Gençler 'Öcalan'ın özgürlüğü' için harekete geçiyor 2020-10-31 09:05:25 İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan şahsında kadın ve gençler başta olmak üzere tüm toplumun tecrit altına alındığını belirten gençlik örgütleri, tecridin kırılması için mücadelenin yükseltilmesi çağrısında bulundu.  İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit devam ediyor. Öcalan, İmralı’da çıkan yangın nedeniyle en son 2 Mart’a kardeşi Mehmet Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin ardından 27 Nisan’da ise Öcalan 21 yılın ardından telefon hakkını kullanabildi. Bu telefon görüşmesinin ardından Öcalan ile herhangi bir görüşme ve iletişim sağlanamadı. 23 Eylül’de ise Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım hakkında, Öcalan’a 2005-2009 yılları arasında verilen hücre cezaları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduğu 156 sayfalık “Yol Haritası” gerekçe gösterilerek 6 ay avukat yasağı getirildi. Hemen ardında 6 aylık telefon görüş kısıtlaması da getirildi.    Tecridin bir insanlık sorunu ve suçu olduğunu söyleyen gençlik örgütler, tecridin kırılması için mücadelenin yükseltilmesi gerektiğine işaret etti.    TECRİT DERİNLEŞİYOR   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi Üyesi Sinan Öztürk, Öcalan üzerindeki mutlak tecridin gün geçtikçe derinleştirildiğini belirterek, 23 Eylül’de getirilen 6 aylık avukat görüş yasağının da bunun göstergesi olduğunu ifade etti.   FİKİRLERİNDEN KORKUYORLAR   6 aylık avukat görüş yasağının Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin (CPT) raporundan kısa bir süre sonra getirilmesinin manidar olduğunu ifade eden Öztürk, Türkiye’nin getirdiği görüş yasağı aynı zamanda CPT raporuna bir cevap olduğunu dile getirdi. İktidarın Öcalan’ın fikirlerinden korktuğunu dile getiren Öztürk, “Sayın Öcalan’ın fikirlerinin dışarıya çıkmaması için AKP-MHP iktidarı tecridi derinleştiriyor” dedi.     ‘KARARLI ADIMLARLA YÜRÜYECEĞİZ’   Öcalan’ın özgürlüğü için önümüzdeki dönem yapacakları çalışmalardan da söz eden Öztürk, “Bugün Avrupa’da, Rojava’da, Güney Kürdistan’da ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için çeşitli eylem ve etkinliklerin startı verildi. Türkiye ve Kürdistan’da HDP Gençlik Meclisi olarak tecridin kırılmasına yönelik önümüze koyduğumuz planlarımız var. Planlamalardan biri yoğun bir örgütlenme süreci olacak. Ardından eylem ve etkinliklerle özgürlük talebini görünür kılacağız. Gençlik bundan sonra özgürlüğe kararlı adımlarla yürüyecek. Başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere bütün tutuklular için ağır koşulların kaldırılması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.   ‘ÇALIŞMALARIMIZA HIZ VERDİK’   Başlattıkları “Harekete Geç” kampanyası hakkında da bilgi veren Öztürk, kampanyalarının 3 ayla sınırlı tuttuklarını ancak ortaya çıkan sonuçla bu kampanyayı 6 ay daha uzatma kararı aldıklarını ifade etti. Kampanya kapsamında yürütülen “özel savaşın” etkilerini kırmaya yönelik çalışmalarının olduğunu vurgulayan Öztürk, “Özel savaş ile halklara dayatılan tecrit koşullarını, ajanlaştırma, uyuşturucuyu, fuhuş ve bir bütün olarak bunlarla Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için çalışmalarımıza hız verdik. Kampanya kapsamında birçok kentte ‘tecrit’ konulu paneller gerçekleştirdik ve bu etkinliklere halkın ilgisi çok yoğun oldu. Artık süreci yansıtan bir konumda olmak istiyoruz ve bu konuda da iddiamız güçlüdür” diye konuştu.     SORUNLARIN ANA KAYNAĞI   Öcalan şahsında başta kadın ve gençler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin baskı altına aldığını ifade eden Öztürk, tecrit politikasını kırabilecek en güçlü dinamiğin de gençlik olduğunu söyledi. Tecridin Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan tüm sorunların ana kaynağı olduğunu vurgulayan  Öztürk, “Tecrit politikasını artık kabul edemeyiz. Bu anlamda sokakta ve yaşamın her yerinde tecridin kırılmasına yönelik mücadeleleri örmek zorundayız” dedi.    MUHALİF OLANLARA BASKI    Çözüm sürecinin bitirilmesi ile birlikte AKP iktidarının kendisine muhalif olan tüm kesimlere baskı uyguladığını söyleyen Gençliğin Devrimci Güçleri (DEV-GÜÇ) üyesi Bekir Açar ise, baskıların AKP-MHP iktidar blokunun sıkıştığının da göstergesi olduğunu belirterek, “Gençliğin dinamik yapısının farkında olan iktidar, demokratik alanların tamamını kapatmaya yönelik politikası ile gençliği baskı altında tutmaya çalışıyor” diye konuştu.   YAŞAMIN HER ALANINDA    Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının cezaevleri başta olmak üzere toplumun tümüne sirayet ettiğini ifade eden Açar, “Tecrit politikası sokakta söz söylemeye fırsat vermeme, en ufak bir basın açıklamasına izin vermeme, nefes almama, her alanın kısıtlanmasına, üniversitelerin küçük birer karakola çevrilmesi, liselerde idare ve polis baskılarının hat safhaya çıkmasına neden oldu. İktidarın tecridi kaldırmamasındaki özel sebebi diyalog yolunu açmak istemiyor. Tecridin ortadan kalkması gerektiği ortada.  Ancak iktidarın yapmak istediği bir bütün olarak yaşamı tecrit altında tutup diyalog yollarını kapatıp karşısında gördüğü bütün güçleri ezmektir” diye belirtti.   TOPYEKÛN MÜCADELE ÇAĞRISI    Gençliğin tecride karşı topyekûn bir mücadele vermesi gerektiğini söyleyen Açar, “Bu birleşik mücadele zemini sadece eylem birliği kısmında değil, fikirde de bir birlik sağlayan ve bu tecrit politikalarına yaşamın bütün alanlarına yönelik saldırılara karşı koyan bir zemin yaratılması gerekiyor. Birleşik mücadele zeminini ne kadar güçlendirebilirsek zafere o kadar yakınlaşırız” dedi.   MA / Erdoğan Alayumat