Barış Anneleri tülbentleri ile 'barış' mesajı verdi 2020-09-01 14:43:13   İSTANBUL – Dünya Barış Günü’nde, Beşiktaş’ta yaptıkları açıklama ile savaş politikalarının yol açtığı sorunlardan rahatsız olan herkesi barış için sorumluluk almaya davet eden Barış Anneleri, tülbentlerini yere fırlattı.    İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.   Anneler adına burada konuşan Behiye Duman, 20 yıldır savaşa karşı barış taleplerini yinelemekten hiç vazgeçmediklerini söyleyerek sözlerine başladı.  Cumhuriyet kurulduğundan beri Kürtlerin inkarından kaynaklı bu coğrafyada çok ağır felaketlerin yaşandığını dile getiren Duman, 40 yıldır da savaş ve çatışma halinin devam ettiğini belirtti.   Duman, “Bu savaşta on binlerce insan öldü, yüz binlerce insan cezaevlerinde ağır uygulamalara maruz bırakıldı, milyonlarcası da yerinden yurdundan edildi. Hem Kürtler hem de Türkler için çok ağır tahribatlar yaşandı. İnsani trajedilerin yanında savaş ekonomisinin yaratığı ekonomik yıkım ve ahlaki çöküş her geçen gün artarak yaşanmaya devam ediyor. Her gün karşılaştığımız şiddet vakaları, tecavüz kültürü, işsizlik ve borç batağından intiharın eşiğinde insanlar, kim ne derse desin kesinlikle savaş politikasının doğal sonuçlarıdır” diye konuştu.   ‘DOLMABAHÇE MUTABAKATI UMUTTU’   Yüzyıllık bir sorun olan Kürt sorununda inkar, imha ve asimilasyon politikalarıyla sonuç alınamayacağının artık net bir şekilde anlaşılması gerektiğini söyleyen Duman, fakat sorunu çözme iradesi gösterecek bir devletin henüz ortaya çıkmadığını kaydetti. Duman, sözlerini şöyle sürdürdü:    “Birlikte yaşadığımız coğrafyada savaş politikasında ve tekçi yönetimde ısrarın sonuçlarını hepimiz görüyoruz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Ancak çözüm iradesi ortaya çıkmayınca her sorun kendi çözümünü dayatır. Bunun da insani sonuçları çok ağır olur ve yaşanır. Irak ve Suriye'de yaşananlar tam da budur” diye belirtti. Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında çok farklı bir hava olduğuna işaret eden Duman, “Sayın Öcalan'ın 21 Mart 2013 Newroz'unda yaptığı tarihi çağrı ile başlayan süreç 28 Şubat 2015 tarihinde Dolmabahçe Mutabakatı ile çok önemli ve tarihi bir aşamayı yakaladı. Yüz yıldır ilk defa sorunun adi ile birlikte muhatabı açıkça zikredildi. Hepimizin açık tanıklığında hem devlet heyeti ile Sayın Öcalan hem de HDP heyeti ile hükümet heyetleri görüşmeler yaptı. İlk defa TBMM'de bu konuda bir yasa düzenlendi ve ilk defa heyetlerin görüşmesinin sonucu olarak Dolmabahçe'de mutabakat metni paylaşıldı. Şüphesiz sorunlar ve eksikler vardı ancak o dönemde yaşananların en kısa ifadeyle karşılığı ‘umut’tu.”      Sonrasında darbe mekaniğinin devreye girdiğini ve Öcalan'a çok ağır bir tecrit uygulandığını dile getiren Duman, “Akabinde de tüm topluma yönelik acımasız politikalar uygulandı. 5 Haziran Diyarbakır, 20 Temmuz Suruç ve 10 Ekim 2015'te Ankara'da yaşanan katliamlar hala hafızalarda. Yine Sur, Cizre, Nusaybin vb. yerlerdeki yıkımlar hala göz önünde. Tüm Türkiye'nin 15 Temmuz sonrası 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL ile yönetildiği ve darbe mekaniğinin aktif olduğu bu süreç halen de devam ediyor. İçte, dışta, her yerde tek politikanın savaş olduğu bir dönem yaşanıyor” dedi.    ‘SORUNUN ADI NETTİR, ÇÖZÜM ADRESİ DE BELLİDİR’   “Ülke ve toplum adım adım felaketlerle uçuruma doğru sürükleniyor” diyen Duman, şunları ekledi: “Bizler evlatlarımız ve halklarımız adına barış mücadelesi yürüten anneler olarak savaş dışında bir seçeneğin, demokratik barış seçeneğinin mümkün olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Sadece hükümete ve devlete değil, kendisini ülkenin yönetimi konusunda aday gören diğer tüm siyasi parti ve şahsiyetlere ve tüm kamuoyuna sesleniyoruz. Savaşa yol açan ve yüzyılı aşkın süredir devam eden.”    ‘HERKES SORUMLULUK ALMALI’   Duman, devamında “Kürt meselesinin çözümü konusunda Sayın Öcalan, 2 Mayıs 2019 tarihli avukat görüşmesinde 2013 Newroz'unda ifade ettiği İmralı duruşunu koruduğunu ve daha derinleşmiş ve netleşmiş bir kararlılıkta olduğunu açık bir şekilde ifade etmişti. Biz de amacımıza mutlaka ulaşacağımıza inandığımız barış mücadelemizde savaştan ve savaş politikalarının yol açtığı sorunlardan rahatsız olan herkesi sorumluluk almaya ve açıkça irade koymaya davet ediyoruz” diye seslendi.    TÜLBENTLERİNİ YERE ATTILAR    Barış Anneleri, açıklamadan ardından kavgalı iki taraf arasındaki düşmanlığın sona erip, barışın sağlanması adına yapılan eski bir gelenek olarak beyaz tülbentlerini yere fırlattı.   Bir süre sonra tülbentlerini yerden geri alan anneler, tülbentleri bu kez 30 Ağustos nedeniyle meydana konulan ve üzerinde Atatürk’ün fotoğraflarının sergilendiği platformun direklerine astı.