Prof. Haluk Savaş’ın eşi: İktidar kadar destekyenler ve sessiz kalanlar da sorumlu 2020-07-05 09:14:30   İSTANBUL - KHK zulmü ile hayatı çalınan Prof. Dr. Haluk Savaş’ın eşi Esen Savaş, toplumun soykırıma uğratıldığını söylediği KHK’ler konusunda, “Toplum soykırıma uğratıldı. Bunun sorumlusu tabiî ki de iktidardır. Ama bunun arkasında olan, iktidara destek veren ve ses çıkarmayan insanlar da bunların sorumlusudur” dedi.   15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile hayatları ellerinden çalınan isimlerden biri Prof. Dr. Haluk Savaş oldu. Gaziantep Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyken 2016 yılında KHK’yle ihraç edilen Savaş, hakkında açılan dava ile cezaevine konularak, burada kendisine kanser teşhisi konulmuştu.    Yargılandığı davadan beraat etmesine rağmen, kanser tedavisi için uzun süre yurtdışına çıkmasına izin verilmeyen Savaş, yaşadığı zulmü sosyal medya hesabından, "KHK bizi yurt içinde ölmeye mahkum ediyor" diyerek duyurmuş, şu sözleri haykırmıştı: "Sağ kalırsam, önce CİMER'e, başarılı olamazsam idari mahkemeye, başarılı olamazsam bölge idare mahkemesine, başarılı olamazsam Danıştay'a, başarılı olamazsam AYM'ye, başarılı olamazsam AİHM'e başvuracağım. TR'de ceberrut devletle uğraşmak mı daha zor yoksa azraille mi bilemedim?"    Konunun gündeme oturması üzerine Adana Valiliği, Savaş'ın, mahkeme kararına rağmen reddedilen pasaport başvurusunu kabul ederek, "istisnai haller" kapsamında düzenleneceğini belirtmişti. Savaş, hastalığa karşı gecikmeli başladığı mücadeleyi 30 Haziran’da kaybetti.   Yaşamını yitiren Haluk Savaş’ın kendisi gibi akademisyen olan eşi Doç. Dr. Esen Savaş, geride kalan süreçte yaşadıklarını anlattı.    ‘TOPLUM  SOYKIRIMA UĞRATILDI’   Eşinin çok büyük acılar çekerek yaşamını yitirdiğini ifade eden Esen Savaş, “Haluk hoca ameliyatı geciktirildi, ameliyat sonrası yoğun bakıma kelepçelendi. Hastayken cezaevine tekrar gönderildi. Tabi ben dışarıdaydım. İşlerini olabildiğince hızlandırdım, iktidardan korkmayan işleri hızlandıran arkadaşlarımız, hekimlerimiz de vardı. Ama çok vicdansız insanlar da vardı. KHK ile ihraçtan sonra adeta bir sivil ölüme terk edildik. 4 sene boyunca yediğimiz içtiğimiz bir olan insanların bizleri aramaya korktuğunu gördüm. KHK sonrası insanlar büyük bir stres içine girdiler. Maddi, manevi bu durumun içine giren insanlar oldu. Çocuğunu kovan insanlar oldu. O şekilde sıkıntı çeken, ekmek bulamayan insanlar oldu. Bu kadar stresin içerisinde ister istemez hastalıklar olur. Bu şekilde toplum da soykırıma uğratıldı. Bunun sorumlusu tabiî ki de iktidardır. Ama bunun arkasından olan, iktidara destek veren ve ses çıkarmayan insanlar da bunların sorumlusudur” diye konuştu.   AÇLIK, SUSUZLUK, ÇARESİZLİK   Alakasız bir şekilde insanların işinden olduğunu ve hala davası olmayan insanların bulunduğunu hatırlatan Savaş, kendi davalarının da Bank Asya ve o dönem yere göğe sığdıramadıkları cemaat okullarında çocuklarının okuması olduğunu dile getirdi. İyi eğitim almak için çocuklarını o okullara gönderdiklerini söyleyen Savaş, “KHK’ler sadece işten atılma değildi. KHK sonrası getirilen açlık, susuzluk, çaresizlik, toplumdan dışlanma, iletişimsizliktir. İnsanlar evlerini, şehirlerini, ülkelerini değiştirmek zorunda kaldı” diye belirtti   ‘İKTİDAR SADECE SİMGE’   Yaşananlar konusunda sadece iktidarın suçlanamayacağını da sözlerine ekleyen Savaş, “Bu dili kullanan herkes suçlu. İktidar simgedir sadece. İktidarı destekleyen milyonlar yaşattı bu acıları. Hala sivil ölüm yaşayan insanlar var. Haluk hoca bu insanlar için mücadelesini verdi” dedi.   2 YILDA 37 KHK   İki yıllık OHAL döneminde toplam 37 KHK çıkarıldı. Ocak 2019’da yayımlanan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Faaliyet Raporu’na göre, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ler ile 131 bin 922 “tedbir” gerçekleşti. OHAL’de en az 125 bin 678 kamu görevlisi ihraç edildi, 270 kişinin öğrencilikle ilişiği kesildi, 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı, 3 bin 213 personelin rütbesi alındı. OHAL sürecinde toplam 204 medya kuruluşu kapatıldı. Bunlardan 25’i hakkında kapatma kararı iptal edildi.   