Hücreye atılan tutukluya ilacı verilmiyor 2020-10-23 09:01:31 VAN - Hayatının 20 yılını cezaevinde geçiren tutuklu Yaşar Gümüşlü, bir kez daha hücre cezasına çarptırıldığını ve kullandığı ilaçların verilmediğini aktardı.  Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu Yaşar Gümüşlü, 1994 yılında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu bulunduğu süre boyunca 16 farklı cezaevinde kalan Gümüşlü, 2009 yılında tahliye edildi. 2014 yılı başlarında benzer iddiayla tekrardan tutuklanan Gümüşlü, 9 yıl 6 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı. Gümüşlü, bir yılı aşkın bir süre sonra hakkında verilen cezanın bozulması üzerine tahliye edildi. Ancak, Gümüşlü 2017 yılında 9 yıllık cezanın onanması üzerine bir kez daha tutuklandı. İlk olarak Van T Tipi Cezaevi’ne gönderilen ve burada 2 yıl kalan Gümüşlü, daha sonra Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Gümüşlü, tutuklu bulunduğu süre boyunca birçok kez hücre cezasına çarptırıldı ve cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine dahil olduğu dönemde ülser hastalığına yakalandı.    Gümüşlü, 20 Ekim’de eşi Semra Gümüşlü ile yaptığı telefon görüşmesinde, yine hücre cezasına çarptırıldığını ve bir süredir ilaçlarının verilmediğini aktardı.      ‘İNSANLIK SUÇU’   Eşinin tanık ifadeleri üzerine 9 yıl hapis cezasına çarptırıldığına dikkati çeken Semra Gümüşlü, en son verilen hücre cezasının “keyfi” olduğunu kaydetti. Gümüşlü, “Eşim hücre cezası verildiğini söyledi. İlaçları verilmiyor. Eşim ülser hastası ve raporlu ilaç kullanıyor. Zaten orada yemek sorunları da var. Önce ilaçlarını kestiler sonrasın da ise hücre cezası verildi. Ne yapmaya çalışıyorlar? Anlam veremiyorum. Tutukluları birbirlerinden habersiz bırakıp, öldürmeye çalışıyorlar. Onlara tecrit uygulanıyor ve bu bir insanlık suçudur” şeklinde konuştu.    GARDİYAN EŞLİĞİNDE GÖRÜŞ   Cezaevi görüşlerinde de keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını aktaran Gümüşlü, kimi zaman görüş saatlerinin kısaltıldığını belirtti. Gümüşlü, “Birçok görüşte gardiyanlar yanımıza oturduğu için özel konuşma yapamıyoruz. Eşim Erzurum’a sürgün edildiğinde bize herhangi bir bilgi dahi verilmedi. Eşimin orada olduğunu iki gün sonra öğrendim. Erzurum’da da açlık grevi döneminde arkadaşlarından ayırarak, hücre cezası verildi. Gazete ve televizyon hakkı engellendi. Açlık grevine giren arkadaşlarından haber alamıyordu. Eşimle görüştüğümde gardiyanlar tarafından ‘ailelerinize hücrede olduğunuzu söylemeyin. Bu hücrelerden çıkacaksınız. Şuan böyle gerekiyor, bizim sizi bir arada tutmamamız lazım’ diye tehdit edildiklerini söyledi” diye konuştu.     TUTUKLU YAKINLARINA ÇAĞRI   Tutukluların seslerinin duyulması gerektiğini ifade eden Gümüşlü, tutuklu yakınlarına şu çağrıda bulundu: “Tutuklularınıza sahip çıkın. Son dönemlerde cezaevlerindeki ölümleri görüyoruz ve bu artık sıklıkla duyulmaya başlandı. Bu ölümlere ‘intihar etti’ deniliyor. İntihar eden bir insanın ailesi muhakkak bilir. Hiçbir tutuklumuz intihar etmez ve buna inanmıyoruz. Tutkulularımız buna boyun eğmez ve onlara zarar gelirse yetkili olan herkes sorumludur. Her alanda tutukluların sesi olmamız lazım, yoksa onları bir bir kaybedeceğiz.”