Gazeteci Babekir: KDP daha fazla stratejik hata göze alamaz 2020-09-22 09:11:20 HABER MERKEZİ - Gazeteci Pişder Babekir, KDP'nin daha fazla stratejik hata yapma şansının olmadığını belirterek, “KDP'nin bir savaşa girmesi intihar olur. Şu anda Erbil'de KDP ve Barzani iktidarına dönük büyük bir muhalefet var. KDP bu stratejik hatayı yaparsa bedelini ağır ödeyecektir" dedi. Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, 4 Eylül’de geldiği Ankara’da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü. Ziyarette DAİŞ tarafından kaçırılan 2 Êzidî çocuğun ailelerine verilmek için bir törenle Barzani'ye teslim edilmesi dikkat çekmişti. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Pişder Babekir, yapılan ikili görüşmeyi, Kürdistan Bölgesi'nde devam eden protesto eylemlerini, KDP'nin, PKK ile olası bir savaş durumu ve sonuçlarını, gün geçtikçe derinleşen ekonomik krizin yansımasını değerlendirdi.    ‘KAYIP ÊZİDÎLER TÜRKİYE'DE ARANMALI’   Gazeteci Pişder Babekir, 2 Êzidî çocuğun Neçirvan Barzani'ye teslim edilmesinin düşündürücü olduğunu belirterek, görüşme sırasında iki çocuğun Türkiye'ye götürülmesi kadar, iade edilmesinin de düşündürücü ve araştırılması gereken bir konu olduğuna işaret etti. “Bu çocuklar Türkiye'ye nasıl gitti? Kim götürdü? Êzidî kardeşlerimizi aramak için Türkiye'ye mi gitmek gerekir? Bu iki çocuk oraya nasıl ulaştı? Yoksa bu iki çocuk orada mahsur muydu? Cellat olmadıkları için kurbanlar mıydı?” sorularını sıralayan Babekir, “Değilse, geri göndermek için neden Irak büyükelçiliği ile iletişime geçilmedi? Bu gerçekten çok hassas bir konu. Bu iki çocuğun durumu Uluslararası Adalet Divanı'nda kapsamlı bir şekilde araştırılmalıdır. Türkiye'de kayıp Êzidîler var mı? Çünkü bu olay bizde büyük şüpheler ve soru işaretleri bıraktı. DAİŞ çeteleri Irak'tan kaçtılar, Suriye'den kaçtılar, öyleyse kayıp olan Êzidîler nerede tutuluyor? Bu çocuklar neden oradaydı? Kaç yıldır oradalar? Hangi hapishanedeydiler? Yani kayıp Êzidîler Türkiye'de aranmalıdır. Bunu sorgulamak ve sormak gerekir” dedi.    ‘ÖZERK YAPIYI BOZMAK İSTİYORLAR'   Êzidî çocukların teslim edilmesi planının Türkiye'de yapıldığını ve bu konuda ciddi çabaların sarf edildiğini söyleyen Babekir, "Bu çabalar aynı zamanda Şengal'deki özerkliği bozmayı hedefliyor. Tüm unsurları barış içinde yaşadığı Rojava'da, Türk devletinin girdiği alanlarda insanlar her gün katledilmekte, kaybolmakta ve kaçırılmaktadır. Öte yandan Şengal'de yaşatılanlar da aynı. Bu son senaryo da aynı. Türk devleti, Kürtlerin bölgede edindikleri deneyimi baltalamaya devam ediyor. Özyönetim ile birlikte bölgede yaşamanın temeli oluşturuldu. Ancak Türkiye'nin bölgede yaptıkları etnik şovenizmi geçti” diye konuştu.   KDP KRİZ İÇİNDE   Barzani ziyaretinin kötü bir sürece denk geldiğini dile getiren Babekir, ziyaretin bir sonucunun olmadığını söyledi. Ziyaretin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ziyaretinin sonrasında gerçekleşmesine dikkat çekerek, “KDP, Türkiye için ne yapacak? Türk devleti KDP’den ne istedi?" diye soran Babekir, " Bilindiği gibi Macron, Türk devletinin Irak'taki egemenliğini ortadan kaldırmak ya da azaltmak istiyor. Türk devletinin güçlerini Irak'tan geri çekmesini istiyor. Bunun için Irak ile Paris arasında da bir koordinasyon var. Bence Türkiye'nin bu ziyarette Neçirvan Barzani'ye ne sorduğu hala net değil. KDP’nin de Türk devletinin de büyük bir kriz içinde olduğu biliniyor. KDP’nin krizi kendi içinde, Mesrur Barzani ve Neçirvan Barzani arasında bir gerginlik yaşanıyor. Erbil'deki hükümet yetkilileri de günlük değişimler içinde. Şu ana kadar iki hükümet, bu yıl yapılacak olan kongrenin uygulanmasına karar veremedi. Bunlara ek olarak KDP'nin diğer partilerle sorunları var. YNK ile aralarında gerginlik var. Irak hükümeti ile aralarında iyi bir ilişki yok. Aynı zamanda bölge hükümeti, Rojava ile de ciddi sorunlar yaşıyor” diye belirtti.    