‘Ruhsatları gasp edilmiş avukatlar adli yılı açamıyor’ 2020-09-03 14:44:26 İSTANBUL – Bakanlıkça haklarındaki soruşturmalar gerekçe gösterilerek avukatlık ruhsatları verilmeyen Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon, yeni adli yıl açılışı dolayısıyla tepkilerini Çağlayan Adliyesi önünden “Ruhsatları gasp edilmiş avukatlar adli yılı açamıyor” diyerek gösterdi.   Hak ve hukuk örgütlerinin haklarındaki güvenlik soruşturmaları gerekçe gösterilerek ruhsat başvuruları bakanlık tarafından reddedilen avukat adayları için oluşturduğu Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon, adli yılın açılış haftasında Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Avukat adaylarının eylemine HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Arzu Eylem Kayaoğlu da destek verdi.   “Ruhsatları gasp edilmiş avukatlar adli yılı açamıyor” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Avukatlık yapmak istiyoruz”, “Hak hukuk adalet” sloganları atıldı.    Koordinasyon adına açıklamayı hukuk öğrencisi Esra Yeşilova yaptı. Yeni adli yılın açılış haftasında olduklarını belirten Yeşilova, “Son birkaç senedir olduğu gibi bağımsız olması gereken yargı, yürütmenin merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda adli yılı açıyor! Cübbelerini iliklemeyen hakimler, savcılar, avukatlar, baro başkanları ise bu sene de Saray’a gitmiyor, yeni adli yılı bağımsızlıklarını koruyarak karşılıyor. Ancak diğer yandan cübbelerini hiçbir zaman, hiçbir yerde iliklemeyecek olan ‘ruhsatları gasp edilmiş avukat’ adayları ise bu sene de ruhsatsız olarak yeni adli yılı karşılıyor, zira avukatlık yapma hakları engelleniyor” dedi.   ‘ŞAŞIRTICI DEĞİL!’   Son süreçte yargı üzerindeki baskılara ve kanun değişikliklerine dikkati çeken Yeşilova, “Birkaç yıl içerisinde yapılan kanun değişiklikleriyle avukatların; belirli suçlara ilişkin dosyalarda müdafilik yapması keyfi olarak yasaklanmış, müvekkilleriyle gizli ve özel olarak görüşme hakkı ihlal edilmiş. Avukatlar, müvekkillerine isnat edilen suçlardan dolayı yargılanmış, işkence görmüş, tutuklanmış ve ağır hapis cezalarına çarptırılmıştır. Savunma hakkının sindirilmeye çalışıldığı bu siyasi atmosferde stajını tamamlamış ve avukatlık ruhsatı almaya hak kazanmış avukat adayları olarak bizlerin ruhsatlarının Adalet Bakanlığı’nca gasp edilmeye çalışılması da tam da bu nedenle şaşırtıcı değildir” ifadelerini kullandı.    MASUMİYET KARİNESİ İHLAL EDİLDİ   Yeşilova, Avukatlık Kanunu’nda yapılan değişiklikler üzerinde de durdu. Yeşilova, yapılan değişikliklerin muhalif avukatları sindirilme amacı taşıdığını iade etti. Yeşilova, bu konuda şunları dile getirdi: “Avukatlık Kanunu'nun bu hükmü henüz hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan bir avukat adayının mesleğe adım atmasını engelleyerek, masumiyet karinesini, çalışma hakkını engellemekte, hukuk güvenliği ve hukuki belirlilik ilkelerinden yararlanma haklarını ihlal etmektedir. Muhalifleri ve onların savunmalığını üstlenecek avukat adaylarını bu şekilde bastırmanın tadını alan Bakanlığın bir sonraki adımının ne olacağını kestirmek mümkün değildir. Hukuki belirlilik ve kazanılmış haklara ilişkin güven ortadan kaldırılmış ve mesleği yapıp yapmayacağımıza yönelik tayin edici karar politik olarak iktidarın yanında olup olmadığımıza göre belirlenir olmuştur.”    ‘HARAMİLİĞE BAŞKALDIRIYORUZ’   "Ağaç yaşken eğilir, mantığıyla mesleğimizi icra edip etmeyeceğimize karar vermeye çalışan bu haramiliğe karşı başkaldırıyoruz” diyen Yeşilova, şöyle devam etti:    “Tam da bu nedenle bir araya gelerek koordinasyonumuzu kurduk. Bizler içinde ruhsatları hukuksuzca gasp edilen avukat adayları, bu hukuksuzluğa karşı onları destekleyen avukatlar ve stajyerler, hukuk kurumları ve insan hakları kurumları temsilcileri olarak 23 Mayıs tarihinde, dünyada süregelen pandemi koşulları sebebiyle kuruluşumuzu sosyal medya hesabımız, twitter'dan deklare etmiştik. Bu basın açıklamasıyla Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon olarak, ilk fiziki açıklamamızı gerçekleştirirken hem bu hukuksuz kanun hükmü nedeniyle mağdur edilen hukukçu gençlerin yanında olduğumuzu ilan ediyoruz, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz; hem de tüm baroları, hukuktan ve adaletten yana tüm kesimleri mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. Çünkü bizler, avukatlık yapmak istiyoruz!   GÜLÜM: GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR’   Ardından söz alan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ise, savunmaya yönelik saldırılara dikkat çekip, ruhsatı verilmeye avukatlara gözdağı verilmek istendiğini söyledi.    “Savunma demek insan haklarının önünün açılması demek” diyen Gülüm, iktidarın soruşturmaları gerekçe göstererek avukatlara ruhsatlarının verilmemesinin kabul edilemez olduğunu, bu yüzden her zaman avukatların yanında olacaklarını ifade etti.    TANRIKULU: TBB’NİN TAVRI KABUL EDİLEMEZ   CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından avukatlık maddelerinde düzenlenen yasal düzenlemelere dikkat çekti.    Tanrıkulu, “Türkiye’de en kolay iş savcıların insanlara delilsiz dava açması. Genç meslektaşlarımız haklarında öncesinde soruşturmalar olabilir, davaya dönüşmüş olabilir ama aleyhlerinde tek bir mahkumiyet kararı yok. Bakanlığın bu işlemine karşı tutum almayan Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) tutumu kabul edilemez” diye konuştu.