Gazeteci Tallî: Türkiye Rojava’ya saldırmaya hazırlanıyor 2020-10-10 09:04:53 HEWLÊR - Türkiye’nin operasyon gerçekleştirdiği bölgeleri KDP eliyle “insansızlaştırılmak” istediğini belirten gazeteci Weysi Tallî, Heftanîn, Libya, İdlib ve Karabağ'da istediği sonucu alamayan Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı hazırlığı yaptığını söyledi.  Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Heftanîn bölgesinde 17 Haziran’da "Pençe-Kaplan" adı altında başlattığı askeri operasyon sürüyor. İstenilen askeri başarının elde edilememesi üzerine gittikçe gündemden düşürülen operasyon, her geçen gün farklı kentlerin kırsallarına kaydırılmaya çalışılıyor. Operasyon kapsamında sık sık savaş uçakları tarafından bombardıman ve sevkiyat gerçekleştirilirken, bölge hükümeti Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) operasyona dönük tavrı TSK’nin operasyonlarına destek şeklinde yorumlanıyor. Bu durum, bölgeyi koruculaştırmak, insansızlaştırmak ve petrol akışını sürekli hale getirmek isteyen Türkiye ile ortak hareket eden hükümet yetkililerine yönelik tepkilerin de artmasına neden oluyor.     Bölgede gazetecilik yapan Weysi Talli, yaşanan gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.    BÖLGE HÜKÜMETİNİN TAVRI    Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki ekonomik krizin devam ettiğini, insanların sosyal hizmetlerden yararlanamadığını, maaşların ödenmediğini ve bu durumun her geçen gün farklı sorunları beraberinde getirdiğine dikkati çeken Talli, KDP ve Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (YNK) sorunların çözümü noktasında adım atmadığını kaydetti. Talli, bu durumdan kaynaklı bölge sakinlerinin tepkili olduğunu belirtti. TSK’nin bölgedeki operasyonlarına karşı siyasi parti ve hükümet yetkililerinin “sessiz” tavrının da bu tepkileri arttırdığını vurgulayan Talli, KDP’nin operasyonları “haklı gösterme” tavrına değindi. Türkiye’nin bölgeyi sömürgesi haline getirmek istediğini söyleyen Talli, operasyon yapılan bölgelerin insansızlaştırılmak istendiğinin ve bu amaçla Şeladizê, Amêdiyê ve Zaxo bölgelerine yönelik saldırıların arttığını kaydetti.   'TEPKİ GÖSTERENLER TUTUKLANIYOR'    Talli, TSK’nin saldırılarına tepki gösteren aydın, gazeteci ve bölge sakinlerine dönük KDP’nin yaklaşımına işaret ederek, “Bu politika ve uygulamalara karşı bölge halkının sesinin azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ancak KDP ile asayiş bu seslere kulak vermek yerine bu kesimlere saldırıyor. Türk devletinin saldırılarına karşı tepki gösteren birçok kişi gözaltına alınıyor ve kendilerinden haber alınamıyor. Şeladizê, Amediyê, Zaxo ve birçok bölgede akademisyen, siyasi aktivistler, öğretmen, genç ve kadınlarında aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişi KDP asayişi tarafından gözaltına alındı ve tutuklandı. Aileleri kendilerinden haber alamıyor. Bu yetmezmiş gibi, akıbetlerini soran yakınları da tehdit ediliyor” diye konuştu.     ‘MAAŞ SORUNUNUN NEDENİ DE PKK Mİ?’     "Türk devletinin işgal saldırılarının sorumlusunu PKK olarak görüyorsun, peki bütçe ve memurların maaş sorunlarının nedeni de PKK mi? KDP ile YNK arasındaki hala çözülemeyen krizin sorumlusu PKK mi” diye soran Talli, şunları söyledi: “Hayır. Tüm bunların nedeni yanlış politikalar ve Kürt düşmanlarının yanında yer almaktır. Güney Kürdistan hükümeti tek ses olması gerekirken, KDP ve YNK başta olmak üzere ayrı ayrı sesler çıkıyor. Halkı da ‘bakın birbirimizle konuşuyoruz’ diye kandırıyorlar.”    