'Yerel yönetim reformuna ihtiyaç var' 2020-11-12 16:36:02   İZMİR - “İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması”nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç  Soyer, "Afetler yeni bir yerel reformu gösteriyor" dedi.  TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz ise imar affının yasaklanmasını istedi.   İzmir’de 30 Ekim tarihinde meydana gelen depremin ardından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde “İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması” Fuar İzmir’de başladı. İki gün boyunca sürecek olan çalıştaya, deprem alanında uzman akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katılacak. Çalıştayın açılış konuşmalarını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türk Mimar ve Mühendis Odalar Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Emin Koramaz ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan yaptı.    MEVCUT İMAR KANUNU GÜNCELLENMELİ   Açılış konuşması yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yerel yönetim reformu çağrısında bulundu. "Afetlerle mücadele sağlıklı, güvenli ve demokratik bir yaşam hakkının olmazsa olmazıdır" diyen Soyer, mevcut imar kanunun güncellemesi gerektiğini söyledi.  Depremin, Türkiye'nin jeolojik gerçeği olduğunu söyleyen Soyer, "İzmir depremi bu gerçekliğe karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini gösterdi. Afet durumundaki yasal mevzuat ise yeni bir yerel yönetim reformuna ihtiyacımız olduğunu gösteriyor" dedi.    DEPREMZEDELERDE GÜVENSİZLİK OLUŞTU   Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan da, Türkiye'nin, dünyada deprem kayıp sıralamasında en ön sırada olduğunu belirtti. Bilim ve tekniğin, depremlere karşı her türlü önlemi alabilecek durumda olduğunu söyleyen Murathan, "Bayraklı bölgesinde yaşayan yurttaşların ciddi güven problemi oluşturdu. İnsanların en temel ihtiyacı kendilerini güvende hissetmektir. Deprem sonrası yurttaşlar kendilerini güvende hissetmemektedir" diye konuştu.    RANT HIRSI YAŞAMLARIMIZA GALİP GELİYOR   TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz ise İzmir’de meydana gelen depremin, olması beklenen depremin 4’te 1 düzeyinde olduğunu belirtti. Güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşama hakkının, en temel insan hakkı olduğunu vurgulayan Koramaz, şunları söyledi: "Depremin hasarlarını en aza indirecek köklü önlemler bir türlü alınmıyor. Her depremden sonra siyasilerden hamasi nutuk dinliyoruz. Türkiye’de rant hırsı insan yaşamına, bilime, akla galip geliyor. 1999 depreminden sonra doğal afetlerde kullanılmak üzere geçici olarak iki farklı vergi konuldu. Bu vergiler önce kanunlarla uzatıldı, sonra kalıcı hale getirildi. Peki bu kadar yıldır toplanan paralara ne oldu?"   YAPI DENETİM TİCARİLEŞTİRİLDİ   Deprem sonrasında kullanılmak üzere toplanma alanlarının oluşturulması gerektiğini belirten Koramaz, mevcut deprem alanlarının rant uğruna imar kanunu çıkarılarak yapılaşmaya açıldığını aktardı. Kamusal olması gereken yapı denetiminin, ticarileştirilerek, yapı denetim firmalarına devredildiğini söyleyen Koramaz, meslek odalarının da bu süreçlerden dışlandığını aktardı. Koramaz, 1999 yılından sonra yapılan yapıları da güvenli görmediklerini ve Türkiye’deki tüm yapı stokunun tekrar gözden geçirilmesi gerektiği yönünde uyarılarda bulundu. İmar planlarının afet riskine göre hazırlanmasına, halkın deprem konusunda eğitilmesine ihtiyaç olduğunu belirten Koramaz, depreme hazırlıklı olmanın bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini savundu. İmar aflarının yasaklanması çağrısında bulunan Koramaz, son olarak kamu yararı ve ülke çıkarını gözeten bir eylem planı yapılmasının önemli olduğunu söyledi.