Avukat Baskın: Köylülerin anlatımıyla valiliğin açıklaması örtüşmüyor 2020-11-06 09:16:42 HAKKARİ- Esendere Beldesi’nde askerlerin öldürdüğü Şerali Dereli olayından sonra köyde incelemelerde bulunan İHD’li avukat Eren Baskın, Valilik açıklamasıyla köylülerin anlatımları arasındaki farka dikkati çekerek, “Baştan sona uyuşmayan bilgiler var” dedi.  Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere Beldesi Avyan (Duranlar) köyünde operasyona çıkan askerlerce açılan ateş sonucu Şerali Dereli (61) evinin 50 metre ilerisinde öldürüldü. Yaşanan olayın ardından köyde incelemelerde bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Avukat Eren Baskın, yaşananları ve gözlemlerini ajansımıza anlattı.   VALİLİK  ÖLÜMÜ GÖRMEDİ   Köyde öncelikle “Yaşam hakkı ihlali”nin olduğunun altını çizen Baskın, ölümü meşru kılanın ise valilik tarafından kamuoyunda olayın duyulmasından sonra yapılan açıklama olduğunu söyledi. Valiliğin açıklamada “Zaten bir uyuşturucu kaçakçısıydı, eskiden dosyası vardı, bunun için de yanında metanfetamin maddesi bulundu” gibi açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Baskın,  ölümün böylelikle görülmediğini söyleyerek, “Ama şehrimizde bir insanın öldürülmesinden ötürü en ufak bir üzüntü, operasyon esnasında gerçekleşmiş olmasından ötürü en ufak bir sitem ya da bu olayın kararlılıkla üstüne gidilebileceği hakkında bir açıklama yapılmadı” eleştirisinde bulundu.    UYUŞMAYAN BİLGİLER    Valilik açıklamasıyla konu hakkında şüphelerinin arttığını ifade eden Baskın, inceleme için gittikleri köyde aile bireylerinin aktarımı ile valilik açıklaması ve askeri personelin verdiği ifadelerin birbiriyle hiç örtüşmediğini söyledi. Askerlerin verdiği ifadeye de değinen Baskın, olay yerinde yaptıkları incelemeye dikkat çekerek, “Askeriyenin yapmış olduğu açıklamada 2 kişi ve 3 tane atı takibe alıyorlar, bunları takibe aldıktan sonra atların kendilerine yaklaştığını, Şerali Dereli’nin tapulu arazisinde mevzilendiklerini ve iki kişinin de hakim tepeye çıktıklarını söylüyorlar. Ki zaten Şerali beyin oraya gitmeden önce onları görmemesi de imkansız. Aslında burada da bir tezat var, bir silsile var. Baştan sona uyuşmayan bilgiler var” dedi.    KARDEŞİ DE AYNI ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLDÜ   Birinin öldürüldüğü birinin ise yaralandığı Bilindbasan (Güldalı) köyündeki 2 İranlı kolberin takip edildiği bilgisini daha sonrasında basından duyduklarını belirten Baskın, “Bunlar artık uyuşturucu madde taşıyor mu? Taşımıyor mu? Bu bağlamda hiç kimsenin net bir bilgisi yok. Nasıl oldu neden oldu bu da bizim için önem arz etmiyor. Sonuçta burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde bir vatandaş TSK’ya ait silahtan çıkan mermiyle öldürülüyor. Her hangi bir yerde bir hak ihlali varsa bizde insan hakları savunucuları olarak elbetteki bu işin içine girip bunu insanlara doğru bir şekilde yayınlayacağız. Nasıl ki bundan 37 yıl önce Şerali Dereli’nin kardeşi de aynı şekilde öldürülmüşse biz bundan sonra da böyle olayların olmaması için çaba göstereceğiz” ifadelerini kullandı.    ASKER İFADESİNDE ÇELİŞKİLER   Askerlerin vermiş olduğu ifade de atların kendilerine 10-15 metre yaklaştığını ve “dur” ihtarında bulunduklarını söylediklerini belirten Baskın, termal kamerada atın üstünde silah ve uyuşturucu gördükleri için askerlerin atı etkisiz hale getirmek için 5-6 el ateş ettiklerini söylediğini belirtti. Baskın, “Ama atın olduğu yere gittiklerinde de Şerali Dereli’nin nabzına baktıkların da o anda öldüğünü dile getiriyorlar.  