnaf burada kepenk indirecek” diye konuştu.    ‘KISITLAMALAR İŞE YARAMIYOR’   Kısıtlamaların salgını önlemediğini düşünen Öztaş, “Hafta sonu eve kapanıyoruz, hafta içi yine herkes iç içe çalışıyor. Belli bir kısıtlama gelse 15 gün herkes kapatacak buna razıyız. Böyle bir yasakta her gün bizden gidiyor. Hafta içi AVM’ler dolu kimsenin bir şey dediği yok. Biz açtığımız gibi sabah zabıta geliyor, polis geliyor, sürekli kontrol altındayız. Bu çifte standart kafalarda soru işaretleri bırakıyor” dedi.     SİFTAH YAPMADAN DÜKKANI KAPATIYOR   Çarşıda cep telefon dükkanı işleten esnaflardan Mehmet Erden de insanların koronavirüs salgını korkusundan dışarı çıkmadığın ve bu yüzden satış yapamadıklarını anlattı. “Artık siftahsız dükkanı kapatıyoruz” diyen Erden, “Eskiden ortalama ciromuz bin TL’ye yakındı. Şimdi 200-300 TL’yi geçmiyor. Kiralarda sıkıntı yaşıyoruz. Her şey bize dolar üzeri geliyor. Dolar üzerindeki en ufak bir yükseliş direk ürünlere yansıyor. Böyle olunca müşteriye açıklama yapamıyoruz. Ne zaman sokağa çıkma yasakları başlasa yetkililer kredi ve destek sağladık diyorlar ama sağlamıyorlar. Sadece insanları aldatıyorlar. Her yıl daha iyi olacak diye bekliyoruz ama daha kötü oluyor.”   ‘ÇAY KAYNIYOR AMA SATAMIYORUM’   10 yıldır çarşıda çay ocağı işleten Erkan Noyan (40) ise, dışarda çay dağıtmanın yasak olduğunu hatırlatarak, bu yüzden iki esnafın yan yana çay içmekten korktuğun dile getirdi. Noyan, yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı: “Sabah çay ocağını açıyoruz. Elektrik ve tüp kullanıyoruz ve bir gider oluyor. Çay kaynıyor fakat çarşıda kimse olmadığı için çay eskiyor ve döküyoruz. Sonra yeniden demliyoruz. Nasıl diyeyim boşu boşuna hamallık yapıyoruz.  Çay kaynıyor ama satamıyorum. Büyük alışveriş yerlerine torpil bize niye yasak? Bir tane sandalye kapıya koyup çay içemiyoruz. Yeter nefes alamıyoruz maden öyle eve kapanalım daha iyi.”    MA / Esra Solin Dal