‘Muhalefet daha cesur adımlarla HDP’yi sahiplenmeli’ 2020-10-02 13:56:07   İSTANBUL - Aydın, sanatçı, siyasetçi ve hak savunucuları, “Kobanê soruşturması” kapsamında 17 siyasetçinin tutuklanmasıyla halk iradesine ipotek konulduğunu belirterek, “Muhalefet daha cesur adımlarla HDP’yi sahiplenmeli” çağrısı yaptı.     Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Kobanê soruşturması” kapsamında 25 Eylül’de gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekilleri ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 20 siyasetçiden 17'si bugün çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Aydın, sanatçı, siyasetçi ve hak savunucuları tutuklamalara tepki gösterdi.     KESKİN: AKLA DURGUNLUK VERİYOR   İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tutuklamaların yargının siyasi irade tarafından yönetildiği bir süreç yaşandığını söyledi. Keskin, “O nedenle hukukçu olarak söylenecek hiçbir şey yok. Devlet kendi iç hukuku dahil olmak üzere imzaladığı bütün uluslararası sözleşmeleri yerle bir etmiş durumda. Yani vicdansızlığın, hukuksuzluğun en tepesi diyebilecek bir süreç. 6 yıldır hiçbir soruşturma olmadan birden bire siyasi iradenin talimatıyla arkadaşlarımız, insan hakları savunucusu, siyasetçi kimliklerinden önce çoğu insan hakları savunucusu olan ve bir karıncayı dahi incitmeyecek naiflikte olan insanların ‘silahlı örgüt üyesi’ iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanmaları, akıllara vicdanlara durgunluk veren bir gelişme” diye konuştu.    Keskin, “Bizim bir muhalefet sorunumuz var. HDP’yi açıkça desteklemekten, yanında durmaktan çekinen herkese sesleniyorum; HDP’nin yanında durmak bir anlamda Kürtlere karşı yapılan bütün haksızlıklara karşı gelmektir. Kendisine muhalif diyen herkesin ses çıkarması gerekir” dedi.    CHP’Lİ KAYA: HALK İRADESİNE İPOTEK     Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Yıldırım Kaya, operasyonu “halkın iradesini ipotek koymak” şeklinde değerlendirdi. HDP’nin sahiplenildiğini ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Kaya, “Hem HDP’ye oy vermiş seçmenin hem de Türkiye’de demokrasiye inanmış olan bütün siyasilerin bu konuda net bir tutum takınması elzemdir. Sorun HDP ya da HDP yöneticilerinin tutuklanma sorunu değil. Sorun demokrasi sorunudur. Barış sorunudur. Eğer Türkiye’de demokrasi ve barışı istiyorsak bu tarz operasyonlardan derhal vazgeçilmelidir. Herkesi demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum. Halkın iradesi ipotek altındayken demokrasiden bahsedilemez” şeklinde konuştu.    CHP’Lİ ONUR’DAN MUHALEFETE ÇAĞRI     Tutuklama kararının muhalefet ve demokratik cepheye dönük bir saldırı olduğunu söyleyen CHP eski Milletvekili Melda Onur, muhalefet partilerinin operasyona karşı net bir tutum almamasını eleştirerek, muhalefetin daha cesur adım atması gerektiğini belirtti. Onur, muhalefetin daha cesur adımlar atmaması takdirde sonuçlarının bütün ülkenin çekeceği uyarısında bulundu.    DEV YAPI-İŞ: BİR ARAYA GELELİM     Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Yapı ve İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, HDP’ye yönelik gerçekleşen bu operasyonu bütün demokrasi cephesine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirdi. Karabulut, “Sıkışan siyasal iktidar kendine muhalif gördüğü tüm güçlere saldırıyor. Tutuklanan HDP siyasetçileri neredeyse tüm hak mücadelesi içinde yer alan isimler. Yapılan operasyonu kınıyoruz. Bu saldırılar ne ilk ne de son. İktidarın kendi siyasi çıkarları için yaptığı bu saldırılara karşı demokrasi cephesi bir araya gelerek, cevap vermelidir. Tüm bu saldırılara karşı su akar yolunu bulur. Biz demokrasi cephesinden bir geri duruş görmeyecekler” ifadelerini kullandı.    SANATÇI TEKİNOĞLU: AKTİF MÜCADELE    Sanatçı Devrim Tekinoğlu, operasyon ve ardından yaşanan süreci “devletin Kürtlere yönelik uyguladığı klasik yöntemi” şeklinde yorumladı. Tekinoğlu, sol-sosyalist ve demokratik kesimlere Kürtlere karşı yapılan bu saldırılara karşı aktif mücadele çağrısında bulundu.    SANATÇI KAPLAN: DAHA ÇOK KENETLENME   Sanatçı Canan Kaplan ise, “Türkiye işçi sınıfı ve Kürt halkı HDP etrafında daha çok kenetlenmelidir. Kobanê serhildanı meşrudur, onu savunan tüm yoldaşlarımız da onurumuzdur. İçeride ve dışarıda savaşı yükseltecek bu suç örgütüne karşı aydınlar ve sanatçılar halkların direnişiyle kol kola olmalıdır” diye konuştu.   GÜNAY: TÜRKİYE’NİN ZARARINADIR   60 ve 61'inci dönem AKP hükümetlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı yapan Ertuğrul Günay da, “Üzerinden 6 yıl geçmiş bir olay tutuklanmalara gerekçe gösterildi. Ayhan Bilgen bu soruşturmaya ilişkin daha önce tutuklanmış beraat etmiş ve tazminat bile almıştı. Tamamen siyasi bir karar. HDP’nin elinde bir belediye bırakmamak, parlamentodaki gücünü zayıflatmak ve önümüzdeki seçimde parti olarak engellemek için yapılan bir operasyon. Bilgen gözaltındayken istifa edip, 5 parti kendi aralarında bir başkan belirlemelerini istemeleri üzerine bu sefer kayyum atandı. Bu da olayın siyasi boyutunu gösteriyor. Türkiye’nin gelişmesi için HDP’nin kendisine yer açması çok önemli ama başka bir akıl terörle mücadele adı altında Türkiye’deki hukuku çiğneyerek, davranan bir yol izliyor. Bu da Türkiye’nin zararınadır” diye konuştu.