Bunların hepsinin de 3-4 dakika içinde olduğunu söylüyorlar” diyerek, çelişkilere dikkat çekti.    AMBULANS KURTARABİLİR MİYDİ?   Askerlerin söylemlerine karşı aile bireylerinden birinin “Benim babam çığlık çığlığa bağırıyor ve yardım istiyordu” söyleminde bulunduğunu belirten Baskın,  Şerali Dereli’nin cenazesinin 6 saat yerde bekletildiğini hatırlattı. Baskın, “Bu adamın orada altı saat boyunca bekletildiğini hiç kimse unutmasın. Şimdi önem arz eden yer burası, 6 saat boyunca orada. İlk vurulduğu anda ambulans aransa ki gerçek anlamda askerlerin telefon kayıtlarında ne zaman arandığı ortaya çıkacak. Acaba kurtarılabilir miydi?” diye sordu.     ‘YANLIŞ YAPTIKLARINI BİLİYORLAR’   Bir rütbelinin olay yerine giden ailelere,  “Benim bir askerim vuruldu gelmeyin. Benim askerim yaralı” söyleminde bulunduğunu hatırlatan Baskın, “Köylülerden gerçeği de saklıyor; çünkü yanlış yaptıklarını biliyorlar. Biz yanlış bir şey yaptık, iki kişiyi kovalarken bir köylüyü öldürdük. 61 yaşındaki bir adamı öldürdük, biz bunu nasıl temizleyebiliriz diye gittiler. Belki de bu olayı meşrulaştırmak için belki orada elde edilmiş kaçan İranlılardan elde edilmiş veya onlardan mı değil mi kimsenin bu konu da bir bilgisi yok. Onlardan kaçarken mi düşürüldü, yoksa operasyon esnasında yanlarında mıydı? Nasıl geldiğini bilmediğimiz metanfetamin maddesi ilk başta sosyal medyaya yansıyan görüntülerde göreceksiniz, kişinin yanında bir malzeme yok. Ne hikmetse kalabalık dağıtıldıktan sonra metanfetamin maddesi tam yanına bırakılıyor” diye konuştu.    VURULAN TAY NEREDE?   İnsan hakları savunucuları ve baronun gerçek adaleti sağlayana kadar olayın takipçisi olacağını belirten Baskın, “ İnsanın içini burkan meselelerden biri de Şerali bey vurulduktan sonra ona değil de taya acıyorlar. Taya da acıyalım ama önce 61 yaşındaki şu adama derman olalım. Bakın tay olay yerinden bir ambulansa bindirilip veterinere götürülüyor. Tayın nereye götürüldüğünü kimse bilmiyor. İnceleme istedik; bakalım taya isabet eden mermilerle Şerali Bey’in vücuduna isabet eden mermiler aynı mı? Çünkü ikisinin vurulduğu yerler farklı yerler” dedi.    ‘CEZASIZLIK BAŞKA ÖLÜMLERE YOL AÇIYOR’   Yargıda cezasızlığın bu ölümlerdeki etkisinin olduğunu ifade eden Baskın, bununla birlikte ellerin çabucak tetiklere gidebildiğine dikkati çekti. Baskın,” Bunlarla ilgili herhangi bir yaptırım olmadığı için o kadar kolay tetikler çekilebiliyor ki bir insanın hayatı o kadar kolay bir şekilde sonlandırılabiliyor ki, doğal olarak bu ölümlerle herhangi bir yetkili ateş etmekten imtina etmiyor. Ben bu adamı öldürürsem yarın benim başıma bir şey gelir mi?  diyemiyor. Demediği içinde gayet rahat bir şekilde daha fazla işlenmeye başlıyor” diye konuştu.     ASKERLER YARGILANACAK   Kendi arazisinde öldürülen kronik hastalığı olan Şerali Dereli’nin faillerinin “Taksirle öldürmek” suçuyla yargılanmaları durumunda başka ölümlerin de olacağına işaret eden Baskın,”Ateş edenler ceza almadan sadece ‘taksirle öldürme’den yargılanır ve cüzi ceza alırlarsa, bu tüm bölgedeki insanlar için tehlikedir. Yarın öbür gün başka birisi de öldürülürse ya uyuşturucu kaçakçısı denilecek ya da o videodaki gibi C-4 bomba vardı, terör eyleminde kullanılacaktı denilerek meşrulaştırılıp bu mesele kapatılacaktır” şeklinde konuştu.    MA / Müjdat Can - Mazlum Engindeniz