‘Örgüte yardım’ iddiasıyla 'hüküm' giyenlere şartlı tahliye yolu 2020-11-05 09:05:17 DİYARBAKIR - "Örgüte yardım etmek" iddiasıyla ceza alan Narin Tok'un tahliyesini  "örgütle bağı devam ediyor" diyerek reddeden İnfaz Hakimliğinin kararını kaldıran Elazığ 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, bu suçtan "hüküm" giyenler için şartlı tahliyenin yolunu açtı. Mahkemelerin, “Örgüt propagandası yapmak”, “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan hüküm giyenlerin şartlı tahliyeden yararlanabilecekleri kararının ardından benzer bir karar, “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçundan "hüküm" giyenler için de geldi.  Elazığ 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Elazığ Ceza İnfaz Hakimliğinin şartlı tahliye talebini “örgütsel bağı devam ettiği” gerekçesiyle tahliye talebini reddettiği Narin Tok’un tahliyesine karar verdi.   ŞARTLI TAHLİYE TALEBİ    “Örgüte bilerek isteyerek yardım etmek”ten 6 yıl 3 ay ceza alan Tok, hükümlü olarak bulunduğu Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde cezasının kalan son bir yılında şartlı salıverilme hakkından yararlanmak için avukatı Sinan Can aracılığıyla Elazığ Ceza İnfaz Hakimliğine başvurdu. Talebe karşılık, Cezaevi Müdürlüğü, Ceza İnfaz Hakimliğine, Tok’un cezaevinde kaldığı sürede “örgüt üyeliğinden hüküm giyenlerin kaldığı koğuşta kaldığını, örgütten ayrılmadığını, örgütün aktif üyesi olduğunu ve tahliye talebinin reddedilmesi" yönünde görüş bildirdi. Ceza İnfaz Hakimliği de Tok’un “iyi halli” olmasına rağmen şartlı tahliyenin reddi yönünde karar verdi.    TALEP KABUL EDİLDİ   Hakimlik kararının ardından Tok’un avukatı Sinan Can, karara karşı Elazığ 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Mahkeme, Tok’un “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmekten” hüküm giydiğini, suçun niteliği nedeniyle Tok’un “örgüt üyesi olarak” değerlendirilemeyeceği, bundan dolayı da örgütten ayrılıp ayrılamayacağına yönelik bir değerlendirme yapılmasının yerinde olamayacağını belirtti. Bu yönde yapılacak bir değerlendirmenin hukuki olmayacağını ifade eden mahkeme, itirazı yerinde buldu.  Elazığ Ceza İnfaz Hakimliğinin şartlı tahliye talebinin reddi kararını kaldıran mahkeme, Tok’un şartlı tahliyesine oy birliğiyle karar verdi.   Mahkeme kararında şu değerlendirmeye yer verdi: “Hükümlünün infaza konu cezasının silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçuna ilişkin olduğu, hükümlünün işlediği suçun niteliği gereği örgüt mensubu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, örgütün yönlendirmesi sonucu örgüt adına suçu işlediğine dair de kesinleşen kararda bir tespitin bulunmadığı, örgüt mensubu olmadığı kesinleşen yargı kararı ile kabul edilen bir kişinin mensup olduğu örgütten ayrılıp ayrılmadığı gibi değerlendirme yapılması ve bu dosya açısından hukuki açıdan sonuç doğurması mümkün olmayan bir değerlendirmeye konu yapılmasının yerinde olmadığı anlaşılmakta…”   HERKESE 'ÖRGÜT ÜYESİ' MUAMELESİ    Kararı değerlendiren Tok’un avukatı Sinan Can, “İnfaz Hakimliklerinin, ‘örgüt propagandası’, ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etmek’ suçundan hüküm giyenlerin, hüküm giydikleri suçun niteliklerine bakmadan örgüt üyesi olarak değerlendiriyorlar. Bundan dolayı bu suçlardan hüküm giyenlerin denetimli serbestlik başvurularını reddediyorlar. Bu kararda, özellikle mahkemenin gerekçesine baktığımızda, kişinin yardım ve yataklık suçundan hüküm giydiğini, örgüt üyeliğinden ya da yöneticiliğinden dolayı bir ceza almadığını dolayısıyla örgütten ayrılıp ayrılmadığını dair bir değerlendirmenin yapılmayacağına kanaat getirmiş” diye konuştu.   OLMASI GEREKEN KARAR   Mahkemenin kararıyla yargısal bir makam olmayan İdare ve Gözlem Kurullarının hukuki durumunun ve niteliğinin tartışılmaya açıldığını vurgulayan Can, “Çünkü İdare ve Gözlem Kurulları yargısal bir makam değildir. Mahkemenin tespit etmediği bir hususu, idari bir kurul olan İdare ve Gözlem Kurullarının yapması düşünülemez. Mahkemenin yardım ve yataklıktan verdiği hükmü olmasına rağmen İdare ve Gözlem Kurulunun kişinin örgüt üyesi olduğunu, bunu da kişinin kaldığı koğuşta örgüt üyeliğinden ceza alanların bulunduğunu, tarafsız koğuşa geçtiğine dair başvurunun olmamasına dayandırması kesinlikle hukuki bir durum değildir. Mahkemenin zaten olması gereken kararı, bu karardır” dedi.    Verilen kararın ilk olduğunu ve emsal kabul edileceğini dile getiren Can, benzer durumda olan hükümlüleri için kararın emsal olduğunu ve kararla birlikte şartlı tahliyeden faydalanmak için Ceza İnfaz Hakimliklerine başvurmalarını, reddi durumunda ise Ağır Ceza Mahkemelerine itirazda bulunmalarını istedi.