Açlık grevinde olan tutuklu Bulut’un annesi: Tek talepleri su 2020-07-04 09:03:19   İSTANBUL - Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi'nde artan hak ihlallerine karşı açlık grevinde olan Serhat Bulut’un annesi Aynete Bulut, tutukluların taleplerinin karşılanması çağrısında bulundu.   Urfa T Tipi Cezaevi’nde olan 5 tutuklu, artan hak ihlallerine karşı 24 Haziran’da su sorunun giderilmesi, hasta tutsakların tedavi edilmesi, çıplak arama uygulamalarına son verilmesi, cezası biten tutukluların tahliye edilmesi, haftada 2 kez yapılan oda aramalarına son verilmesi, kalabalık gardiyan gruplarıyla sabah akşam sayımlarının yapılmaması, hijyen malzemelerinin kendilerine verilmesi, görüş saatlerini düzenlenmesi, spor, sohbet, atölye haklarının yeniden verilmesi talebiyle süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlattı. Talepler karşılanmadığı için greve bugün itibariyle Hidayet Düger, Hıdır Demirtaş, Erkan Bayram, Mehmet Tahir Özcan ve Reber Varhan adlı tutuklular da dahil oldu.    Açlık grevinde olan 2018 yılında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 hapis cezası verilen Bulut’un annesi Aynete Bulut, cezaevi yönetimine taleplerin kabul edilmesi çağrısında bulunarak, hak ihlallerinin derhal son bulmasını istedi.    ‘ZİNDAN İÇİNDE ZİNDAN’    Anne Bulut, oğluyla yaptığı telefon görüşmelerinde cezaevinde baskıların arttığını aktardığını belirterek, “Oğlum sürekli ‘bize baskı yapılıyor, hakaret ediliyor’ diyordu. Cezaevi idaresi zindan içinde yeni bir zindan yaratmış” dedi.   ‘BOĞAZIMDAN LOKMA GEÇMİYOR’   Cezaevindeki baskılardan dolayı oğlunun açlık grevine gireceği kaygısı taşıdığını dile getiren Bulut, “Çünkü bir önceki açlık grevinin etkisi halen üzerimde. Oğlum, 3 ay 10 gün tecride karşı gerçekleştirilen açlık grevinde kaldı. Halen onun etkisindeyim. Yeniden açlık grevine girdiğinde dayanamadım, çok ağır geldi bana. Onlar açlık grevine girdiğini öğrendiğimden beri boğazımdan lokma geçmiyor. Doğal olarak ben de açlık grevine girdim” diye konuştu.   HAK İHLALLERİNİ SIRALADI   Oğlunun hak ihlalleriyle ilgili anlatımlarını aktaran anne Bulut, koğuşların çok kalabalık olması, yeterli su verilmemesi, revire çıkarılmama, hasta tutukluların tedavi edilmemesi, hastaneye götürülen tutuklulara ters kelepçe uygulaması gibi birçok hak ihlalin yaşandığını ifade ederek, şunları söyledi: “Oğlum koğuşlarında bir sara hastası olduğunu ve sürekli baygınlık geçirdiğini söyledi. Ben de onu doktora götürüp götürmediklerini sordum. Oğlum, ‘hastaneye giderken bazen bayılıyor ve gardiyanlar müdahale etmiyor, bu nedenle o da kendisine zarar veriyor’ dedi. ‘Cezaevinde revir var ama bizi çıkarmıyorlar’ dedi. Bu ve benzeri talepler için açlık grevi başlattılar. İstedikleri şey sadece hakları. İnsanın yaşamını devam ettirebilmesi için bazı şeylere ihtiyacı var. Ama orada onu bile sağlamıyorlar.”   Günün tamamını oğlunu ve arkadaşlarını düşünerek geçirdiğini belirten Bulut, “Diğer açlık grevindeki tutukluların aileleriyle iletişim halindeyiz. Onlar da sürekli ağlıyorlar. Bizim için çok ağır. Çocuğunuzun orada aç olduğunu, eridiğini düşünün. Buna dayanmak çok zor” ifadelerini kullandı.   ‘SU TALEP EDİYORLAR’   Yetkililere seslenen Bulut, 90 bin civarında adli tutuklunun infaz düzenlemesiyle tahliye edilmesine atıfta bulunarak, “Hırsızlık yapanı, ahlaksızlık yapanı serbest bıraktılar. Onlar çok kötü şeyler yaptılar ama serbest bıraktılar. Bizim çocuklarımız ise hiçbir kötü şey yapmadılar. Fikirlerinden dolayı tutukludurlar. Hukukun herkes için işlemesini istiyorum. Cezaevi müdürüne de seslenmek istiyorum: Talepleri kabul edilmeyecek türden talepler değil. Bizi bırakın, bizi eğlence yerlerine götürün demiyorlar ki. Tek talepleri su, insan susuz yaşayamaz. Öyle abartılı tek bir talepleri bile yok” diye konuştu.   CEZAEVİ MÜDÜRÜNE ÇAĞRI   Cezaevi müdürüne çağrıda bulunan Bulut, “O müdüre sesleniyorum: Mardin’de de kısa zaman önce açlık grevleri başladı ve talepler kabul edilince son buldu. Demek ki insan yapmak isterse yapar. Çağrım onun da bu talepler karşısında vicdani davranmasıdır. Tutuklularla oturup konuşsun. Yeter artık içimizin yandığı. Talepler kabul edilmezse tutukluları tutamayız. Biz de sonuna kadar çocuklarımızın yanındayız. Onları ölüme terk edemeyiz. Biz de oraya gideriz, bizi de tutuklasınlar. Ne kötü bir şey yaptılar ne de kötü bir şey istiyorlar. Madem öyle bizde gideriz çocuklarımıza ne yapılıyorsa bize de yapsınlar” şeklinde konuştu.