HDP'yle dayanışma sürüyor: Zulme karşı üyelik 2020-10-01 14:38:16   İZMİR - Aralarında hukukçu, insan hakları savunucuları ve akademisyenlerin olduğu 29 kişi, demokrasiden, barıştan, temel hak ve özgürlüklerden yana olduklarını belirterek, baskılara karşı HDP'ye üye oldu.   Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik “Kobanê soruşturması” kapsamında siyasetçilerin gözaltına alınmasına karşı tepkiler sürüyor. Operasyonlara karşı HDP ile dayanışmak amacıyla başlatılan üyelik kampanyasına da ilgi artıyor. Aralarında hukukçu, insan hakları savunucuları ve akademisyenlerin olduğu 29 kişi, HDP’nin İzmir İl Örgütü’ne giderek, partiye üye oldu. Üyelik işlemlerinin ardından yapılan açıklamada konuşan Prof. Dr. Nilgün Toker, demokrasiden, barıştan, temel hak ve özgürlüklerden yana olan herkesi de HDP’ye üye olmaya davet etti.    Toker, "Bir arada yaşamanın ilkesi adalettir, ancak ortak bir adalet duygumuz varsa bir toplumuzdur. Adalet ilkesi, haksızlığa, zulme uğrayanı, ezileni görmenin yurttaş sorumluluğu olduğunu söyler. Bir yurttaş olarak, haksızlığı, zulmü gördüğümüzü göstermek ve itirazımızı dile getirmek sorumluluğuyla HDP’ye üye oluyorum. Bu üyeliği, haksızlığa uğrayanın yanına gitmek, ihlali gördüğümü, duyduğumu bildirmek olarak tanımlıyorum" dedi.   'HERKESİN SORUMLULUĞUDUR'   Prof. Dr. Zerrin Kurtoğlu, "Kobane soruşturması" kapsamında siyasetçilerin gözaltına alınmasının iktidarın HDP’yi sistematik kriminalize etmesinin somut bir örneği olduğunu söyledi. Kurtoğlu, siyasal aktörlerin rehin alındığını belirterek, “Üyeleri ve destekçileri zulme, işkenceye maruz bırakılıyor. Bu pervazsız, hukuksuz uygulamalar, nasıl bir rejime doğru gidildiğini göstermesi bakımından çok korkutucu. Ama daha korkutucu olanı, 6 milyon seçmeni olan bir partiye ve üyelerine yapılanları hiçbir şey yapmadan seyretmek... Çünkü aksi yönde bir irade ortaya koymadıkça, fiilen bir sorumluluk almadıkça, seyirci olmaktan öteye geçip bu hukuksuzluğa izin veriyor. Dolayısıyla siz de bu suçların ortağı oluyorsunuz” diye konuştu.    Yaşananlara seyirci kalmamak için HDP’ye üye olduğunu dile getiren Kurtoğlu, “İronik görünecek ama bir insan ve bir yurttaş olarak güvenliğim için HDP'ye üye oluyorum. Çünkü yurttaş ve insan olarak sahip olduğum haklar olmaksızın güvende olamam. HDP'ye ve HDP'lilere yönelik baskı ve zulüm, haklarımıza ve özgürlüklerimize yönelik baskı ve zulümdür; demokratik siyaset imkanının ortadan kaldırılmasıdır. Tam da şimdi HDP’ye üye olmanın anlamı, sadece HDP'ye üye olmaktan öte, demokrasi, hak, özgürlük ve gelecek mücadelesinin aktif bir üyesi olmaktır. HDP’ye sahip çıkmak, ona yönelik baskılara kalkan olmak, demokratik siyasete inanan herkesin politik sorumluluğudur" ifadelerini kullandı.   HDP'ye üye olanların isimleri şöyle: “Prof. Dr. Nilgün Toker, Prof. Dr. Zerrin Kurtoğlu, Prof. Dr. Mehmet Zencir, Dr. A. Serdar Tekin, Avukat Şükran Öztürk, Dr. Nermin Biter, Avukat Ali Aydın, Aytül Uçar, Emekli Öğretmen Caner Canlı, Emekli Şirin Ulusoy, Emekli Öğretmen Ahmet Çiçek, Dr. Kader Ayyıldız, Psikolog Ayla Bilir, Psikolog Mevlüt Ülgen, Avukat Leyla Çelik Güneş, Avukat Yunus Emre Güneş, Yusuf Kösele, Hemşire Güneş Tercan, Kamil Karataş, Biyolog Bengü Laçin, Avukat Aryen Turan,  Avukat Gurbet Uçar, Avukat Abdulmecit Yıldırım, Avukat Fatma Demirer, Avukat Sozdar Ortaç, Avukat Mazlum Demirbağ, Avukat Şerife Çelik Uysal, Avukat Güneş Kırmızıgül Türe ve Avukat Güneş Kırmızıgül Türe.”    İZMİR    İzmir’de üyelik başvurusunda bulunan Ebru Dinçel, HDP'ye yönelik baskıların aynı zamanda Türkiye kadın hareketinin bir bileşeni olan HDP'li kadınlara yapıldığını vurgulayarak, "Ben kadın mücadelesine olan inancımla HDP'li kadınların, çok uzun zamandan beri rehin alınması, seçilmiş eşbaşkanların görevlerinden alınmasını, milletvekillerinin yıllardır cezaevinde olması, Kürt kadın hareketine yönelik baskıların da sürmesi nedeniyle HDP'ye üye olmayı seçtim, bundan da onur duyuyorum" dedi.    BİZE SIRA GELMEDEN    Kamil Karataş da son günlerde sosyal medyadan yaygınlaşan "Bize sıra gelmeden..." sözlerine atıfta bulunarak, "HDP, bu ülkede birlikte barış ve demokrasi içerisinde yaşayabileceğini gösterdi. Devlet de tam da bu yüzden baskılarını eksik etmiyor. Bize sıra gelmeden bir mücadeleye katılmanın doğru olacağını düşündüğüm için buradayım" diye belirtti.    HDP DEMOKRASİYE 'AMASIZ' YAKLAŞTI   Bugün HDP'ye üyeliğini gerçekleştiren Ahmet Çiçek de devletin sistematik olarak HDP'li siyasetçileri yargılanmasını, siyasi faaliyetlerini kriminize etmesine karşı hareket etmek gerektiğini söyledi. Çiçek, "HDP'nin demokrasiye, insan haklarına 'amasız', yaklaştığını gördüğüm için üye olmaya karar verdim" dedi.   Avukat Şükran Öztürk, bütün bu müdahalelerin karşısında olmaya devam edeceklerini ve bu yüzden HDP'ye üye olduğunu dile getirirken, avukat Hazal Aydın, dayanışmaya amacıyla HDP’ye üye olduğunu vurguladı.