Depremzedeler bu kışı da çadırda geçirecek 2020-07-18 09:00:34 VAN - Başkale ilçesinde 10 kişinin ölümü, yüzlerce ev-ahırın yıkılması ve binlerce hayvanın göçük altında kaldığı depremin üzerinden 5 ay geçti. Mahallelerde kalıcı konutların yapımı ertelenirken, kimi aileler göçe hazırlanıyor.  Van'ın Başkale ilçesinde 23 Şubat 2020 tarihinde meydana gelen, 10 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce ev-ahırın yıkıldığı ve binlerce hayvanın öldüğü depreminin üzerinden 5 ay geçti. İlçeye bağlı Özpınar (Elbîs), Güvendik (Eleze), Gelenler (Qîratî), Kaşkol (Qaşqol), Böğrüpek (Xanîk) mahallerinde evleri ve ahırları yıkılan ailelerin mağduriyetleri devam ediyor. Geçen kışı büyük zorluklarla atlatan mahalleliler, konut yapılmadığı için bu yıl da kışı konteynır ve çadırlarda geçirecek.    BU KIŞI DA SOĞUKTA GEÇİRECEKLER   Evleri ve ahırları yıkılan yurttaşların kimisi kışı çadır ve konteynırda geçirmemek için kendi imkanlarıyla ahır ve bir göz oda yaparken, kimi yurttaşlar ise kışın başlamasıyla birlikte ilçe ya da kent merkezine göç etmeye hazırlanıyor. Depremin yıktığı mahallerde tüm enkazlar temizlenirken, bir çok aile kışı çadırlarda geçireceğini söylüyor. Yaz aylarında bile sabah saatlerinde konteynırlarda üşüdüklerini anlatan depremzedeler, kışın yaşayacakları sıkıntılar nedeniyle kara kara düşünüyor.    ÇADIRLARA ELEKTRİK SAYACI BAĞLANDI   Depremin vurduğu 5 mahallede de verilen elektrikler için sayaçlar kurulurken, her çadır ve konteynırın yanına dikilen elektrik direklerine sayaçlar bağlanmış. Depremzedeler elektriği ücretsiz almayı beklerken her ay 250-350 TL arasında elektrik ücreti ödediklerini anlatıyor. Temmuz olmasına rağmen çoğu zaman soğuk olduğu için elektrik sobası yaktıklarını anlatan depremzedeler, ekonomik gücü olmayan insanlar da dışarıda kurdukları soba ve tandırları yakarak ihtiyaçlarını karşılıyor.    VALİ: EVLER HİBE OLMAYACAK   Depremzedelerin en önemli bir diğer sorunları ise kendileri için yapılacak ancak ne zaman teslim edileceği belli olmayan kalıcı konutlar. Kısa bir süre önce deprem bölgesine ziyaret eden Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, yapılacak deprem konutlarının hibe olmayacağını vurgulayarak, hak sahiplerinin 20 yıl yapılandırmayla geri ödeme yapacağını ifade etmişti. Depremzedeler ise bu duruma itiraz ediyor. Mahallede yapılacak konutlar için halen ihale yapılmazken, resmi kurumların aktardığına göre; depremzedeler 65 metrekare ahır için 27 bin TL, yine 85 metrekare ev için ise 102 bin TL ödeyecek.     'PERİŞAN BİR HALDEYİZ'   Gelenler (Qiratî) Mahallesi'nde yaşayan 10 kişilik Işık ailesi, kendilerine verilen konteyner yetmeyince kendi imkanlarıyla koyunları için bir ahır ve tek bir göz oda yapmaya başlamış. Deprem öncesi 50 küçükbaş hayvanının olduğunu anlatan Yunus Işık, 10 koyunun göçük altında kaldığını, 20 koyunu ise ahırın yapımı için sattığını ve elinde sadece 20 koyun kaldığını söylüyor. Kışın yaşayacakları sıkıntıları şimdiden görebildiklerini ifade eden Işık durumunu şöyle anlatıyor: "İki ay sonra buraya kış geliyor ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bize, bu yıl içerisinde ev yapılacağı söylemişti ama bu yıl yapılmayacağı yetkililer tarafından açıklandı. Bu mahallede 80 hanenin tamamı yoksul ve ekonomik sıkıntılar çekiyor. Şuan çocuklarımızla birlikte perişan bir halde bekliyoruz. 