Barzani konutunda ‘savaş’ kararı 2020-11-04 09:04:05 DUHOK - Kürtlerin endişelerini gidermek yerine adeta “savaş” sinyali veren Mesut Barzani’nin konutunda 27 Ekim’de yapılan özel bir toplantıda “Garê’ye operasyon” kararı alındığı ortaya çıktı. Bu toplantıdan sonra hem Garê’ye hem de Şengal’e yönelik KDP hareketliliği arttı. Kürdistan İşçi Partisi (PKK) Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan 27 Ekim'de güçlerinin bulunduğu yerlere Barzani ailesine bağlı özel birliklerinin yerleştirmesine dair endişelerini dile getirerek, konuya ilişkin hiç konuşmayan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Lideri Mesut Barzani’den “duruma el koymasını” istedi. Barzani, Karayılan’ın çağrısına önceki gün yazılı açıklamayla yanıt verdi. Barzani, bir yandan “Kürtler arası savaşı haram kıldıklarını” belirtirken, diğer yandan Türkiye'nin operasyonlarını görmezden gelerek, adeta “savaş” sinyali verdi. Barzani’nin açıklaması Kürt kamuoyunda “savaş ilanı” olarak yorumlandı. PKK’yi 39 yıldır bulunduğu bu bölgede “işgalci” olarak tanımlayan Barzani’nin açıklaması, aynı zamanda “Türkiye’nin işgaline onay” olarak değerlendirildi.    BARZANÎ KONUTUNDA TOPLANTI   Mesut Barzani’nin “PKK’nin varlığını tehdit” olarak gördüğü bölgelerde KDP güçlerinin hareketliliği son dönemlerde arttı. Her geçen gün daha da artan Garê bölgesindeki hareketlilik, 27 Ekim’de Barzan bölgesine bağlı Durê’de bulunan Mesut Barzani’ye ait konutta Türkiye’nin istihbarat heyetiyle yapılan toplantının ardından yoğunlaştı. Toplantının içeriğine dair edinilen bilgilere göre, Mesut Barzani’nin başkanlık ettiği ve 3 saat süren toplantıda Garê’ye yönelik operasyon kararı alındı. Toplantıda, yapılacak ortak Türkiye-KDP operasyonunda KDP’nin hangi noktaları tutacağı da belirlendi. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) katılmadığı toplantıda, YNK’nin de sürece dahil edilmesi için YNK Eşbaşkanı Lahor Şeyh Cengî ile görüşme kararı alındı.    KDP SAVAŞA HAZIRLANIYOR   Mesut Barzani’nin oğlu Mensur Barzani’ye bağlı özel eğitimli Gulan güçleri, 25 Ekim’den bu yana Federe Kürdistan Bölgesi’nin Duhok ili Akrê ilçesine bağlı Dînartê kasabasına sevk ediliyor. PKK güçlerini çembere almak için Çemankê, Bebadê, Şermînê ve Bakriman’da noktalar kuruluyor.    PKK ve KDP’nin vuruşma noktasına geldiği bu hareketlilikle birlikte KDP yetkilileri köylerde art arda toplantılar yapmaya başladı. Edinilen bilgilere göre, KDP yetkilileri, Akrê ilçesine bağlı Zebarî ve Surçî mıntıkası Bakurman Dağı eteklerinde bulunan Zebarî aşiretlerine bağlı köy muhtarlarıyla toplantı yaptı. KDP’liler bir yandan toplantılar yaparken diğer yandan da bölgeye güç kaydırdı. Bakurman Dağı’nın kuzeyine düşen Akrê’ye bağlı Dinartê nahiyesinin Nehlê mıntıkası Şermîn köyüne (Mesut Barzani’nin dayısı Rıza Zebarî’nin köyü) yeni Zerevanî Pêşmerge gücü takviye edildi. Gundik Dağı ve köyü arkasında bulunan Zana köyüne de Zerevanî güçleri yerleştirildi.    Muhtarlarla yapılan toplantı sonrası KDP yetkilileri, akşam saat 17.00’den sabah saat 05.00’e kadar araziye çıkma yasağı uyguladı. Yetkililer yasağı, bölgenin gece savaş uçakları tarafından bombalanacağına bağladı.    