Gençlik örgütleri: İktidar sınıfta kaldı 2020-12-07 09:03:04 İSTANBUL - Uzaktan eğitim sisteminin, eğitimdeki fırsat eşitsizliğini gün yüzüne çıkardığına dikkati çeken gençlik örgütleri, sürece hazırlıksız yakalanan devletin öğrencileri mağdur ettiğini söyledi.  Türkiye’de sermaye gruplarına göre şekillenen eğitim sistemi, sosyal, ekonomik ve kültürel farklılıklara göre fırsat eşitsizliğini doğuruyor. Hal böyleyken, yoksul ve emekçi kesim, eğitimden faydalanamıyor. Yaşanan fırsat eşitsizliği, içinde bulunduğumuz koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde daha da görünür oldu. Pandemi nedeniyle uzaktan eğitime geçilmesiyle, birçok öğrenci eğitime erişemedi, ayrıca gerekli materyalleri bulamadığı için derslere giremedi. Gençlik örgütleri, eğitimde yaşanan fırsat eşitsizliğine dair değerlendirmelerde bulundu.    UZAKTAN EĞİTİM   Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç) Üyesi Bekir Açar, salgınla birlikte geçilen uzaktan eğitim siteminin birçok problemi de beraberinde getirdiğini söyledi. Birçok öğrencinin uzaktan eğitime erişemediğini duyurduğunu fakat iktidarın buna kayıtsız kaldığını dile getiren Açar, “Bu söylemler dahilinde iktidar göstermelik olsun diye tablet dağıtımına geçti. Fakat bu tabletler her yere ulaşmadı. Aynı zamanda Türkiye’de birçok köy ve beldede internet erişimi olmadığından dolayı dağıtılan tabletler bir işe yaramadı. Uzaktan eğitim derslerine hiçbir hazırlığı olmayan devlet, öğrencileri mağdur bıraktı. İktidar, MEB, YÖK sınıfta kaldı” dedi.   EĞİTİME BÜTÇE   Açar, salgından önceki dönemde de nitelikli bir eğitim sistemi olmadığını vurgularken, geçtiğimiz günlerde yeterli materyalleri olmadığı için derse giremeyen öğrencilere, “Asgari koşulları sağlamak zorundasınız. İnternetiniz, bilgisayarınız olmak zorunda. Yoksa derse girmeyin, herkes üniversite mezunu olacak diye bir şey yok” diyen Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulunda Ortopedi ve Makine Bölüm Öğretim Görevlisi Özer Özçelik'in söylemlerini şöyle yorumladı: “İktidar asgari şartları sağlamış olsaydı, bugün o akademisyen bu cümleleri kuramazdı. Savaşa bütçe ayırabilen iktidar, söz konusu eğitim olduğunda bütçe ayıramıyor. Savaşa, saraya ve diyanete aktarılan bütçe bugün eğitime ayrılmış olsaydı, fırsat eşitsizliği de olmazdı. ‘Asgari koşulları sağlamak zorundasınız’ diyen akademisyen muktedir değildir.”   PİYASA ÇIKARI   Türkiye’deki eğitim sisteminin piyasa odaklı ilerlediğini belirten Açar, salgın sürecinde gün yüzüne çıkan ekonomik krizi hafifletmek için iktidarın kendi piyasasına eleman yetiştirdiğini söyledi. Açar, “İktidar ekonomik krizden kurtulabilmek için üretimi durduramıyor. Bu sebepten kaynaklı da meslek lisesi öğrencilerini ucuz iş gücü olarak kullanıyor ve staja gitmek zorunda bırakıyor. Aynı zamanda öğrencilerin canını da tehlikeye atmış oluyor” diye ifade etti. Açar, gençliğin kaybedecek hiçbir şeyi olmadığının altını çizerken, tüm gençleri mücadeleye davet etti.    ‘SORUMLU SİZSİNİZ’   Öğrenci Faaliyeti Üyesi Bünyamin Utuş da iktidarın pandemi başından beri uzaktan eğitim sürecine hazır olmadığını belirterek, yeterli bir yapılanmanın olmadığına değindi. Utuş, “Ne nitelikli bir eğitim alabiliyoruz ne de var olan eğitim sistemine erişebiliyoruz. Üzerimizde, elimizde olmayan şeylerin sorumluluğu var. Çürümüş sistemin sorumluluğu biz öğrencilerde değil, saray rejimindedir. Sorumlu biz değil sizsiniz, en temel ihtiyaçlarımızı sağlamak zorundasınız” diye belirtti.   ‘SALGIN SÜRECİ YÖNETİLEMİYOR’   Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) Üyesi Muhammed Hizmetçi ise salgın sürecinden eğitim sisteminin de nasibini aldığını söyledi. Hizmetçi, iktidarın süreci yönetemediğini ifade ederek, “Bugünkü yasakların sebebi de kafalarında herhangi bir planın olmamasındandır. Uzaktan eğitimde de bununla karşı karşıya kaldık. Altyapının olduğundan söz ediliyor fakat her öğrencinin bu altyapıya erişiminin olmadığı gözler önünde. Zaten fırsat eşitsizliğine dayalı olan kapitalist sistem salgın boyunca eğitime erişemeyen öğrencileri görmedi, görmek istemedi, çözüm üretemedi. Salgın süreci yönetilemiyor” ifadelerini kullandı.    YOKSULLARA EĞİTİM YOK   Hizmetçi, var olan eğitim sisteminin zenginlere göre dizayn edildiğine değinerek, yoksul öğrencilerin eğitimden faydalanamadığını vurguladı. Öğrencilerin “kindar profiller” olarak yetiştirilmek istendiğini ve eğitimin bir araç olarak kullanıldığını belirten Hizmetçi, “Felsefeden, sosyal bilimlerden uzak; kindar ve dindar bir nesil yetiştirmeye çalışıyorlar. Eğitimde farklı bir biçimleniş söz konusu. Faşizm kendini eğitimde de kurumsallaştırmaya devam ediyor. Bu durum pandemide de kendini gösterdi. Patron çocuklarına, kendi yandaşlarına, zenginlere sağlanan olanaklar yoksul öğrencilere yetişmedi” dedi.   Son olarak Hizmetçi, tüm öğrenci gençliğe toplumsal mücadele etme çağrısında bulundu.   MA / Berfin Karaman