10 kişilik bir aileyiz ama bir konteynır ve bir çadırımız var. Maddi durumum olsa kent merkezine gider, ev kiralar kışın orada kalırdım. Ancak maalesef öyle bir imkanım yok. Burada kışın 2 metre kar yağıyor. Bu konteynırlar buna nasıl dayanacak? Su borularımızın tamamı yerüstünde ve büyük ihtimalle kışın hepsi donacak. Yine çadırlarımızda yaktığımız elektrik için direklere sayaç takılmış. Faturalarımız aylık 300 TL geliyor. Yetkililerin buna 'dur' demesini istiyoruz."   'ÇARESİZ VE ZOR DURUMDAYIZ'   Aynı mahallede yaşayan 11 kişilik Demir ailesi de bir çadır ve konteynırda yaşamlarını sürdürüyor. En büyük sorunlarının kalıcı konut olduğunu anlatan Abidin Demir, "Deprem sonrası ne evimiz, ne ahır ne hayvanımız kaldı. Devlet yetkilileri bu yıl ev yapılmayacağını bize söylediler. İki ay sonra burada kış başlayacak. Kış burada çok ağır geçiyor ve ev olmadığı sürece dayanmak mümkün değil. 11 kişilik bir aileyiz ne bize ne hayvanlarımıza yetecek yer var. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devlet bizden 65 metrekare ahır için 27 bin TL istiyor. Yine ev için 85 metrekare 102 TL istiyorlar. Yıllarca bu borcu ödememiz gerekecek. İmkanımız olsaydı biz yapardık ama yapıyoruz. Şuan zor ve çaresiz bir durumdayız" diyor.    TEK ÇARE GÖÇ ETMEK   Mahallelilerden Sadi Tekin de kalıcı konutlar yapılmaması durumunda ailelerin Başkale ya da Van merkeze göç edeceğini söylüyor. Deprem, koronavirüs ve son olarak mahallede sürekli yaşanan sel felaketlerinin mağduriyetlerini daha da katladığını ifade eden Tekin, en büyük korkularının ise kış mevsiminde yaşacakları zorluklar. Bölgelerinde neredeyse 7 ay boyunca kış yaşandığını anlatan Tekin, "Bu mahallede 80 haneyiz ve en az 70 hane çok fakir. Yani bu 70 hanenin her birinin en fazla 20 koyunu var. Fakir olan aileler 20 koyunlarını dahi satsalar bir ahır yapamazlar. Burada kalıcı konutlar yapılmadığı için insanlar buradan göç edecek ve elinde olan 20 koyunu da şehirde masrafları için harcayacak. Bizim tek isteğimiz kalıcı konut ve ekonomik destektir" diyor.    TAKSİTLERİ NASIL ÖDEYECEĞİZ?   Yaz günlerinde bile sabaha doğru konteynırda çok üşüdüklerini söyleyen Tekin yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Konteynırın hem içi hem dışı sac olduğu için çok soğuk oluyor. Biz şuan bile  içerde elektrik sobası yakıyoruz. Yazın bunu yaşıyorsak kışın zaten ısınamayacağız. Artık göç etmekten başka bir çaremiz yok. Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri de tüm konteynırlara elektrik sayaçları bağlamaları. Burada yaşan her aileye en az 200-300 TL elektrik faturası kesiliyor. Biz yüksek fatura ödememek için elektrik ocaklarında ancak çay kaynatabiliyoruz. Devletin tüm bu yaşananlar için bir çare bulması gerekiyor. Bize yapacakları kalıcı konutların ihalesi kısa sürede yapılacak ama bu yıl yetişmeyecek. Yine bu konutlar için bizden taksitle 102 bin TL para alınacak. Bu kadar yoksul insan bu evlerin fiyatını nasıl ödeyecek? Burada fabrika olsa, sınır ticareti olsaydı insanlar belki ödeyebilirdi ama şuan en az 70 hanenin bu taksitleri ödeyecek gücü yok."    MA / Adnan Bilen