'GENÇLER AVRUPA’YA YÖNLENDİRİLİYOR'   Yaşanan sorunların faturasının halka kesildiğini söyleyen Talli, halkın göç ve iktidara muhtaç bırakıldığını dile getirdi. Bölgedeki işsiz gençlerin KDP ve Erbil Türk Büyükelçiliği eliyle ülke dışına yönlendirildiğini dile getiren Talli, “Bu da gençlerin parçalanması ve direnmesine izin vermeme politikasının bir parçası. Son günlerde Şêladizê, Amêdiyê, Zaxo ve diğer bölgelerde KDP’nin istihbaratı Parastin ile Türk Büyükelçiliği tarafından yüzlerce genç İbrahim Halil Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye geçirildi. Oradan da Avrupa ve diğer dış ülkelere gönderildi. Özellikle KDP denetiminde olduğu belirtilen bölgelerdeki gençlerin tepkisini ve seslerini kesmek için böyle bir yolla başvurulması dikkat çekiyor. Zaten açık bir şekilde seslerini yükseltenler gözaltına alınıyor. Irak ve Güney Kürdistan’da Tevgera Azadî’nin onlarca üyesi gözaltında ve tutuklu” şeklinde konuştu.    KAZIMİ'NİN ZİYARETİ   Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin Federe Kürdistan Bölgesi kentlerine yaptığı ziyaretlere de değinen Talli, şöyle devam etti: “Kazımi’nin bölgeye yaptığı ziyaret dikkat çekicidir. Kazımi, öyle kendiliğinden Şengal ve diğer bölge kentlerine ziyaret gerçekleştirmedi. Bu ziyaretin bir amacı Kürdistan bölgesindeki halkın kendisine yönelik düşünceleridir. Yani bunu doğrudan halktan öğrenmek istiyor. Yarın Irak geneli için bir adım atması halinde bölge halkının tepkisi ne olur? Kazımi’nin bu ziyareti bir yere kadar amacına ulaştı diyebiliriz. Yol güzergahındaki çiftçiler ve esnaflarla toplanması, başka yol güzergahında Kürdistanlı bir annenin ‘Kürdistan sana emanet’ sözleri Güney Kürdistan'ın ne hale getirildiğinin göstergesidir. Eğer Kazımi atacağı adımlar ile istemler ve tepkileri göz önünde bulundurursa halkı kendi tarafına çekebilir. Bu aynı zamanda Bağdat hükümetinin elini güçlendirir.”     SINIR KARAKOLLARI    Kuzey ve Doğu Suriye sınır hattına KDP tarafından kurulan karakol ve kameraların zamanlamasına da vurgu yapan Tallî, şunları kaydetti: “Hem Rojava sınır bölgelerine karakol ve kameraların kurulması, hem de Şêladizê, Amediyê ve Bradost bölgelerine yeni üslerin kurulmasının zamanlaması dikkat çekiyor. Federe Kürdistan Bölge Başkanı Neçirvan Barzani ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun görüşmelerinden sonra olması tesadüf olmazsa gerek. Türkiye Heftanîn, Xakurkê ve diğer bölgelere yönelik operasyonlarda istediği sonucu alamayınca, Libya’da bir şey elde edemeyince, İdlib’de bataklığa saplanınca, Karabağ’da da istediği şekilde at koşturamayacağını anlayınca tekrardan Rojava’ya yönelik saldırı tehditlerine başladı. Bu karakolların kurulması yeni bir saldırı hazırlığı olduğunun göstergesidir. KDP, bu bölgelere niye karakol ve kameralar yerleştirdi? Bir savaş olması halinde KDP, QSD, YPG ve YPJ savaşçılarına arkadan saldırmak için mi yoksa yardım etmek için mi? Şimdilik net bir şey söylemek doğru olmaz, ancak son yıllardaki gelişmeler ve Güney hükümetinin pratiklerine bakılırsa bazı şeyler nettir.”     Bölge halkının operasyonlara yönelik tepkilerin her geçen gün artığını vurgulayan Tallî, Kürtler üzerinden dönen oyunların ve planların boşa çıkarılması için “Kürtlerin birliğinin sağlanması” gerektiğinin altını çizdi.    MA / Erdoğan Altan