Ocak 2019'da yayımlanan "2. Yılında OHAL'in Toplumsal Maliyetleri Araştırma Raporu”na göre de bu dönemde 250 binden fazla kişi mağdur edildi. Rapora göre ayrıca OHAL mağdur yakınları olan ikincil mağdurların sayısı da 1 milyon 500 bine yaklaştı.   SEYAHAT ENGELİ   Yine bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıkladığı verilere göre, bu süreçte 234 bin 419 pasaport iptal edildi. Pasaportu iptal edilenlerin yakınları ve çeşitli nedenlerle yurt dışı yasağı konulanlar dikkate alındığında seyahat engeliyle karşılaşan kişi sayısının 500 binden fazla olduğu iddia ediliyor. OHAL döneminde KHK ile işlerinden atılıp, sonrasında suçsuz olduğu anlaşılsa da bu süreçte yaşamını yitirenler oldu.    YAŞAMINI YİTİRDİKTEN SONRA İŞE İADE    Yaşamını yitirdikten sonra hakkında "işe iade" kararı verilenlerden biri de Urfa'nın Viranşehir ilçesi Hürriyet İlköğretim Okulu’nda görev yapan Öğretmen Aslan Duman’dı. 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen Duman, 4 Nisan 2019'da çalıştığı evin inşaatının çökmesi sonucu yaşamını yitirmişti. OHAL Komisyonu, 28 Şubat 2020’de açıkladığı kararında Duman hakkında işe iade kararı verdi.   CİLT KANSERİNE YENİK DÜŞTÜ   Yaşamını yitirdikten sonra işine iade edilen bir başka KHK mağduru ise Ömer Faruk Aksoy’du. Mersin Devlet Hastanesi’nde Bilgisayar Teknikerliği yaparken, 1 Eylül 2016'da yayınlanan 672 sayılı KHK ile görevinden ihraç edilen Aksoy, cilt kanserine yenik düşerek hayatını kaybetti. OHAL Komisyonu, Aksoy’un eski görevine geri dönmesine ilişkin kararını 26 Şubat 2019'da bildirdi.   İŞKENCEDE YAŞAMINI YİTİRDİ   15 Temmuz darbe girişimi sonrası işlerinden atılan ve gözaltına alınan yüzlerce kişiden bir diğeri Gökhan Açıkkol. 13 gün gözaltında tutulduğu halde hiçbir ifadesi alınmayan, darp edilen, iki kez hastaneye kaldırılan Ümraniye Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin tarih öğretmeni Açıkkollu, emniyette gördüğü kötü muameleye dayanamayıp yaşamını yitirdi. Gökhan Açıkkol’un gözaltında iken kafasının duvara vurulduğu, tekme ile kaburgaları kırılarak döve döve öldürüldüğü iddia edildi.    Açıkkollu’nun işkence sonucu öldürüldüğüne dair soruşturma süreci devam ederken, 7 Şubat 2018 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı’nın E.2561776 sayılı kararla göreve iade kararı, kendisi gibi mesleğinden ihraç edilen öğretmen eşine tebliğ edildi.   KARATAŞ VE UÇAR   Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesi’nde memur olarak çalışan Mücahit Karataş, 675 sayılı KHK ile 2016 yılında ihraç edildi. Maddi ve manevi olarak zor günler geçiren Karataş, beynindeki ur nedeniyle rahatsızlandı. Karataş, tedavi olabilmesi için sosyal medya üzerinden yardım kampanyaları başlatsa da kanser hastalığına yenik düşerek yaşamını yitirdi.  Kasım 2019’da OHAL Komisyonu Karataş hakkında işe iade kararı verdi.   Öldükten sonra işe iadesi gerçekleşen bir başka KHK’li ise Malatya Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Bülent Uçar oldu. Uçar, İŞKUR’a yaptığı başvuru reddedildiği için kurumun kapısında kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmişti. Uçar da 14 Ekim’de işe iade edildi.   MESLEĞE DÖNDÜKTEN SONRA İHTİHAR    Bu isimlerin yanı sıra Karabük'te polis memuru Zeki Cezayirlioğlu ve Trabzon'da başkomiser Fatih Ezber, suçsuzlukları ispatlanıp göreve iade edilmelerine rağmen yaşadıkları bunalım sonucu mesleğe döndükten sonra intihar eden kişiler arasında.   MA / Ferhat Çelik