ZÎNÎ WERTÊ İÇİN ÖZEL KUVVET   Garê’nin yanı sıra bahar ayında KDP’nin güç kaydırılmasıyla gündeme gelen Zînî Wertê bölgesi için de KDP yeni hazırlıklar yapıyor. KDP, bölge halkının olası tepkisini ve iç karışıklığa karşı Federe Kürdistan Bölgesi’nden olmayan 150 kişilik bir grubu özel eğitti ve bu grubu Zînî Wertê’ye yerleştirmek istiyor. Bu özel güçler, şu an Bamernê’de bulunan KDP karargahında tutuluyor. 15 Nisan 2020 tarihinde Zînî Wertê’ye ansızın ağır silahlarla güç kaydıran KDP’ye bölge halkı başta olmak üzere Kürt aydınlar, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler tepki göstermişti; bunun üzerine KDP istediği sonucu alamamıştı.    REWANDUZ’A YENİ NOKTALAR    Mensur Barzani’ye bağlı Gulan güçlerinin Garê bölgesine yerleştirildikleri 25 Ekim’den bir gün sonra Soran bölgesine bağlı Rewanduz’un Karox Dağı yakınlarına da çok sayıda iş makinası ve askeri güç gönderildi. Bu güçlerin Zînî Wertê ile Rewanduz arasında bulunan Karox Dağı ile Balpiştiyan ve Gerewan beldeleri arasında yeni yollar açması için kaydırıldığı iddia edildi. Bölge halkına göre, amaç yeni yollar değil, burada kurulacak noktalar sayesinde Karox ve Garê arasındaki geçişleri engellemek. Geçtiğimiz Nisan ayında da Zînî Wertê’ye pêşmergelerin yerleştirilmesiyle Ranya ve Rewanduz ilçelerini birbirinden koparmak, PKK güçlerinin hareketli bölgesi olan Sêwek, Zîn, Bêrîş ve Karox yaylaları kontrol altına alınarak, Kandil’in çembere alınması amaçlanmıştı. KDP, Türkiye’nin operasyon yaptığı Xakurkê, Sîdekan ve Heftanîn bölgelerinde de benzer girişimlerde bulunmuştu.    KDP ŞENGAL’DE NE YAPMAK İSTİYOR?   Êzidîlerin yurdu Şengal’deki son gelişmeler de bölgedeki bu hareketlilikten bağımsız değil. DAİŞ’in soykırım uyguladığı Şengal’i özgürleştiren Êzidîlerin kendi kendini yönetme statüsünü bertaraf etmek için Irak merkezi hükümeti ile KDP arasında 9 Ekim’de yapılan anlaşmaya tepkiler yağarken, KDP bölgeye son bir haftadır silah ve mühimmat aktarmaya devam ediyor. Musul’a yakın Feydî Pêşmerge Karakolu’nda silah depolamaya başlayan KDP’nin çok sayıda Milan Tanksavarı satın aldığı ve almaya devam ettiği; alınan bu tanksavarların özel araçlarla Şengal’e gönderdiği kaydedildi. KDP’nin bölgedeki bu hareketliliği “savaş hazırlığı” olarak değerlendirildi.   3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ saldırırken Şengal’i terk eden KDP’nin, Şengal’e gönderilmek üzere 300 kişilik Roj Pêşmerge gücünü eğittiği belirtildi. Duhok’un Xenz bölgesinde Türkiye istihbaratının eğitiminde yer aldığı Roj Pêşmergelerinin önümüzdeki günlerde Şengal’e gönderileceği vurgulandı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın iki ay önce Irak merkezi hükümetinden bazı yetkililerle ve KDP’den bir heyetle görüşme yaptığı, bu görüşmede Şengal, Mahmur ve Kerkük’ü içine alan bazı planlamalara gidildiği, bu planlama kapsamında Şengal’deki özerk yönetimin tasfiye edilmesi için Roj Pêşmergelerinin Şengal’e gönderilmesi ve Mahmur Kampı’na yönelik ambargonun sıkılaştırılması kararı alındığı bilgisine ulaşıldı.    Şengal’de yaşayan Êzidî toplumu ise, Irak ve bölgesel hükümet arasında imzalanan anlaşmaya tepki göstererek, bu anlaşmayı kesinlikle kabul etmediklerini dile getirmişti. Birçok aydın, yazar, sanatçı ve siyasetçi de anlaşmanın bölgeye çözüm, güvenlik ve barış getirmeyeceğini, kaos ve karmaşa yaratacağını belirtmişti.   MA / Erdoğan Altan