Kunur: Kayyım politikası amacına ulaşmadı 2020-09-11 09:02:14   ŞIRNAK - İlk kayyım atamalarının yıldönümüne ilişkin konuşan Cizre Belediyesi eski Eşbaşkanı Kadir Kunur, “Çöktürme Planı" kapsamında devreye konulan politikalarla halkı ve kurumları birbirinden koparma girişimlerinin amacına ulaşamadığını ifade etti.   Genel olarak usulsüzlük yapıldığı düşünülen özel kurumlara, şirketlere devletin el koyması ve yönetici görevlendirmesi olarak bilinen “kayyım” atamaları, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından AKP hükümetinin ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde belediyelere uzandı. Çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında aralarından Batman ve Hakkari gibi belediyelerinin olduğu 24'ü Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetiminde olmak üzere toplam 28 belediyeye 11 Eylül 2016 tarihinde kayyımlar atandı. Kayyım atanan belediyelere Türk bayrakları asıldı.   Kayyım atanan bu belediyelerden biri DBP'nin yüzde 81 oy oranıyla kazandığı Cizre Belediyesi'ydi. Yerine kayyım atanması sonrası 26 Kasım 2016’da “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanıp cezaevine konulan Cizre Belediyesi eski Eşbaşkanı Kadir Kunur, 24 Nisan 2017 tarihinde görülen ilk duruşmada tahliye oldu. Konur, iktidarın seçmen iradesini tanımayarak bugün hala devam ettirdiği kayyım siyasetini Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.    ‘ÇÖKTÜRME PLANI’NIN DEVAMIYDI’   Kayyım politikasının 1925 yılındaki Şark Islahat Planı’nın devamı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kunur,  kayyım atamalarının hukuki bir zeminin olmadığını belirtti. Kürt halkının tüm kazanımlarına dönük 2014 yılında basına da yansıdığı gibi Milli Güvenlik Kurumu (MGK) toplantısında alınan “Çöktürme Planı”nın devreye konulduğunu dile getiren Kunur, bu dönemde belediyelerin hedef alınan kurumların başında geldiğini ifade etti.    Kunur, kayyım atamalarının öncesinde 3 ay boyunca kayyım atanacak söylemlerinin ana akım medya aracılığıyla sık sık gündeme getirildiğini hatırlattı. Kunur, “Kayyım politikaları Kürtler üzerinde sürdürülen kirli ve psikolojik savaşın devamıdır. Bu durum özellikle 2019 yerel seçimlerinde de sürdürüldü. ‘Kazansalar dahi kayyım atanacak’ söylemi bunun devamıydı. Belediyeler bir devlet kurumu olduğu için kayyım atandığında halktan koparıldı. Halk hizmet talep etmek için her gün gittiği belediyeye artık gidemez oldu. Kayyımlarla belediyeler askeri kışlalara dönüştürüldü. Ama kayyımlar öncesi belediyelerimiz, halkın kendi evleri kadar yakındı” ifadelerini kullandı.   KAYYIMLAR BELEDİYELERİ BORÇLANDIRDI   O dönemde yandaş medyanın aslı olmayan ‘yolsuzluk, başka yerlere para gönderildi’ iddialarıyla kayyım atanmalarına zemin hazırlandığını dile getiren Kunur, kayyım atanan DBP ve HDP’li bütün belediyelerde mülkiye müfettişlerince yapılan incelemeler sonucu hazırlanan raporlarda öne sürülen bu iddialara ilişkin tek bir cümle dahi geçmediğine işaret etti.   Kunur, “Tek bir belediyede yolsuzluk iddiasına rastlanılmadı, rastlanılmaz da. Cizre Belediyesine kayyım atandığında kasada 25 milyon TL para vardı. Belediyemiz borçlu değildi. Büyük bir emekle tüm bölgenin gereksinimini karşılayacak bir Kültür Merkezi yapmıştık ama kayyım onu bile atandığı ikinci günde 12 milyon TL’ye sattı. Bu parayı ve kasadaki parayı topladığımızda neredeyse 40 milyon TL ediyor. Ama halkın iradesiyle belediye tekrar geri alındığında kasada para değil, 250 milyon TL borç vardı” dedi.   ‘YANDAŞLARA PEŞKEŞ SÜRÜYOR'    Böyle bir talanla hiçbir yerde karşılaşılmadığını söyleyen Kunur, “Hukukun zerresi olsaydı, belediyeyi bu duruma getirenlerin mahkemelerde yargılanması gerekirdi. Her nereye kayyım atanmışsa talan mantığı ile keyif, sefalarına ve yandaşlarına peşkeş çekildi. Rant elde edildi ve bu durum alenen hala sürdürülüyor” diye belirtti.   ‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZÜ KIRAMAZLAR’   Belediyelere kayyımlar atansa da iktidarın amaçlarına ulaşamadığını vurgulayan Kunur, “‘Çöktürme Planı’yla devreye konulan, halkı ve kurumları birbirinden koparma girişimleri hiçbir şekilde amacına ulaşamadı. Kayyımların atandığı gün yaptığımız açıklamada, belediyeleri sadece bir bina olarak işgal edilebileceklerini belirttik. Onlar halkımızla olan bağımızı, temsiliyetimizi koparamazlar, koparamadılar da. İlk kayyım atamaları sonrası halkın tekrar seçimle ve büyük bir güçle belediyeleri geri alması bunun en büyük göstergesidir. Onlar ne kadar kayyım atasalar da halkımızın umudunu kıramazlar. Örgütlülüğümüzü ve gücümüzü kıramazlar. HDP’de gücünü aldığı halk gibi her seçimde daha güçlü çıkacaktır” dedi.