Birakujîye karşı tarihsel sorumluluk hatırlatması 2020-11-18 09:10:37 İSTANBUL - Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan gerilimin tehlikelerine işaret eden DİAYDER Başkanı Mele Ekrem Baran, tarihsel yanlışların tekrarlanmaması gerektiğini belirterek, ulusal birlik çağrısı yaptı. Federe Kürdistan Bölgesi’nde KDP’nin yaratmak istediği gerilime karşı, Kürt kamuoyundan ulusal birlik ve diyalog çağrıları sürüyor. Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Başkanı Mele Ekrem Baran, Kürtlerin namazdan, oruçtan, ekmekten, sudan daha hayırlı olan barışa ihtiyacı olduğunu söyledi.   Kürtlerin Ortadoğu’nun en kadim halklarından olduğunu ve insanlığa büyük bir miras bıraktıklarını dile getiren Baran, “Kürtleri birbirlerine karşı savaştırmaya çalışıyorlar. Eğer Kürtler bu oyunlara gelirse, zarar görür. Eğer kendi kendimize karşı savaş içine girersek, şahsi, ailevi menfaatleri ulusal menfaatlerin önüne koyarsak, bundan herkes zarar görür” dedi.    ‘YANLIŞLAR TEKRARLANMAMALI’   Baran, Kürt isyanlarının tamamının Kürtlerin birbirlerine karşı kullanılmaları nedeniyle yenilgiye uğradığını belirterek, “Tarihte yapılan yanlışlar tekrarlanmamalı. Kimsenin bu rolü oynamaması gerekiyor. Kürt halkı politikleşmiş bir halktır. Kürt kadınları dünyadaki en büyük kahramanlıklara imza atıyor. Kürtler birbirlerine saygı göstermezlerse, bu savaşlar bin yıl daha sürer. ‘Burası bizimdir, küçük olsun bizim olsun’ anlayışı kabul edilmez. Herkesin olmalı” ifadelerini kullandı.   İTTİFAK İHTİYACI    Olası bir savaşın kazananının olmayacağını, aksine herkesin kaybedeceğini ifade eden Baran, “Savaşın kendisi bile insanlığın yok oluşu, kaybedilişidir. Savaşın ne kadar kötü olduğunu en iyi bilenlerden biri de Kürtlerdir. Bu Kuzey, Güney, Batı ve Doğu’da da öyledir. Başur’da Saddam döneminde 200 bin Kürt katledildi. Bakur’da binlerce köy yakıldı, binlerce faili meçhul cinayet yaşandı. Rojhilat’ta Qazi Muhammed’den bu yana büyük acılar yaşandı. Bunların tamamı savaşların sonucudur. Tarihimizde Qazi Muhammed, Şex Said, Seyit Rıza ve birçok örneği var. Bu tarih ışığında Kürtler savaşı asla tercih etmemelidirler. Kürtlerin barışa, ittifaka ihtiyacı var” diye belirtti.   BARIŞI ESAS ALDI   Hz. Muhammed’in sahabelerine barışın namazdan ve oruçtan daha hayırlı olduğunu söylediğini aktaran Baran, şunları söyledi: “Kürtlerin de namazdan, oruçtan, ekmekten, sudan daha hayırlı olan barışa ihtiyacı var. Bu nedenle savaş en büyük kötülüktür. Hem ayetlerde hem de hadislerde çok sayıda barış vurgusu var. Biz de dindarlar olarak kardeşlerimize barış çağrısı yapıyoruz. Allah’ın emirleri yerine getirilmeli. Hangi inançtan olursa olsun, yapılan barış çağrıları dikkate alınmalıdır. Hz. Muhammed hiçbir zaman savaşı esas almadı, barışı esas aldı.”   ‘NEFSİMİZİN ESİRİ OLMAYALIM’   Kürtlerin Ortadoğu’da barışı inşa etme rolünü oynayabileceğinin altını çizen Baran, “Dinamik, çalışkan, büyük bedeller ödemiş bir ulus gerçekliği var. Kürtler hiçbir zaman savaşı esas almadı. Kürtler tarih boyunca barış rolünü oynadı ve dünyaya büyük iyilik yaptı. DAİŞ örneğinde olduğu gibi, dünya büyük bir trajediyle karşı karşıya kaldı ki, Kürtler büyük bedellerle bu belayı defetti. Bunun için biz barışı, kardeşliği, eşitliği ve insanlığı esas almalıyız. Nefsimizin esiri olmayalım. Umuyoruz ki kimse savaşı tercih etmesin” dedi.    Olası bir savaşın birakujî olacağını söyleyen Baran, “Böylesi bir savaş, milyonlarca insanı yaralar. Bugün barış çabaları var. Kimse bu çabalara gözlerini yummasın. Eğer halk bu savaşı istemiyorsa, kendine Kürt lider, önder diyenler de bunu dikkate almalı” şeklinde konuştu.    TARİHSEL SORUMLULUK   Kürtler arasında ittifak olmamasının en büyük sorun olduğunu vurgulayan Baran, devamla şunları söyledi: “Bu zayıf kanat güçlendirilmelidir. Taraflar arasında sorunlar olabilir, ne olursa olsun bu sorunlar ittifak ve birlikle çözüme kavuşabilir. Belki yüzyılda bir ele geçebilecek bir fırsat var bugün. 4 parça Kürdistan’da elde edilen kazanımlar birlikle korunur. Kürtler demokraside birçok açıdan uluslara öncülük ediyor. Kürtler büyük bedellerle bu düzeye geldi. Elde edilen bu kazanımlar varken, birakujî savaşı bu yüzyılı kaybetmelerine neden olur. Kimse nefsinin esiri olmamalı. Kimse savaş üzerinden hesap yapmasın. Savaş ile güç kazanılmaz. Savaşta kayıp olur. Kimsenin savaşı geliştirmeye hakkı yoktur. Kimsenin ittifakı ve birliği engelleme hakkı yoktur. Herkes tarihsel sorumluluğunun farkında olmalı.”    MA / İdris Sayılğan