Ömer Öcalan: Komplo direnişle yıkılabilir 2020-10-08 13:19:56 MARDİN - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası bir komployla Suriye'den çıkarılmasının 22'nci yılında Mardin'de düzenlenen panelde konuşan Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, "Bugün komployu direnişle yıkabilir, direnişi de birlikle kurabiliriz" dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin İl Örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarıldığı 9 Ekim Uluslararası Komplosunun 22'nci yıldönümü nedeniyle panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ve HDP Gençlik Meclisi üyelerinden Fahrettin Durmaz katıldı. İl Eşbaşkanı Salih Kuday'ın moderatörlüğünde yapılan panelde ilk olarak Ömer Öcalan söz aldı.    'HALKIN TERCİHİ DİRENİŞ OLDU'   PKK Lideri Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmadan önce saldırılara maruz kaldığını ve suikast girişimleriyle karşılaştığını hatırlatan Ömer Öcalan, gelinen noktada uluslararası bir komployla Öcalan'ın tecrit altına alındığını söyledi. Tecrit uygulamalarının Osmanlı döneminde de görüldüğünü yine beraberinde birçok antidemokratik yönetimde ortaya çıktığını hatırlatan Ömer Öcalan, tecride karşı nasıl bir mücadele yürütüleceğinin önemli olduğunu ifade etti. Milletvekili Öcalan, "Kürtler için bir karar alındığında Türkiye'deki bütün partiler ortak bir noktada buluşuyor. Komployu bu anlamda nasıl değerlendirmek gerekir, Osmanlı'dan bu yana bu duruma bakmak gerekir. Çünkü yüzyıllardır var olan bu durum git gide daha da ağırlaşıyor. Kürt halkı, Osmanlı'dan bu yana sürekli bir direnişte. Bu direnişe karşı hükümetlerin tek cevabı her daim katliam oldu. O direniş günlerinden bu yana değişmeyen iki şey ise halkın direnişi ve devletin tecridi oldu. Şimdi yaşanan komploya bakmak lazım. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit uygulanıyor bu tecrit de Sayın Abdullah Öcalan şahsında hem cezaevlerinde hem de dışarıdaki halka yapılıyor. Cezaevlerinde her gün fiziki ve psikolojik işkence yaşandığını görüyoruz" dedi.   'BERTARAF EDİLMELİ'   Komplonun her geçen gün teşhir edildiğini ancak bunun sona erdirilmesi konusunda nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiğinin önemli olduğunu yineleyen Ömer Öcalan, sokak siyaseti olmadan tecridin sona erdirilemeyeceğini, devletin geri adım atmayacağını ifade etti. Bu nedenle mücadelenin yollarının yaptıkları toplantılardan geçtiğini belirten Ömer Öcalan, tecride karşı yeni bir mücadele geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. PKK Lideri Öcalan'ın Suriye'den çıkarıldıktan sonra yaşadıklarını anlatan Ömer Öcalan, "Bugün bile Türkiyeli yetkililer Öcalan'ın neden kendilerine teslim edildiğini bilmiyor" dedi.    Türkiye'nin tamamının tecrit altına alındığını, bugün ağzını açan herkesin PKK suçlamasıyla gözaltına alınıp, tutuklandığını hatırlatan Ömer Öcalan, devletin ne yaptığının farkında olduğunu belirterek, "Meselesi dört parça Kürdistan'dır" dedi. Kürt kentlerinin 2015 yılında yeniden girilen savaş süreciyle yakılıp yıkıldığına dikkati çeken Ömer Öcalan, Kürtler üzerinde büyük bir tecridin uygulandığını dile getirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona erdirilmemesi durumunda ne gazetecilerin ne siyasetçilerin ne de sokaktaki yurttaşın özgürlüğe ulaşamayacağını sözlerine ekleyen Ömer Öcalan, tecridin bertaraf edilmesi gerektiğini yineledi.    'BİRLİK OLURSA GÜÇLENİRİZ'   Tecridin sona erdirilmesinin en önemli yollarından birinin Kürtlerin Ulusal Birliğinin sağlanması olduğunu belirten Öcalan, şöyle devam etti: "Birlik olduğunda biz her alanda daha da güçleniriz. Kürt halkının birliği olursa bütün halkların olur. Çünkü bugün burada bir arada yaşıyoruz. Bugün komployu direnişle yıkabilir, direnişi de birlikle kurabiliriz. 22 yıldır Sayın Abdullah Öcalan üzerinde haksız hukuksuz bir tecrit uygulanıyor. Türkiye bu anlamda dünyada ilk ve tek örneği gösteriyor. Böyle bir tecrit ve komplo dünyanın hiçbir yerinde yok. Bizim de buna karşı her alanda direnişte olmamız gerek. Sistemin ağır tecridinin farkında olup ona göre her adımı atmalıyız."    Öcalan'ın fikirlerinin dışarıya çıkmasının istenmediğini belirten Ömer Öcalan, Türkiye’yle birlikte uluslararası güçlerin asıl hedeflerinin Öcalan'ın fikirlerinin önüne geçmek olduğunu dile getirdi. Ömer Öcalan buna karşı PKK Lideri Öcalan'ın mücadelesini tecrit içinde tecrit uygulanmasına rağmen sürdürdüğünü anımsattı. Öcalan'ın içinde bulunduğu koşullara rağmen Kürt sorununun demokratik çözümü için mücadele ettiğine vurgu yapan Ömer Öcalan, "Herkes biliyor ki; Kürt sorununun çözümü, barışın yolu Öcalan'dan geçiyor. Devlet de bunu biliyor. Bu nedenle tecridi sürdürüyor" dedi.    'TECRİTTEN KOPUK DEĞİLİZ'   Ardından söz alan HDP Gençlik Meclisi üyesi Fahrettin Durmaz da Öcalan'a yaklaşımın Kürt halkına yaklaşım olduğunu hatırlattı. Gençliğin kendi rolü ve misyonunu oynaması gerektiğini ifade eden Durmaz, topluma dönük her türlü uygulamanın tecridi daha fazla büyüttüğünü vurguladı. Herkesin tecridi kendisine dönük bir yaklaşım olarak görmesi gerektiğini belirten Durmaz, şunları söyledi: "Komşusuyla ilişki kuramayan, kendisini simgeleyen bir renk taşıyamayan, kendisini nasıl bu tecridin dışında görebilir. Hiçbirimiz bu tecritten kopuk değiliz. Bunun için her bireyin kendisini bu tecridin bir parçası olarak görmesi gerekiyor."    Panel soru cevap bölümüyle sona erdi.