Ruhsatı iptal edilen avukatlar: Sosyal ölüme mahkum ediliyoruz 2020-11-06 14:28:56   ANKARA – Haklarında açılan soruşturma ve kovuşturmalar dolayısıyla ruhsatı iptal edilen avukatlar, başka işlerde çalışmalarının da engellendiğini belirterek, “Sosyal ölüme mahkum ediliyoruz" dedi.   Stajını tamamlayan avukat adaylarının haklarında açılan soruşturma ve kovuşturmalar gerekçesiyle avukatlık ruhsatlarının iptal edilmesine ilişkin 9 hukuk kurumu ve hak örgütü tarafından kurulan Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon, Ankara’da basın toplantısı düzenledi. İHD Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya Koordinasyon içerisinde yer alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) temsilcileri katıldı.   Hazırlanan ortak metnini ÇHD üyesi Buket Yılmaz okudu.   Son yıllarda savunmayı hedef alan birçok saldırının Türkiye’de avukatlık mesleğinin niteliğine ve savunma hakkına ciddi hasarlar verdiğini belirten Yılmaz, "Savunma hakkının sindirilmeye çalışıldığı bu siyasi atmosferde stajını tamamlamış ve avukatlık ruhsatı almaya hak kazanmış avukat adaylarının ruhsatlarının Adalet Bakanlığı’nca gasp edilmeye çalışılması tam da bu nedenle hiç şaşırtıcı olmamıştır" diye konuştu.   Yılmaz, siyasal iktidarın savunmaya yönelik saldırılarına “hukuki kılıf dikme” arayışının son halkası Avukatlık Kanunu Madde 5/3’ün otuz yıldır uygulamadığını, fakat şimdilerde muhalif avukat adaylarını sindirme amacıyla araçsallaştırıldığını belirtti.   ‘HEDEF SAVUNMANIN TA KENDİSİ’   Ruhsat gaspının tehdit mekanizmasına dönüştüğünü söyleyen Yılmaz, "İktidarın savunmayı kendi himayesinde bulundurma hayalinin tezahürüdür. Saldırılar tam da bu sebeple savunmaya yöneltiliyor. Yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamadığı, yürütmenin genelgelerle baro seçimlerini ertelemeye çalıştığı, avukat adaylarının ruhsatlarının gasp edildiği günlerden geçiyoruz. Yeri geliyor hiçe sayılan kanunilik ilkesi, yeri geliyor genelgeyle yok sayılan normlar hiyerarşisi! Utanç vesikası haline gelen tüm bu kararların hedefindeki ise savunmanın ta kendisi" ifadelerini kullandı.   'AVUKATLIK KANUNU KALDIRILSIN'   Meclis’e daha önce çok sayıda kişinin ruhsatının gasp edilmesine dair soru önergeleri verildiğini ve kanun teklifi sunulduğunu hatırlatan Yılmaz, fakat bunlara yönelik bir yanıt verilmediğini aktardı. 2019 Yılı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu’nda ise 528 dosyanın, yeniden görüşülmek üzere Türkiye Barolar Birliği’ne gönderildiği bilgisini paylaşan Yılmaz, "Geri gönderilen dosyaların tamamı Avukatlık Kanunu 5/3 kapsamında verilmiş kararlar olmayıp kararların toplam sayısıdır. Bununla birlikte 2015 sonrasındaki artışın büyük oranda Av. K. m.5/3 sebebi ile oluştuğu da açıktır. Bu madde uygulmada savunmaya yönelik saldırıların en açık örneği olduğu gibi Anayasa’ya açık aykırılık taşımaktadır ve bugün burada tekrar söylüyoruz Avukatlık Kanunu m.5/3 hükmünün kaldırılması gerekmektedir" dedi.   DAYANIŞMAYA ÇAĞRI   Yılmaz, süregelen bu teşkilatlı saldırılara rağmen ruhsat gaspına karşı ihlal edilen haklarını savunmaya ve mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini vurguladı. Yılmaz, son olarak Baroları meslektaşlarıyla birlikte mücadele etmeye, hak örgütlerini bu gaspa karşı dayanışmaya ve tüm kamuoyunu ruhsat gasplarına karşı duyarlı olup, ses vermeye davet etti.   'SOSYAL ÖLÜME MAHKUM EDİLİYORUZ   Açıklamanın ardından 2 yıl önce ruhsatı iptal edilen Avukat Barış Barışık konuştu. İktidara karşı mücadele eden bütün kurum ve kuruluşların cezalandırıldığını söyleyen Barışık, "Biz de mücadele eden kişilerdik, hakkımızda davalar açıldı ve avukatlık hakkımız elimizden alınmak istendi. Bizi bastırmak, 'mesleğinizi yapamazsınız' diyerek ekonomik olarak ta bizi baskı altına almak istiyorlar. Kazandık ama çalışamıyoruz, ruhsat alamadığımız için başka işlerde de çalışmamız engelleniyor. Sosyal ölüme mahkum ediliyoruz. Bu savunmaya karşı bir saldırı fakat biz itaat etmeyeceğiz" diye konuştu.   Avukat Mehmet Refîk Atalay ise, ruhsatsız avukatlar sorununun giderek büyüdüğünü ve devlet güdümünde bir savunmanın oluşturulmak istendiğini ifade etti. Atalay, "Bu sadece ruhsatsızlık ile ilgili değil, farklı konularda da baskı kurulmak isteniyor. Mesleğin özünün yok edilmesine yönelik saldırılar elinde sonunda püskürtülecek” dedi.