'Birlik için herkes elini taşın altına koysun' 2020-07-06 09:01:06 DİYARBAKIR - Kürt halkına yönelik topyekûn bir saldırı dalgasının başlatıldığına dikkati çeken DBP PM üyesi Murat Kan, Rojava'da oluşan birliğin model olduğunu söyledi.  Kürt ulusal birliği tartışmaları sürerken Kürtler arası geniş katılımlı ilk birlik adımı Rojava'dan geldi. Rojava'da 25 parti ve oluşumun bir araya gelmesiyle Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) kuruldu. PYNK ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında uzun zamandır yapılan görüşmeler Duhok Anlaşması kapsamında 17 Haziran'da mutabakatla sonuçlandı. Rojava'da atılan adım Kürtlerin yaşadığı diğer ülkelerde ulusal birlik yolunda umut olurken, birlik adımına ise en sert tepki Türkiye'den geldi.   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Murat Kan, ulusal birliğin geldiği aşamaya dikkat çekerek, birliğin oluşması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.    'BİRLİK EN BÜYÜK CEVAP'    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ENKS'ye atıfta bulunarak, "YPG ve PKK ile birlikte olanın bizim için YPG ve PKK'den farkı yoktur. Meşru hedeftir" sözlerini hatırlatan Kan, hemen sonrasında  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den gelen "Türkiye bu kepazeliği affetmeyecek, bu ihanete izin vermeyecektir" sözlerini sarf etmesinin birliğin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Yapılan tehditlere paralel olarak Türkiye'nin, hem Irak Federe Kürdistan Bölgesi'ne hem de Kobanê'ye yönelik operasyonlar düzenlemesini KDP ve ENKS'ye verilen bir mesaj olarak yorumlayan Kan, birliğini güçlendirilmesinin en büyük cevap olacağını söyledi.    'BAŞÛR'DA KÖYLER BOŞALTILIYOR'   Kürtlerin statü mücadelesi verdiğini kaydeden Kan, "Kürtlerin Ortadoğu'daki rolünden kaynaklı ulus devletlerin çıkarcı yaklaşımları olur. Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi'ne yaptığı operasyonu da bu imalde ele almak gerekiyor. Statükocular Kürtlerin bir statüye kavuşmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu da ideolojik, ekonomik, politik ve askeri bir tasfiye süreci ile yapmak istiyorlar. Saldırı alanının geniş tutuyorlar.  Sivillere dönük katliamlarda bunun bir ayağı. 90'lı yıllarda zorlu bir şekilde yerinde edilen, evi, köyü, tarlası, eşyaları yakılan ve katledilen Kürtler hala dün gibi aklımızda. Bunun aynısını Başûr'da da yapmak istiyorlar. Bakur'da 5 bin köyü boşaltanlar şimdi de Başur'da aynısını deneme uğraşındadır" diye konuştu.   'ROJAVA'DA ADIMLAR MODEL OLDU'   KDP ile Türkiye'nin arasındaki ilişkinin ulusal birliğin önündeki en büyük engel olduğunu kaydeden Kan, birliğin oluşması için KDP'nin önemli bir yer tuttuğunu ancak bu misyonunu ortaya koyamadığını söyledi. Federe Kürdistan halkını ulusal birliğe olan özleminin yoğun olduğunu belirten Kan, "Buradaki halk Kürtlere öncülük edenlerin bir diyalog içerisinde olmasını istiyor. Rojava'da oluşan birlik ruhunun burada da olmasını istiyor. Orada atılan adımın Kürtlerin bulunduğu bir çok yere etkisi mutlaka olur. ENKS demek KDP demek. Bu da şu anlama geliyor. Orada oluşan birliğin Federe Kürdistan Bölgesi'nde de oluşma durumu var. Rojava'daki durum bir rol model oldu. Türkiye'nin kızgınlığının sebebi ENKS'nin birlik içinden yer alması ile bu birliğin Cenevre Konferansı'nda yer almasıdır" ifadesinde bulundu.    İMHAYA KARŞI BİRLİK   Kürtlere yönelik kapsamlı bir saldırının olduğu bir dönemden geçtiklerini kaydeden Kan, "Kürtlerin tarihinde önemli bir yer tutan yıllardan geçiyoruz. Bu süreçte nerede bir Kürt varsa elini taşın altına koysun. Nerede olduğu fark etmez. Bu halkın öncüsü olana kurum ve kuruluşlar halk ile birlikte Kürtlerin imhasına dönük politikalara karşın mücadeleyi birlik çerçevesinde yürütmeli" ifadelerini kullandı.