İHD İzmir Şubesi: Asker ölümleri aydınlatılsın 2020-08-05 14:22:12   İZMİR- Askerde görev yaparken öldürülen Osman Özçalımlı için açıklama yapan İHD İzmir Şubesi,“Askeri bölgelerdeki ölümlerin ve suçların önlenebilmesi için etkin soruşturmaların yapılması gerekiyor” dedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Aliağa Kapalı Cezaevi’nde askerlik yaparken yaşamını yitirmiş halde bulunan ve tehdit edildiği açıklanan Jandarma Er Osman Özçalımlı'nın ölümüne ilişkin basın toplantısı düzenledi. Dernek binasında yapılan toplantıda şube yöneticilerden Ayşenur Kizaroğlu açıklanma yaptı.    İNTİHARLARIN ÇOĞU ŞÜPHELİ   Özçalımlı’nın ailesinin talebi doğrultusunda; İHD İzmir Şube yönetim kurulu üyesi avukatı Barış Işık’ın aile ile birlikte otopsi işlemlerini yürüttüğünü aktaran Kizaroğlu, bundan sonraki süreçte de söz konusu olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Türkiye’de şüpheli asker intiharları veya ölümlerinin yüksek olduğunu belirten Kirazoğlu, intiharların çok büyük bir çoğunluğunu şüpheli ölüm olarak nitelendirdiklerini söyledi. Kizaroğlu, Milli Savunma Bakanlığı’na “Şüpheli asker intiharları veya şüpheli kazalar sonucunda yaşamını yitiren askerlerle ilgili etkili soruşturma yapıldı mı? Bu olaylarda sorumluluğu olan kaç komutana veya askere ceza verildi? Kaç komutan veya asker görevinden açığa alındı? Yaşam hakkı ihlali nedeni ile asker ailelerine tazminat ödendi mi?” diye soruldu.    AB DEFALARCA UYARDI   Türkiye’de şüpheli asker ölümlerinin en önemli nedeninin vicdani ret hakkının tanınmamış olması olduğunu belirten Kizaroğlu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu hakkı tanımayan Türkiye’ye defalarca uyarıda bulunduğunu belirtti. “Türkiye’de askerlik zorunludur, 20 yaşına gelen genç erkeklere tercih hakkı tanınmamaktadır” diyen Kizaroğlu vicdani ret hakkının bir an önce tanınması gerektiğini söyledi. Türkiye’deki askeri disiplin ortamının ağırdır ve genç erkeklerin altından kalkabileceği bir durum olmadığına dikkat çeken Kizaroğlu, konuya dair acil düzenlemelerin yapılması gerektiğini savundu.    ASKERLER AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYOR   Türkiye’de nefret suçlarının düzenlenmediğinin altını çizen Kizaroğlu,“Askeri bölgelerde etnik veya dini kimliğinden, mezhebinden veya siyasi ve felsefi görüşünden kaynaklı olarak ayrımcılığa maruz kalan askerlerin başına ne geldiğini hepimiz bilmekteyiz. Nitekim intihar ettiği veya kaza sonucu öldüğü belirtilen askerlerin önemli bir kısmının etnik kimliğinin Kürt olması veya Alevi inancına mensup olmaları bunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır” diye konuştu. Askeri alanlarda işlenen suçların etkili bir şekilde soruşturulmadığını belirten Kizaroğlu, ölüme sebep olanlar veya öldürenler hakkında etkili soruşturma ve kovuşturma yürütülmediği için caydırıcılık olgusunun da  olmadığını ifade etti.    İŞKENCE SUÇLARI SORUŞTURULMALI   Siyasal iktidarın, bir an önce tedbirler alması gerektiğini dile getiren Kizaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tedbirlerin başında vicdani ret hakkının tanınması, nefret söyleminin yasaklanarak nefret suçlarının düzenlenmesi, askeri bölgelerde işlenen yaşam hakkı ihlallerine sebep olan suçlar, vücut bütünlüğüne yönelik suçlar ve işkence suçlarının savcılıklarca soruşturulup mahkemelerde yargılamaların yapılması ve askeri disiplin ortamının insanileştirilmesini sağlamalıdır.”   Kizaroğlu, İHD İzmir Şubesi olarak ailenin başvuruları doğrultusunda ilgili mercilerle gerekli yazışmaları yapacaklarını ve olayın takipçisi olacaklarını vurguladı.