Gazeteci Talli: AKP-MHP'nin Kürdi versiyonu uygulamada 2020-08-31 09:03:24   HEWLÊR - Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırıları karşısında halkın giderek büyüyen tepkisini değerlendiren bölge gazetecilerinden Weysi Talli, "AKP-MHP iktidarının başındaki Erdoğan-Bahçeli sistemi Türkiye'de ne yürütüyorsa, burada da Kürdi versiyonu ile yürütülüyor” dedi.   Irak merkezi yönetimi ile Federe Kürdistan Bölgesi hükümeti arasındaki çekişme ve çelişkiler sürerken, bu çelişkilerden yararlanıp Heftanîn’e "Pençe-Kartal" adıyla operasyon baştana Türkiye, bu operasyonu giderek yayıyor. Bu duruma tepki gösteren bölge halkı ise, Türkiye'yi cesaretlendirenin başında Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) bulunduğu hükümetin sessizliği ve gizli onayı olduğu düşüncesinde. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Weysi Talli, saldırılara başta hükümet yetkilileri olmak üzere KDP olmak üzere bölgedeki diğer siyasi partilerin PKK’ye yönelik suçlamalarının zemin sunduğunu söyledi.   KDP SALDIRILARI MEŞRULAŞTIRIYOR   Türkiye’nin işgal saldırılarının Federe Kürdistan sınırları ve özellikle Heftanîn bölgesinde artarak sürdüğüne işaret eden Talli, bu saldırılara karşı KDP, bölge hükümeti ve siyasi partilerin güçlü bir tutum sahibi olmadıklarını söyledi. Bölge Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani’nin hem hükümet hem de KDP adına yaptıkları açıklamalara dikkat çeken Talli, bu açıklamaların Türkiye’nin saldırılarını meşrulaştırdığını ifade etti.     Yine KDP’nin İletişim, Aydın ve Basın Kurumu'nun 25 Ağustos tarihli açıklaması üzerinde duran Talli, bölge halkının çıkarına olmayan  açıklamada PKK’nin suçlanıp, Türkiye’ye övgü dizildiğini söyledi. Talli, KDP'nin DAİŞ’in Hewlêr, Kerkük, Mahmur ve Şengal’e yönelik saldırılarını Türkiye’nin bölgedeki sivil halka yönelik suçlarını görmeyen bir tutum sahibi olduğunu kaydetti.    'KDP GÖSTERİYOR TÜRKİYE VURUYOR'   Türkiye’nin bölgeye dönük bombardımanına değinen Talli, “Esas olarak Barzani yönetimi ve KDP, yaptıkları açıklamalarıyla yer gösterirken, Türk devleti de insansız hava araçları ve savaş uçaklarıyla bombalıyor. Bunun en açık örneği Bradost ve Kelaşîn bölgesinde içinde Irak Sınır Güvenliği Birliği Komutanı Zubeyr Hali ve 2. Tugay Komutanı Mihemed Reşid’in bulunduğu aracın vurulmasıdır" dedi.    KDP’nin Türkiye’nin bombardımanlarını ve bölge insanının geçimini sağladığı hayvanlarının öldürülüp, bağ ve bahçelerin yakılmasını görmezden geldiğini dile getiren Talli, “Bu da daha çok saldırı ve daha çok sivil insanların ölümüne yol açıyor. Zaten söz konusu bölgelerde yerel istihbarattan tutun, MİT ve uluslararası istihbaratçılara doldurularak bölge insansızlaştırılmak isteniliyor“ diye konuştu.   HALKIN TEPKİSİ ARTIYOR   Tali, Türkiye'nin saldırıları, ekonomik sıkıntılar ve kötü yönetime karşı bölge halkının tepkisinin ise gittikçe büyüdüğünü vurguladı. Talli, “Bradost, Şeladizê, Silêmaniye, Duhok ve en son da Zaxo şehirlerinde halk sokaklara çıkıp, protesto yürüyüşü ve açıklamalar yaparak, taleplerini sıraladı. Yapılan bu eylemlerin amacı Türk devletinin Kürdistan’a yönelik saldırıları ve başta KDP olmak üzere hükümet içinde bulunan siyasi partilerin sessizliği ya da Türk devletine yönelik ciddi bir tutum içinde olmamasıdır” diye belirtti.    SOSYAL EKONOMİK DARBOĞAZ!   Halkın sosyal ve ekonomik politikasızlığa da tepkili olduğunu dile getiren Talli, Süleymaniye, Ranya, Halepçe, Kelar, Germiyan ve diğer kentlerde yapılan eylem ve etkinlikler ile Federe hükümetinin istifaya çağrıldığını ve halkın çıkarlarını gözeten politika, plan ve projeleri hazırlayabilecek yeni bir hükümetin kurulması çağrısı yapıldığını söyledi. Özellikle hükümet içindeki yolsuzluklar ve bitmek bilmeyen DAİŞ saldırılarının halkın sıkıntılarını büyüttüğünü ifade eden Talli, "KDP ve bölge hükümeti halkın bu taleplerine yanıt vermesi gerekirken, adeta halkı açlıkla terbiye etmeye yönelik bir politikaya başvurdu. Ancak son zamanlarda hükümet neredeyse işçi ve emekçilerin haklarına el koyar düzeye geldi. Önce yarı yarıya haklar ödendi ve daha sonra bu durum sürekli ertelenerek hiç verilmemeye başlandı. Ancak halk bu haklarını almada kararlı" ifadelerini kullandı.    