Barış Anneleri: Barış ancak Öcalan’ın özgürlüğüyle gelebilir 2020-10-28 09:03:21 İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın şahsında tüm toplumun tecrit altına alındığına dikkati çeken Barış Anneler, "Barış ancak Öcalan’ın özgürlüğüyle gelebilir" diyerek, herkesi tecride karşı ses çıkarmaya çağırdı.  İmralı Yüksek Güvenlik F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki ağır tecrit koşulları gün geçtikçe derinleşiyor. Son olarak 23 Eylül’de Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım hakkında, Öcalan’a 2005-2009 yılları arasında verilen hücre cezaları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduğu 156 sayfalık “Yol Haritası” gerekçesiyle, 6 ay avukat görüş yasağı verildi. Hemen ardından 6 ay süreyle telefon görüş kısıtlaması getirildiği de avukatlarına bildirildi.    Toplumun çok sayıda kesiminden tecride karşı tepkiler gelmeye devam ederken, bir tepki de yıllardır barış mücadelesi yürüten Barış Annelerinden geldi.    ‘TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR'   Öcalan şahsında tecridin Türkiye’de yaşayan her kesime uygulandığını söyleyen Barış Annesi Bedia Gökbuz, tecridin bir insanlık suçu olduğunu ifade etti. AKP iktidarının hem içte hem de dışta sıkıştığı için barış isteyen herkese saldırdığını ifade eden Gökbuz, “Sayın Öcalan’ın fikirlerinden korktukları için tecridi ağırlaştırıyorlar. Korkaklar amansızca saldırır. AKP de korktuğu için Sayın Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırıyor” dedi.   GEREKÇE SUNAMIYORLAR   “Ben İnsanım” diyen herkesin tecrit koşullarına karşı çıkması gerektiğinin altını çizen Gökbuz, “İmralı kapıları açıldığında ve diyalog süreci başladığında AKP’nin saltanatı son bulacaktır. Bu yüzden Sayın Öcalan’ın fikirlerinin dışarı çıkmaması için tecrit içinde tecrit uyguluyorlar” diye konuştu. Öcalan’a dönük 6 aylık avukat görüş yasağı ve telefon görüş yasağına da değinen Gökbuz, “Sayın Öcalan 22 yılda sadece bir kez telefon görüş hakkını kulandı. Zaten verilmeyen bir haktı. Şimdi de verilmeyen o hakka yasak getirdiler. 6 aylık avukat görüş yasağı getirdiler ama elle tutulur bir gerekçe sunamıyorlar” şeklinde konuştu.   ‘AVRUPA  SAMİMİ DEĞİL’   Avrupa Parlamentosu İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve Birleşmiş Milletler’in (BM), Öcalan’a dönük uygulamalara karşı samimi davranmadıklarını da dile getiren Gökbuz, “CPT bir rapor yayınladı ancak bunun dışında elle tutulur tek bir adım atmadı. Avrupa’nın tecride karşı ortaya koyduğu tutum Kürt halkını kandırmaya çalışmaktan başka bir şey değil. Ama artık bizi kandırmaktan vazgeçip somut adımlar atmalılar” diye konuştu.   TECRİT SAVAŞI DERİNLEŞTİRİYOR   Tecrit politikalarını kınayan Barış Annesi Emine Erbek de, Öcalan’a getirilen 6 aylık avukat ve telefon görüş yasağına dikkat çekerek, bu uygulamalar ile devletin çözüm masasından biraz daha uzaklaştığını ifade etti. Tecridin savaşı daha da derinleştirdiğinin altını çizen Erbek, “Sayın Öcalan şahsında Kürt halkı baskı altına alınmak isteniyor. Kürt halkı üzerinde baskı ve zülüm hiç bitmedi ancak Sayın Öcalan tüm bu baskılara karşı bir halkı yeniden diriltmiştir. Şimdi de tecritle bu halkı yeniden yok etmek istiyorlar. Bir insan bir ay tecrit altında kalsa psikolojik sorunlar yaşar ama Sayın Öcalan 22 yıldır tecrit altında yaşıyor. Türkiye’de eşitlik ve demokrasi olsaydı Sayın Öcalan bir gün bile cezaevinde olmazdı” diye belirtti.    ‘TECRİT EVİMİZE KADAR GİRDİ'   Öcalan şahsında Türkiye’de her kesime tecrit uygulandığını ifade eden Erbek, “Bu gün tecrit evimizin içine kadar girmiş durumda. Tecrit politikası ile Kürt halkını yok etmek istiyorlar ama biz ne yok oluruz ne de geri adım atarız. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Zor olan bu ölümleri durdurmak. Biz varız ve var olmaya devam edeceğiz. Sayın Öcalan tüm olumsuz koşullara rağmen çok büyük bir direniş gösteriyor. Bizde bu direnişe omuz vereceğiz” dedi.    ‘BU ZİHNİYET KÜRDÜ ASLA KABUL ETMEZ’   Barış Annesi Behiye Duman ise tecrit ile Kürt halkının onurunun kırılmak istendiğini ifade etti. Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana Kürt halkına hep tecrit yaşamının dayatıldığını dile getiren Duman, Öcalan’ın Kürt halkına dayatılan bu yaşamı yıktığını belirtti. Devletin Kürtlere tecridi devam ettirerek, "size asla hiç bir hak veremeyeceğiz" mesajı verdiğini aktaran Duman, "Kendi halkına sırt dönüp AKP-MHP faşist zihniyetine yüzünü dönen Kürtler artık uyanmalı. Siz ne yaparsanız yapın Kürt’sünüz ve bu zihniyet sizi asla kabul etmeyecektir. Sizi kullandıktan sonra yüzünüze bakmayacak. Gelin hep birlikte kendi özgürlüğümüz için mücadele edelim” diye konuştu.   ‘TECRİDE KARŞI SES ÇIKARIN'   Duman, Öcalan’ın özgürlüğü Avrupa'da başlatılan kampanyaya ilişkin ise şunlar ifade etti: “Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan tüm çalışmaların içinde yer almaya hazırız. Sayın Öcalan tecrit altında olduğundan bu yana Barış Anneleri olarak kesintisiz bir mücadele veriyoruz. Bu anlamda birçok bedel ödedik ve ödemeye devam ediyoruz. Bizim canımız çocuklarımızdan çok daha fazla değerli değil. Bu yüzden yapılması gereken ne varsa yapmaya hazırız. Barış isteyen herkes tecride karşı ses çıkarması gerekir. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü herkes için barışı getirecektir.”   MA / Erdoğan Alayumat