HDK: İmralı'daki tecrit tüm alanlara sirayet etti 2020-07-07 12:32:31   İSTANBUL - HDK, 3’üncü İstanbul İl Meclisi Toplantısı’nın sonuç bildirgesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin toplumun tüm alanlarına sirayet ettiğini ifade ederek, "Cezaevlerinde eşitsiz infaz yasası ile beraber tecrit giderek derinleşmiştir" dedi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 5 Temmuz’da gerçekleştirdiği 10’uncu dönem 3’üncü İstanbul İl Meclisi Toplantısı’nın sonuç bildirgesini yazılı olarak açıkladı. Açıklamada, “AKP-MHP faşizmi, toplumsal meşruiyeti kaybetmeye başladıkça militarist, baskıcı, tekçi ve cinsiyetçi politikalarını giderek daha da arttırmakta, her fırsatta kadınlara, kadın kazanımlarına saldırmaktan geri durmamaktadır. Kadına yönelik şiddet bu dönemde de artmaya devam ederken, iktidar pandemi koşullarını fırsat bilerek İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı HSK eliyle adeta rafa kaldırmaya çalışmaktadır” denildi.    KADIN KAZANIMLARINA SALDIRI    Kadınlara yönelik şiddetle mücadele kapsamında önemli bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasa ve nafaka hakkına yönelik girişimlere karşı HDK İstanbul Kadın Meclisi’nin bulunduğu tüm alanlarda mücadeleyi büyütmeyi hedeflediği belirtilen açıklamada, “İktidarın kadınların kimliğini ve emeğini yok saymaya çalışan ayrımcı, milliyetçi, cinsiyetçi ve militarist politikalar kadınlarının hayatlarını zorlaştırmaya devam etmektedir. HDK İstanbul Kadın Meclisi, iktidarın bu politikalarına karşı birleşik kadın mücadelesini her alanda örmeye, kadınlar için şiddetsiz, sömürüsüz ve eşit bir yeni yaşamı inşa edip, mücadeleyi yükseltmeye devam edecektir” vurgusu öne çıktı.     KIDEM TAZMİNATI    Emekçileri koruyan düzenlemelerin ortadan kaldırıldığı ve iş cinayetlerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, kıdem tazminatının fona devredilmesine dönük tartışmalara ilişkin, “Kıdem tazminatı düzenlemesi ile işçi ve emekçinin sırtından bir kez daha sermayeyi koruyan düzenlemeler yapmak istemektedir. Meclisimiz, kıdem tazminatı ve diğer tüm hak kayıplarına karşı meclisimizin içinde ve dışında yer alan tüm mücadele odaklarıyla mücadeleyi yükselteceğini vurguladı” denildi.    ‘DİJİTAL MEDYA TEKLEŞTİRİLİYOR’   “Saray rejiminin pandemi süreciyle beraber hazırlığını yaptığı ve son dönemlerde yeniden gündeme taşıdığı ‘dijital dönüşüm’ adlı çalışmasının temel hedefi, havuz medyası gibi hakimiyetini kuramadığı sosyal medya veya alternatif, muhalif dijital yayın alanları olmaktadır” denilen açıklamada, sosyal medyaya dönük yasaklama girişimleriyle dijital medyanın tekleştirilmesinin amaçlandığı kaydedildi.    SAVAŞ POLİTİKASI     Savaş politikalarının “Kürt imhası ve inkarı” üzerinde yoğunlaştırıldığının ifade edildiği açıklamada, “Meclisimiz, AKP-MHP faşizminin, savaş politikalarına dışarıda ise yine Kürt imhası üzerinden Zine Werte, Mahmur ve Kobane’nin köylerine saldırılar ile devam etmekte olduğunu vurguladı.  Meclisimiz, varlığı kadar yaşadığı iflasın da gerekçesi olan halklara düşman politikaları ve aklı dolayısıyla AKP-MHP ittifakına karşı mücadelenin büyütülmesi gerekliliğini vurgulamıştır” ifadelerine yer verildi.    DTK'NİN HEDEF ALINMASI    Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük mühürleme ve operasyona değinilen açıklamada,  “Devlet güçleri Amed’te yasal ve sivil kurumlara yöneldi. Toplumsal örgütlenme faaliyetleri yürüten başta DTK olmak üzere, kadın kurumlarını ve gençlik yapılarını hedef aldı. Bu kurumları kriminalize ederek sindirme politikası doğrultusunda yeni saldırgan adımlar attı. Evleri basılan onlarca siyasetçi ve aktivist gözaltına alınmıştır. Meclisimiz, toplumsal örgütlenme çalışması yürüten bu kurumlara yapılan saldırıları kınamaktadır. Bu kurumlar şahsında bütün toplumsal muhalefet güçlerini kendine hedef seçen iktidara cevabımız da toplumsal örgütlülüğümüzü büyütmek olacaktır” denildi.    TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR   Açıklamada, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride ilişkin ise şunlar belirtildi: “Bugün Sn. Abdullah Öcalan şahsında derinleşen tecrit; toplumun tüm alanlarına sirayet etmiştir. Cezaevlerinde eşitsiz infaz yasası ile beraber tecrit giderek derinleşmiştir. Toplumsal muhalefeti yok sayan, özünde demokrasi sorununu barındıran, adeta despotlaşmış rejimin kendilerinden saymadığı kesimler açısından bir varlık-yokluk meselesi haline gelmiştir. TUHAY-DER’in, İstanbul’daki temsilciliğinde yapmak istediği tecrit ve cezaevlerindeki hak ihlallerine yönelik basın açıklaması gerekçesiz olarak engellenmiştir. TUHAY-DER’in çağrısını yenilediği basın açıklamasını destekliyor ve bir kez daha ‘Tecrit İnsanlık Suçudur’ diyoruz.”    'ÇOKLU KRİZ' KAMPANYASI    HDP ve CHP’li isimlerin milletvekilliklerinin düşürülmesi ve baro seçimlerine dönük müdahaleye ilişkin de şu ifadelere yer verildi: “İl meclisimiz, saray rejiminin tekçi, anti demokratik uygulamalarına karşı gelişen tüm demokratik muhalif direniş, eylem ve etkinlikleri sahiplenmektir. Siyasi partimizin, Kadın örgütlerinin, Gençlik, Ekoloji, Emek, Adalet, İnanç, Yaşlılar ve Emekliler mücadelelerini sahiplendiği kadar yürütücüsü de olacaktır. 9. Dönemde başlatılan kriz kampanyası; pandemi ile beraber açığa çıkan ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal krizlerin derinleşmesi ile Genel Meclisimizde 'Çoklu Kriz' kampanyası olarak güncellenmiştir. İl meclisimiz, bu 'Çoklu Kriz' çalışmalarında da bunu hamleye dönüştürerek rolünü oynayacaktır.”