KÜRDİ VERSİYONU   Halkın özellikle “Sarı-Zer” bölgesinde, yani KDP’nin hakim olduğu kent ve alanlarındaki eylem ve protestolarının güvenlik güçleri tarafından sürekli engellendiğini ve saldırıya uğradığını belirten Talli, şunları söyledi: “Hem Türk devletinin işgal saldırıları olsun hem de sosyal hizmetler konusundaki hak taleplerini dile getirmek için alanlara çıkan halka karşı Türk ordusunun eğittiği KDP’ye bağlı ‘Roj Pêşmergeleri’ -ki halk bunlara ‘çeteyên reş (kara çeteler)’ adını koymuş- kullanılıyor. Bunu Zaxo’daki protesto eylemlerinde gördük. Aralarında gazetecilerin de olduğu onlarca kişi gözaltına alındı ve akıbetleri bilinmiyor. AKP-MHP iktidarının başındaki Erdoğan-Bahçeli sistemi, Türkiye'de ne yürütüyorsa, burada da Kürdi versiyonu ile yürütülüyor.”   KDP’nin istihbarati bilgiler için MİT ve bölgeye gelen AKP’li ve MHP’li yetkililer ile faaliyet yürüttüğünü iddia eden Talli, Türkiye’nin SİHA’larla sivil halkı bombalamasının tesadüfi olmadığını söyledi. Şêladizê’deki sivillerin öldürülmesi ve Irak ordusu komutanlarının hedef alınması gerekçelerinin sadece PKK'liler olmadığını belirten Talli, şunları ekledi: “Kürt milliyetçiliği üzerine politika yapıyorum iddiasındaki KDP, nasıl oluyor ki her gün Kürt halkının kanına giren Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden özellikle MHP gibi bir parti ile ortak bir faaliyet yürütüyor. Sivil halk PKK'den uzaklaştırılmak isteniyor. Yine Iraklı komutanları hedef alan saldırının iki amacından birincisi Bradostlu ve Behdinanlı yurttaşlar, ikincisi ise Irak yönetimineydi. Eğer Irak yönetimi, Türk devletinin saldırılarında ortaklaşmaz ise ya da PKK’ye karşı tutum almazsa hedef olacaklar denildi. Bir taşla birkaç kuşu vurmaya çalışıyorlar. Ancak halkın tepkileri, yaptıkları hesabı boşa çıkardı. Çünkü hem Irak hem de Başur Kürdistan halkı bunu iyi gördü ve sert tepki gösterdi.”   'BİRAKUJİ İÇİN ÇABALIYORLAR'   KDP'nin kirli bir oyunun içine girdiğini ve onun için geleceğinin çok ağır olacağını ifade eden Talli, “Çünkü PKK'lilerin direnişi bu saldırıların önüne geçiyor ve bölge halkını canı pahasına koruyor. Ancak KDP kendi medyasıyla bunu sürekli manipüle etmeye çalışıyor. Onun için de sürekli akıl almaz açıklamalar yaparak, peşmerge ve PKK'lileri karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Yaptığı açıklamalara aynı karşılık verilirse, 1997’deki ‘Birakuji’nin tekrarı kaçınılmaz olacak ama PKK açıklamaları ve tutumu ile hassas davranıyor" dedi.    ÇÖZÜMSÜZLÜK    Hewlêr ile Bağdat arasındaki siyasi ve ekonomik sorunlara da dikkat çeken Talli, “Bağdat’ın bölge hükümetine vereceği petroldaki yüzde payı ve maaş meselesi, 2014 yılından bu yana bir kördüğüm halinde. Kürdistan bölge hükümeti sosyal ve siyasal sorunların kaynağını buradan alıyor. Maalesef ki hem YNK hem de KDP’nin bu konudaki yanlış politikaları nedeniyle halk büyük zarar görüyor. Güney Kürdistan iki parçaya bölünmüş halde; YNK tarafı ve KDP tarafı. Sorunları ne çözüyorlar ne çözüm önerileri var ne de halkın talebi olan var olan hükümetin istifa etmesi ve yerine çözüm gücü olabilecek yeni hükümetin kurulmasına izin veriyorlar. Bağdat hükümetinde hem yolsuzluklar hem de Başur Kürdistan arasındaki sorunları çözme yolunda bazı adımlar atılıyor, ancak bu da halkın taleplerine ne kadar cevap olabilecek zaman gösterecek” değerlendirmesinde bulundu.    MA / Erdoğan Altan