TÜRKİYE ZORDA    KDP'nin ülkeyi eskisi gibi yönetemediğini ifade eden Babekir, "Irak hükümeti, KDP üzerinde bir tecrit oluşturmuş durumda. Yunanistan, Kıbrıs, İsrail ve Mısır gibi ülkelerin yanı sıra; Fransa, Avrupa Birliği ve Arap Birliği'nin, Türk devleti üzerinde baskıları var. Üstelik Bağdat'ın Türk devletine uyguladığı baskı, KDP ve Türk devletinin zor durumda olduğunu gösteriyor. Bence bu ikili daha tehlikeli bir adım atamazlar ve daha fazla stratejik hata yapmayı göze alamazlar. KDP gün geçtikçe güçsüzleşiyor. Bu da daha büyük bir adım atmaya cesaret edemeyeceği konusunda güvence veriyor” değerlendirmesinde bulundu.   ‘SAVAŞ İNTİHAR OLUR’   Olası bir savaş durumunda KDP’nin mağlup olacağını söyleyen Babekir, “Çünkü KDP’nin durumu gün geçtikçe kötüye gidiyor. Şeladize'de, Zaho'da, Erbil'de, Raperin'de, Kelar'da, Penciwen eylemler sürüyor. Bu, hükümetin dokunulmaz bir otorite olarak kabul edilmediğinin bir göstergesidir. İnsanlar bu otoriterliği değiştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Dolayısıyla KDP, PKK ile savaşırsa kaybedecektir. Hükümetin değişmesi için halk tarafından protestolar yapılıyor. Dolayısıyla bu stratejik hatayı yapıp PKK ile savaşamaz. Erbil ve Duhok'ta da protestolar var. Bu protestolar; ekonomik krize, Türk devletinin işgaline, Türkiye ile yapılan 50 yıllık petrol anlaşmasına ve yolsuzluklara karşı yapılıyor. Kürdistan Bölgesi'nde halk KDP için 'Devir devir' sloganıyla eylemler yapıyor. Bu aynı zamanda bir tür intihar. Kanımca KDP bu aşamada bunu yapamaz. Direniş gücü halkta. KDP çok zayıf. Zaten yerel düzeyde küresel ve uluslararası düzeyde izole edilmiş" şeklinde konuştu.    'KDP BEDELİNİ AĞIR ÖDER'   Bölge halkının PKK ile olası savaşı kabul etmediğinin altını çizen Babekir, " Halk, 'Biz 1990’lı yıllarda değiliz' diyor. Şu anda Erbil'de KDP ve Barzani iktidarına dönük büyük bir muhalefet var. KDP stratejik hatayı yaparsa, bedelini ağır ödeyecektir. Ancak bir olasılık var, o da KDP savaş yürütecek düzeyde değil. Ama böyle bir şey yaparsa, bu bir Kürdün Kürt ile savaşı olmayacak. Bu bir Kürt-Türk savaşı olacaktır. Bu gelişmelerin üzerimizde ne gibi etkiler yaratacağına şüphesiz kendimiz karar verebiliriz. Daha önce Irak hükümetinin Türk devlet güçlerini Irak'tan çekemeyeceği öne sürülmüştü. Ama bu durum değişti. Irak Hükümeti, Fransa ve Güvenlik Konseyi'nin desteğiyle Türk devlet güçlerini geri çekebilir. Kürdistan Bölgesi'nde Türk devlet güçlerinin varlığı büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.   ‘SİYASİ KARARLAR BAĞIMSIZ OLMAYACAK’   Irak’ın, Avrupa Güvenlik Konseyi, Fransa ve Avrupa Birliği'nin yardımıyla Türkiye’yi geri çekebileceğini ve Türkiye ile yapılan 50 yıllık petrol sözleşmesini çözebileceğini belirten Babekir, “Türk devletiyle imzalamış olduğumuz anlaşmalara odaklanmak ve bunları yeniden gözden geçirmek, MİT'e ve Kürdistan Bölgesi'ndeki Türk istihbaratına sınır koymak, yani Kürdistan Bölgesi'nin topraklarına başka bir devletin girmesini engellemek gerekir. Türkiye'nin, Kürdistan Bölgesinde hem ordu hem ekonomi hem de medya işgaline son vermesi gerekir. Türk devletinin Güney Kürdistan'dan çekilmesi gerekir. Aksine Türk devleti Kürdistan Bölgesi'nde kaldığı sürece, bölgenin siyasi kararları bağımsız olmayacaktır. Bana göre Türk devleti değişimin eşiğinde. Erdoğan'ın yeni bir strateji ile yeni bir Osmanlı devleti kurmak istediği artık açık bir şekilde ortada. Bir bütün olarak Avrupa için bir tehdit oluşturduğu söylenebilir."   MA / Zeynep Durgut